KOMİSYON KONUŞMASI

ZEYNEP YILDIZ (Ankara) - Aslında sizin ilettiğiniz hususla da bir kısmı ilişkili ama şimdi mesela burada, mevcut kanunda bir evcil hayvan tanımı var, sahipsiz hayvan tanımı var. Şimdi, biz, baktığımızda elimizdeki sunum örneğinde ev hayvanını veya evcil hayvanı öldürmek, ev hayvanına veya evcil hayvana işkence veya eziyet etmek yani dolayısıyla bir ceza tanımlaması yapılıyorsa bunu evcil hayvan üzerinden yapılmış gibi algılıyorum ben burada.

Şimdi, evcil hayvanı öldürmeye yönelik bahsi şu bağlamda anlayabiliyorum bir miktar: En nihayetinde bizim etinden istifade ettiğimiz hayvanlar var. Yani balık tutanın statüsü ne olacak? Yani o noktada öldürmek bahsinde evcil hayvan daraltılmasını belirli noktalarda anlayabiliyorum ki bu mefhumumuhalifinden hani bizim burada işte bir şekilde insanların beslenmesi bağlamına bir parantez açılıp bütün hayvanlar kapsanabilir. Bunun ötesinde, işkence ve eziyette sadece ev hayvanı bahsinin geçiyor olmasını çok zihnimde bir yere oturtamadım yani orada hangi hayvan olursa olsun işkence ve eziyet bahsinde ceza öngörülmesi bütün hayvan grupları için geçerli olmalı kanaatindeyim. Öldürmek bahsinde de en nihayetinde insanların beslenme ihtiyacına sadece bir parantez koyarak yine orada ceza öngörülmesinde isabet bulanacağı kanaatindeyim.

Bu sahipsiz hayvanlar bakımından şimdi... Yani sahipli hayvanlar bakımından hayvan sahibinin şikâyetine bağlanmış konu. Sahipsiz hayvanlar bakımından ise sizin de az evvel belirttiğiniz gibi "Tarım ve Orman Bakanlığının başvurusuna" denilmiş. Ben bu noktada -gerçi sizin açıklamanızla bir miktar açıklığa kavuşmuş oldu bu zihnimde- Bakanlığın başvuru yapabilmesi için anladığımız kadarıyla Bakanlığa bir başvuru evvela vatandaş tarafından yapılmalı. Yani bu noktada Tarım Bakanlığının da harekete geçmesi hususunda herhâlde bir şart, kaide konulacak anladığım kadarıyla yoksa hani Bakanlığa birisi başvurdu diyelim, o başvurunun nasıl değerlendirileceği hususunda bir belirleme yok burada.

DOĞA KORUMA VE MİLLÎ PARKLAR GENEL MÜDÜR YARDIMCISI ERDEM İSMETOĞLU - Yok. Özür dilerim...

Sanki şöyle: Şimdi, başvurdu, bu suç mudur değil midir, suçsa nasıl bir suç şeklinde olay yerinde bir şey hazırlamamız lazım.

ZEYNEP YILDIZ (Ankara) - Ben kendimde avukatım. Gerçekten bu noktada iş yükünü çok iyi biliyorum Adalet Bakanlığının. Gerçekten bu tip fiillerin tekrarlanma hızıyla işte ilk iş yükünü de gözeterek hani en nihayetinde bizim burada denetim mekanizmasını bir şekilde işletebiliyor olmamız lazım. Siz az evvel koruma muhafaza memurlarından bahsetmiştiniz. O noktada acaba tali bir yapılanmaya gidilebilir mi? Bir çeşit kolluk olduğunu ifade etmiştiniz kendi sunumuzda.

DOĞA KORUMA VE MİLLÎ PARKLAR GENEL MÜDÜR YARDIMCISI ERDEM İSMETOĞLU - Özür dilerim. 5199 bu muhafaza memurlarına şey vermiyor.

ZEYNEP YILDIZ (Ankara) - Biliyorum. O bağlamın dışında. Muhafaza, av, vesaire, daha farklı bir bağlamda.

DOĞA KORUMA VE MİLLÎ PARKLAR GENEL MÜDÜR YARDIMCISI ERDEM İSMETOĞLU - Evet, onlara bir görev vermiyor.

ZEYNEP YILDIZ (Ankara) - Ama hani benzeri nitelikte acaba bir kadro ihdası söz konusu olabilir mi diye bir husus da aklıma geldi. Yani hakikaten ben çok iyi biliyorum Adalet Bakanlığının iş yükünün ne kadar yoğun olduğunu. Bizim en nihayetinde bir sonuca ulaşabiliyor olmamız lazım.

DOĞA KORUMA VE MİLLÎ PARKLAR GENEL MÜDÜR YARDIMCISI ERDEM İSMETOĞLU - Özür diliyorum.

Eğer bu endişeyle biz de onu gerçekleştiremezsek korkarım ki bu çıkarttığımız, yani öyle bir yasa çıkmış olsa bile...

ZEYNEP YILDIZ (Ankara) - Siz bürokrasiyi artırmaktan bahsediyorsunuz, belki araya bir unsur daha eklemekten.