| Komisyon Adı | : | İÇİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 15 .01.2015 |
CELAL DİNÇER (İstanbul) - Teşekkür ederim.
Biraz sessiz söylüyorsunuz İdris Bey galiba, biz duymuyoruz yani.
İDRİS ŞAHİN (Çankırı) - Bizim söylediğimiz haber konusu olmuyor ama onların söylediği haber konusu oluyor.
HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Düğmeye basın tutanağa geçsin değil mi Ağabey?
İDRİS ŞAHİN (Çankırı) - Bunu söyleyen adam sapıktır, bundan daha büyük şey olur mu?
CELAL DİNÇER (İstanbul) - Bu güzel değerlendirmeler için teşekkür ediyorum.
BAŞKAN - Söylenen adamın neyi söyleyip söylemediğini bilmek lazım.
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Bak gene Başkan şey yapıyor, bir itiraz gibi bir şey söylüyor.
BAŞKAN - Algılamak lazım. Bir şeyin bir tarafını alıp da bir tarafı konuşmanın doğru olmayacağını söylüyorum.
İDRİS ŞAHİN (Çankırı) - Sizin dediğiniz gibi sadece "6 yaşındaki bir çocukla nikâh kıyılması gerekir." ibaresi tek bir cümleyle değerlendirirseniz, sapıklıktır ama ben evveliyatını veyahut da konuşmanın tamamını bilmiyorum, bu yönde bir şey söylemiyorum. Sizin söylediğiniz sözle...
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Ya söylediğinizden geri dönmeyin. Güzel bir şey söylediniz.
CELAL DİNÇER (İstanbul) - Tutanağa geçiyor mu arkadaşlar, yazıyor musunuz? Peki...
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Güzel bir şey dedin; geri dönme bak!
İDRİS ŞAHİN (Çankırı) - Sapıklıktır ve sonuna kadar da arkasındayım ifademin.
BAŞKAN - Buyurun Sayın Milletvekilim.
CELAL DİNÇER (İstanbul) - Başkanım, bu geçen süreleri fazlasıyla kullanacağız.
BAŞKAN - Tabii tabii, kesinlikle.
CELAL DİNÇER (İstanbul) - Hep haktan, adaletten bahsediyoruz.
BAŞKAN - Durdurmayacağım sizi Sayın Milletvekilim, buyurun.
CELAL DİNÇER (İstanbul) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum ve tekrar tüm hazırunu selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, ben de ilk defa duydum -Sayın Hasan Hüseyin Bey'e çok teşekkür ediyorum- Diyarbakırlı Sait Paşa'nın şiirini. Başkana da teşekkür ediyorum o da güzel bir şiir okudu. Tabii, hepsi de birbirinden kaliteli, güzel insanlar. Keşke duygularımızı böyle kırarak, dökerek değil de şiirlerle ifade edebilsek, daha güzel şekilde ifade edebilsek daha huzur içinde, daha barışçıl bir toplum yaratabiliriz diye düşünüyorum.
Ben şiirden yola çıkarak, keşke o insanların yüz otuz, yüz kırk yıl önce söyledikleri kadar biz de güzel cümleler kurabilsek, güzel terimler yapabilsek. Şimdi, şu kanunu okuyacağım ve herkesin dikkatlice dinlemesini, şöyle bir on saniye dinlemesini rica edeceğim. 13'üncü maddede deniliyor ki: " 4652 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
EK MADDE 1- Bu Kanunda yer alan "Fakülte" ibarelerinden "Polis Amirleri Eğitimi Merkezi", "Dekan" ibarelerinden "Polis Amirleri Eğitimi Merkezi Müdürü", "Dekanlık" ibarelerinden "Polis Amirleri Eğitimi Merkezi Müdürlüğü", "lisans" ibarelerinden "ilk kademe amirlik eğitimi" anlaşılır."
Şimdi, diğer kanunla bağ kurmayan bir kişi "dekanlık" deyince Polis Amirleri Merkezleri olarak anlayacak. Ya arkadaşlar, bunu bu şekilde yapmak yerine fakülteyi kapatırsınız, ondan sonra, aşağıdaki gibi şunlar kurulmuştur demeniz yeterli olmaz mı? Bu kadar aceleye gelmiş yani dekanlıktan Polis Amirleri Merkezi anlaşılıyor. Ne demek yani? Deyin ki "O ibareler kaldırılmış, şunlar yerine konulmuştur." "İlk kademe amirlik eğitimi anlaşılır." diye. Böyle bir çirkin düzenleme olabilir mi Sayın Bakanım? Allah aşkına bir okuyun, yani şöyle can alıcı bir şekilde odaklanın buraya. "Polis akademisi kapanmıştır, akademinin yerine şu kurulmuştur." deyin ondan sonra bunları bu şekilde yazın. Yani dekanlıktan bu anlaşılır, polis amirleri merkezinden bu anlaşılır, dekandan bu anlaşılır. Böyle saçma bir kanuni düzenleme olur mu? Zaten maddenin kendisi bir defa külliyen yanlış, maddenin kendisi bile külliyen çok çirkin bir düzenleme. Çok aceleye getirilmiş bir düzenleme. O yüzden içeriği de kendi ismi kadar, yazılış şekli kadar çirkin ve hukuksuz bir düzenleme.
Bu düzenlemelerle ne yapılıyor? Sayın Başkanım, bu düzenlemelerle ülkemizin tek Güvenlik Bilimleri Fakültesi kapatılarak polis yöneticisi eğitimi demin de söyledim lisans seviyesinden kurs seviyesine düşürülüyor. Aynı zamanda, mülakatla belirlenen ve kısa süreli eğitimlerle polisliği bile tam öğrenememiş polis amirlerinin yüksek sayılarda topluca alınmasının önü açılıyor. Türkçesi budur, hiç lafı eveleyip gevelemeyelim.
Yine bu düzenlemeyle, Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri Fakültesi kapatılarak, öğrencileri, mezuniyetine sadece bir dönem kalmış olanlar da dâhil olmak üzere diğer üniversitelerin farklı bölümlerine gönderilmektedir. Buna karşılık 2020 yılına kadar sivil üniversiteleri bitirmiş öğrencilerin bir yıl okutulmak suretiyle komiser yardımcısı olması sağlanmaktadır. Emniyet teşkilatına nitelikli amir yetiştiren akademilerin kapatılması tekrar tekrar söylüyorum çok büyük bir yanlıştır. Mezun olmalarına çok az bir zaman kalan öğrencilerin bu haklarının elinden alınması ayrı bir yanlıştır, hukuka ve hakkaniyete uygun değildir.
Değerli arkadaşlar, bu yasayla hâlen eğitimine devam eden, eski yasa hükümlerine göre bulundukları eğitim kurumlarından mezun olmaları hâlinde Emniyet teşkilatı kadrolarında iş bulma garantileri yasayla teminat altına alınmış bulunan kişilerin bu hakları isteklerine bakılmaksızın ellerinden alınmaktadır.
Getirilen bu düzenlemeyle, daha önce bu eğitim kurumlarından mezun olanlara uygulanmış bir kural değildir yaptığınız bu düzenleme. Yani ilk defa böyle bir kural uyguluyorsunuz, ilk defa böyle bir hukuksuzluk yapıyorsunuz. Bu maddenin geçici 8'inci maddesinde, bu fıkrasında sadece hâlen eğitim görmekte olan öğrencileri kapsayan bu düzenleme sonraki dönemlerde aynı eğitim kurumlarına alınacak öğrencileri kapsamamaktadır. Kapsıyorsa bu konuda benim yanlışımı düzeltin Sayın Bakanım. Kapsamadığını düşünüyoruz. O zaman bu ayrım niye? Bu neyi gösteriyor? Bu düzenleme, sınav adı altında siz mevcut kişileri tasfiye amacıyla bunu koyuyorsunuz. Altını çiziyorum, geçici 8'inci maddede sadece eğitim görmekte olan öğrencileri kapsayan bir düzenlemeyi getiriyorsunuz. Sonraki dönemlerde aynı eğitim kurumlarına alınacak öğrencileri kapsamıyor bu düzenlemeniz. Bu da sizin bu kanunu iyi niyetlerle değil tasfiye amacıyla çıkardığınızın çok açık bir göstergesi.
Polis koleji ve Polis Akademisinin kapatılıp öğrenci ve öğretim elemanlarının Emniyet teşkilatından tasfiyesini öngören bu yasanın değişik maddelerinde yer alan düzenlemelerin bir değişik şeklini de bu fıkra ile hâlen fakülte, yüksekokul, Polis Meslek Yüksekokulu ve POMEM gibi eğitim gören öğrencilere de uygulanacağı anlaşılmaktadır ki bunun da hukukla bağdaşır bir yanı yoktur.
Yine tasarının yani 13'üncü maddeye eklenen geçici 9'uncu maddeyle "1/1/2020 tarihine kadar Emniyet teşkilatının ilk kademe amir ihtiyacını karşılamak üzere lisans mezunları arasından Kamu Personeli Seçme Sınavı'nda Bakanlıkça belirlenecek taban puanı almış öğrenciler, belli şartları taşıyanlar Polis Amirleri Eğitim Merkezinde bir eğitim öğretim dönemi özel eğitime tabi tutulabilirler." diye bir hüküm getiriliyor.
Bu uygulama, Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri Fakültesinin kapatılması ya da memurlarından komiser yardımcısı yapılması uygulamalarıyla çelişmektedir. Eğer iktidarınız bu tasarıyla memurlardan komiser yardımcısı yapmayı amaçlıyorsa büyük çoğunluğu lisans düzeyinde mezun olan 250 bin polis memuru arasında yeterince komiser yardımcısı bulamıyor mu? Kısa süreli eğitimlerle çok sayıda özel sınıf komiseri alacaktır. Bunun açıklanmasını istiyoruz.
Bu düzenlemeyle parti polisinin temelleri atılmaktadır. Teşkilattaki amir olma potansiyeli olan 250 bin polis memuruna güvenilmediği anlaşılmaktadır. Böylece yetişmiş ve tecrübeli binlerce kişinin yükselme umutlarını bitiriyorsunuz bu düzenlemeyle. İktidar, bu düzenlemelerle özlem duyduğu parti polisine böylece kavuşacağını düşünüyor. Dün de belirttim, AKP, polis teşkilatını kuracağını, kendi polis teşkilatını kuracağını planlamaktadır bu düzenlemeyle. Bu hükümlerin hukukla, Anayasa'yla, hakkaniyetle uygun hiçbir tarafı yoktur.
Değerli arkadaşlar, biz bu düzenlemenin yanlışlığını defalarca söyledik, söylemeye devam edeceğiz ve şimdi değişiklik önergeleri de verdik. O önergelerin gerekçelerinden size bazı bölümler okumak istiyorum.
Geçici 8'inci maddenin (1)'inci fıkrasının değiştirilmesini istiyoruz. Ne istiyoruz bu değişiklikle? Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte Güvenlik Bilimleri Fakültesinde, Polis Meslek Yüksekokullarında, polis meslek eğitim merkezlerinde ve Emniyet Genel Müdürlüğü adına yükseköğretim kurumlarında okutulan öğrencilerden eğitimini başarıyla bitirenler ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte polis kolejinde eğitim gören öğrencilerden mezun olup Güvenlik Bilimleri Fakültesini başarıyla bitirenlerin bulundukları eğitim kurumlarına girdikleri tarihteki durumlarına uygun statüde Emniyet teşkilat kadrolarına atanmaları gerektiği yönünde bir teklif getiriyoruz. Bunun gerekçesini de hukuksal öngörülebilirliğin sağlanması, mağduriyetlere yol açılmaması ve kazanılmış hakların korunması olarak söylüyoruz.
Yine bizim bir değişiklik önergemizle, tasarının 13'üncü maddesinde 2020 yılına kadar hızlı kadrolaşma amaçlı özel sınıflar oluşturulacaktır. Demin de söyledim, bunun amacı hızlı kadrolaşmadır. Bu uygulama Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri Fakültesinin kapatılması ya da memurlarından komiser yardımcısı yapılması uygulamalarıyla çelişmektedir. Eğer Hükûmet, bu tasarının sürekli maddeleriyle memurlardan komiser yardımcısı yapmayı amaçlıyorsa büyük çoğunluğu lisans mezunu olan 250 bin polis memuru arasında yeterince komiser yardımcısı bulamıyor mu? Niçin kısa süreli, çok sayıda özel sınıf komiser yardımcısı veya işte komiser almayı planlıyor? Bunun da amacı, tamamen kadrolaşmaktır. Bu nedenle bu tasarının kabul edilmemesi ve tasarıdaki bu metinlerin çıkarılmasını biz öneriyoruz.
Yine 13'üncü maddede bir değişiklik önergemiz ile bazı değişikliklerin yapılmasını talep ediyoruz. Bunlar, 1984 yılında yürürlüğe giren 3087 sayılı Polis Yüksek Öğretim Kanun'unda gerekse 2001 yılında yürürlüğe konulan 4652 sayılı Polis Yüksek Öğretim Kanunu'nda akademik kadrolu öğretim elemanlarının istekleri dışında Ankara'da bulunan Polis Akademisi dışına atanması veya görevlendirilmesi özellikle eğitim kalitesinin dönemsel siyasi etkilerden korunması amacıyla yasa hükmüyle önlenmişti. Bu hükümler anılan yasalarla Polis Akademisi öğretim elemanlarına sağlanan bir güvence idi. Hukuk devleti ilkesinin bir gereği olarak eğitim kalitesinin bozulmaması ve yıllar içerisinde biriken bilimsel tecrübelerin heba olmaması bakımından eğitimde istikrar ilkesi gözetilerek tecrübeli kadroların müktesep haklarına ve haklı beklentilerine uygun düzenlemeler yapılmalıdır. Hukuk devleti ilkesinin hâkim olduğu ortamlarda yıllar boyuncu çalışacağı ortamı, yeri, gelecek beklentisini yürürlükteki yasa hükümlerine güvenerek düzenleyen bu görevlilerin, aradan yıllar geçtikten sonra ve daha cazip birçok fırsatı sırf güvenli ve istikrarlı bir ortamda çalışma imkânı sağladığı için tercih eden bu akademisyenlerin haklarının korunması gerekir. Hukuk güvenliği, adalet bunu gerektirir. Bu nedenle biraz sonra okutulacak olan önergelerimizin de dikkate alınarak bu haksız, hukuksuz yasal düzenlemenin mutlaka ortadan kaldırılmasını istiyoruz.
Bu gerekçelerle bu maddenin, yani 13'üncü maddenin çok büyük haksızlıklara, çok büyük sıkıntılara yol açacağını, çok büyük adaletsizliklere yol açacağını söylüyoruz. Bunun tasarı metninden çıkarılmasını istiyoruz.
Hepinize teşekkür ediyorum.