GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, öncelikle teklifimi dikkate aldığınız için teşekkür ediyorum çünkü sabah gerçekten son derece Genel Müdür seviyesinde rica etmiştim ama buna da şükür diyorum, Genel Müdür Yardımcısı buraya geldiğiniz için size de teşekkür ediyorum.

Size teşekkür ediyorum ama eleştirilerimi söyleyeceğim, tabii ki tahmin ediyorsunuz. Şimdi TRT'nin gelirleri nelerdir bir onu sayarsanız sevinirim. Mesela benim bildiğim elektrik faturalarından bir pay alıyorsunuz, bandrollerden bir pay alıyorsunuz, başka gelirleriniz de var ve bütün bu gelirler 82 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının ortak olarak, eşit olarak ödediği gelirler, öyle değil mi? Yani her bir vatandaş AKP'li olmasına, CHP'li, MHP'li, HDP'li, İYİ PARTİ'li olmasına bakmadan bunları ödüyorlar size, değil mi? Elektrik faturamızı öderken "HDP'li, elektrik faturasından şu payı vermesin demiyoruz." veya telefon alırken, televizyon alırken "Siz HDP'lisiniz bu bandrolü ödemek zorunda değilsiniz." demiyor kimse Sayın Genel Müdür Yardımcısı, öyle değil mi? Hepimiz ödüyoruz. Peki, size soruyorum, bu Mecliste soracağım size: Her salı bütün grupların 5 grubun da grup toplantısı var her salı günü, neden 4 partinin AK PARTİ, MHP, İYİ PARTİ ve CHP'nin grup toplantısını yayınlarken... Bilmiyorum hepsini yayınlıyor diye biliyorum.

İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) - Haberlerde geçiyor görüntüde.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - O da vahimmiş. Yani canlı yayınlamıyor.

İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) - Demek ki o kadar para ödüyoruz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Neden HDP'nin grup toplantısını canlı yayınlamıyorsunuz? Eğer diğer grupların da yayınlanmıyorsa neden yayınlamıyorsunuz, AK PARTİ'nin grup toplantısını, MHP'ninkini yayınlarken? AK PARTİ ve MHP'yi yayınladığınızı biliyorum, neden yayınlamıyorsunuz? Neden haber programlarınızda istatistiklere bakalım: Sayın Cumhurbaşkanına yüzde 80 oranında, Sayın Devlet Bahçeli'ye yüzde 18 oranında, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na yüzde 1 oran olarak ayırırken HDP'ye tek bir saniye yer ayırmıyorsunuz? Sayın Genel Müdür Yardımcısı, seçim dönemlerinde partilere ayırdığınız saatlerin istatistiklerini verir misiniz? Son 31 Mart seçiminde hangi partiye kaç saniye, kaç dakika, hangi genel başkana kaç saniye, kaç dakika süre ayırdığınızı lütfen söyler misiniz ve bütün bu istatistikler bizde var. Bütün bu istatistiklerde görüyoruz ki HDP'ye sıfır saniye süre ayırıyorsunuz. Neden böyle yapıyorsunuz? Eğer böyle yapmaya devam edecekseniz -benim bütün arkadaşlara önerimdir- şöyle bir madde getirelim şunun altına: "HDP'liler arkadaş elektrik faturalarında TRT payı ödemekten muaftır, bandrol ödemekten muaftır." diye bir madde koyalım. Biz o zaman deriz ki HDP'liler muaf arkadaş, o zaman HDP'lileri yayınlamamakta özgürlerdir diye bir şey olur.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bandrolden mi yoksa TRT payından mı?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - TRT payı yani bandrol TRT'ye gidiyor sonuçta. Bu sorularıma lütfen cevap verirseniz, ona göre tekrar konuşacağım.

Diğer bir konu, Sayın Genel Müdür Yardımcım, pek çok TRT bize ulaştı ve mobbing uygulandığını söylediler. Bu şikâyetler size ulaştı mı? Yani diyelim ki bir radyo sanatçısı mobbingle karşı karşıya kaldığını, emekliliğe ayrılma baskısıyla karşı karşıya kaldığını söyledi. Bunun gibi 169, sanıyorum, sanatçı var. Bunun dışında "muhalif" görülen pek çok çalışan da mobbingle karşı karşıya kaldığını söyledi. Mobbing bildiğiniz üzere yasalarımıza göre suç ama maalesef yasalar da eşit uygulanmıyor. Mobbing şikâyetleri size ulaştı mı ve mobbing uygulamalarına karşı ne tip tedbirler aldınız? Bunu size soruyorum.

Diğer bir konu Sayın Genel Müdür Yardımcım, bu yönetmelik gördüğüm kadarıyla 1988'de yayımlanmış. Yani 1988'de hâlâ darbe dönemi yasaları diyebileceğimiz bir dönemdeyiz. Yani darbenin hâlâ kalıntılarının... Sayın Başkan, siz bu yönetmeliği okudunuz mu tamamını, eski yönetmeliği?

BAŞKAN - Yok okumadım.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Lütfen okumanızı tavsiye ediyorum, bütün arkadaşlar da lütfen şu yönetmeliği de okusun. Sayın Genel Müdür Yardımcım sizde yönetmelik vardık mutlaka. Değerli arkadaşlar, lütfen bu yönetmeliği okuyun. Tam bir darbe dönemi yönetmeliği. Yani o dönemin kalıntıları bu yönetmelikte var. Hadi o dönemi geçirdik, şimdi 2019 Türkiye'sine gelmişiz, darbe döneminden kalma bir yönetmeliğin -ben okuduğuma göre tabii, çalışma süreniz belli- daha ağırını 2019 Türkiye'sinde getiriyoruz Sayın Başkanım. Yani burayla buraya baktığımda daha ağır pek çok ifadeler var. Yani çalışanı daha zor durumda bırakacak, daha çaresiz bırakacak ifadeler var. Değerli arkadaşlar, böyle olur mu? Yani bu çalışanlarımızı böyle zor durumda bırakmak olabilir mi? Bu konudaki yorumlarınızı da merak ediyorum Sayın Genel Müdür Yardımcı, ona göre tekrar söz alabilirim Başkanım.