EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Şimdi, Sayın Başkan, ben bir tespitte bulunmak istiyorum ve birkaç cümleyle düşündüğümü de paylaşmak istiyorum.

Bir kere bize göre, TRT bir devlet kuruluşu değildir, TRT bir Hükûmet kuruluşudur. Sadece TRT değil üstelik, bugün itibarıyla YSK dâhil olmak üzere hemen hemen bütün devlet kurumları Hükûmet kurumları hâline dönüştürüldü.

Bunun mantığı şu: Nasıl bir özelleştirme oldu bir zamanlar. Daha önce belki devletleştirmeler oldu. Şimdi hükûmetleştirme diyebileceğimiz bir uygulamayla karşı karşıyayız ve bu uygulama esas itibarıyla Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi denilen sistemin sonucu olarak ortaya çıktı. Çünkü "devlet kuruluşu" demek, toplumun ortak iradesini yansıtan tarafsız kuruluşlar demektir. Bu tanımdan baktığımız zaman kamu yararı dediğimiz mesele de biraz böyle bir şey. Yani bir devlet kuruluşu, kamu yararını amaçlayarak iş yapan bir devlet kuruluşunun doğal olarak devleti oluşturan bütün herkesin kuruluşu olması lazım. Bu sebeple de tarafsız olması lazım.

BAŞKAN - Evet, teşekkür ediyorum.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Bir dakika... Hayır, müsaade edin, bitireceğim.

Fakat, maalesef, bu sistemde gördüğümüz kadarıyla birçok kurum YSK dâhil olmak üzere söylüyorum -son günlerin popüler bir kurumu olduğu için- ondan önce Anadolu Ajansı, TRT vesair bütün bu kurumlar aslında Hükûmet kurumları hâline geldiler. Bu eleştiriyi ben yapıyorum ama -geçenlerde Sayın Davutoğlu da yaptı- bence Adalet ve Kalkınma Partisinin milletvekillerinin de biraz bu çerçeveden düşünmelerinde büyük yarar var. Bu, çıkmaz bir sokaktır. Hükûmetleştirme, toplumun bir kısmını sistemden çıkarmak demektir. Dolayısıyla da HDP olarak, HDP'liler olarak hiçbir şekilde bu ortak iradenin içinde yokmuşuz gibi bizimle ilgili herhangi bir şey yansıtmıyorsunuz. Ve bunun, yani siz ne derseniz deyin, tarafsızlıkla ilgili ne söylerseniz söyleyin hiçbir kıymetiharbiyesi yoktur benim gözümde çünkü siz taraflısınız, çünkü siz bir hükûmet kuruluşusunuz.