KOMİSYON KONUŞMASI

YUNUS KILIÇ (Kars) - Teşekkür ederiz.

Öncelikle, HAYTAP'ı -tabii, başka arkadaşlar da istemişlerdir ama- davet eden, biliyorsunuz, bendim.

HAYTAP HAYVAN HAKLARI FEDERASYONU ANKARA TEMSİLCİSİ PELİN SAYILGAN KIRMIZIGÜL - Evet, baktım tutanaklardan.

YUNUS KILIÇ (Kars) - Siz daha önce de gelmiştiniz toplantılara.

Şimdi, bu "pet shop"lar meselesi siyasi partileri de, bu işle uğraşan herkesi de... Şu anda çok ziyaret edilen, efendim, taleplerini söyleyen kurumlar, daha doğrusu bir sektör.

Siz de dediniz ya, bu Komisyonun kurulmasında ciddi endişeler taşıdık yani "Biz kanun olmasını beklerken neden bir Komisyona..." Daha önce bunlar yapıldı. Hatta, Başkanım, bazı arkadaşları, uzmanlıklarını bildiğim insanları davet ederken aynı eleştirilerle ben de karşılaştım "Ya, hocam, defalarca geldik anlattık. Yani, bir daha, bir daha bizi niye çağırıyorsunuz?" falan diye. Tabii, Meclisin çalışma işleyişiyle alakalı bunlar aslında; yani, Meclisin, tabii, öncelikleri oluyor, seçimler giriyor, işte, ön seçim oluyor, kesiliyor falan. Büyük bir ihtimalle, sıkıntılar bundan.

Bir de ben aynı zamanda Tarım Komisyonu Başkanı olduğum için şu anda benim elimde hayvan haklarıyla alakalı çok sayıda kanun teklifi var. Biliyorsunuz, şimdi yeni sistemde milletvekilleri kendileri direkt verebiliyorlar. Her partinin var, aynı partiden birçok milletvekilinin ayrı ayrı teklifleri var. Ben tabiri caizse bir de hekim olduğum için yani meslekten de olduğum için, daha önce de uğraştığım için bunların hepsini çok ince ince okudum. Birçoğunu, birkaçını birleştirerek ortaya çıkarmış oldukları metinler var; bazıları içinde unutulmuş, başka kanunlardan konulmuş metinler bile olanlar var; çok ciddiyetten uzak ve bilgiden uzak hazırlananlar var. Yani, zan altında da bırakmayalım kimseyi ama bütün partilerin aynı zamanda seçim sürecinde taahhütleri de olduğu için tabiri caizse böyle bir gayret içerisinde... Hani, şöyle de Mecliste -ne yazık ki ifade etmek zorundayız- herkes "Önce ben yaptım, ben buldum, ben teklif ettim, ben olmazsam zaten olmazdı." duygusuyla da hareket ettikleri için...

Şimdi, bu Komisyonun sağlayacağı şöyle bir fayda var: Evet, bütün partilerimizin bu konuda iyi niyetli talepleri var, gerçekten kanunlaştırılmasıyla alakalı gayretleri var ama son bir kez daha, madem bütün partilerin de birleştiği bir zemin burası, bir kez daha bu fikirleri toplamakta, belki güncel olan bir şeyler de varsa katmakta fayda var. Neden? Hani bazen şu eleştiriyi de alırız: Kanun yapıyorsunuz ama kanun çıktığı günde eksikleriyle beraber çıkıyor. Buna da muhatap olmamak adına, mütekamil bir şekilde, dört başı mamur, madem bu kadar da beklenmiş ve gecikmiş, o yüzden güzel çıksın bari, bütün gayret onadır. Sayın Başkanın da o manadaki duyarlılığı önemli. Her fikri olanı dinlemek istiyor bu Komisyon. Sonradan şuna da muhatap olmamak adına, siz de söylediniz ya...

HAYTAP HAYVAN HAKLARI FEDERASYONU ANKARA TEMSİLCİSİ PELİN SAYILGAN KIRMIZIGÜL - Evet, başınız ciddi belaya girebilir.

YUNUS KILIÇ (Kars) - Tabii, ben de söyleyecektim, beni niye çağırmadınız? Herkesinki aşağı yukarı birbirine benziyor ama şunu da -sizin ifadelerinizde de gördük- tamamen tersini söyleyenlerin de -daha çok fazla insanı dinlememiş olmamıza rağmen- tamamen farklı şeyler söyleyenlerin de olduğunu bilmeniz lazım. Bunlardan tabiri caizse en hayırlısını çıkarabilecek şekilde bir gayret içerisinde olacağız.

Bir de dediniz ki: "Bu 'pet shop'lar işte üretim yerlerinin dışında hayvan alıyorlar, satıyorlar; kaçak, yurt dışından getirmeler var." Ama aslında biliyorsunuz ki bizim hâlihazırdaki meri kanunumuz bunların tamamını yasaklıyor aslında. Yani bunun için yeni bir maddeye ihtiyaç yok. Fakat, zaten bunlar yeni kanunda da olacak. Yeni kanunumuz da şunu da söyleyeyim: Sayın Cumhurbaşkanımızın da bütün parti başkanlarının da milletvekillerinin de isteğiyle hızlı bir şekilde zemini hazır. Bununla, bu Komisyon çalışmalarımızla, içerisine daha neler koyabiliriz, onun gayreti içerisindeyiz. Burada hani bu kimliklendirme meselesini tam olarak çözdüğümüz ve takip ettiğimiz sürece, sizin de söylediğiniz sıkıntıların tamamı ortadan kalkacaktır. Kanunda neye zorluyoruz biz? Üretim yerleri olacak, üretim yerlerinin metrekaresinden tutun, hepsi tanımlanmış durumda; kimlerin yapabileceğine kadar, hangi ölçekte yapılabileceğine kadar bunları takip edebilirsek ve tabiri caizse bütün bu kimliklendirme sürecinde hayvanı nereden aldı, menşei nedir, hangi anadan babadan oldu, yani soy kütüğü "pedigree"si de olacak ya bunların, bunları ortaya koydurabilirsek zaten, o dediğiniz sahadaki şu anda çekilen sıkıntılar, birbirine hayvan satma, çiftleştirip yeni yavrular elde edip birbirlerine tabiri caizse böyle peşkeş dağıtır gibi dağıtma gibi sıkıntılar ortadan kalkacak.

Sabah veteriner fakültesinden hocamızın birisi çok güzel bir şey söyledi, dedi ki: Hani, siz bunu kendi aranızda, işte bir dişi köpeğiniz sizin vardı, öbürü erkek getirdi, çiftleştirdiniz, iki tane de arkadaşa verelim, böyle bir şeyi, sonunda kimliklendirme zorunda olacağınız için ve bununda cezai müeyyideleri olacağı için yapamayacaksınız zaten. Yani bunu da neticede üretim yerlerinin aracılığıyla yapmak zorunda olacağınız için bu sıkıntı ortadan kalkar. Yani kimliklendirme bahsettiğimiz problemlerin birçoğunun ortadan kaldırılmasıyla alakalı çözüm.

Teşekkür ederim.