KOMİSYON KONUŞMASI

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

14'üncü madde eskimiş mevzuatımızla ilgili, ayıklanması gereken mevzuatla ilgili gerçekten bizim de devlet olarak yapmamız gereken bir şeye ışık tutuyor ve katkıda bulunuyor. 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu 1937 tarihli. Hoş, 4652 sayılı Kanun 2001 tarihli ama 1937 tarihli kanunun uygulanması mümkün olmayan ya da uygulanmayan maddelerini kaldırıyor. Bu açıdan olumlu gibi görünüyor ama burada ilginç bazı şeyler var, bunları sizlerle paylaşmak istiyorum. Sayın Erdoğan biraz evvel ifade ettiler, 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu'nun 27'nci maddesi Emniyet Genel Müdürlüğünün eleman yetiştirmek üzere yükseköğretim kurumlarında öğrenci okutabilmesi, Emniyet Genel Müdürlüğünün yurt içi ve yurt dışı yükseköğretim kurumlarında master ve doktoraya öğrenci gönderebilmesine imkân tanıyor. Şimdi, Emniyet Genel Müdürlüğü bu madde yürürlükten kalktıktan sonra dışarıya eleman göndermeyecek mi?

İÇİŞLERİ BAKAN YARDIMCISI OSMAN GÜNEŞ - Genel hükümlere göre gönderebilecek.

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Genel hükümlere göre gönderecek, ha. Yani, yoksa ben acaba Emniyet Genel Müdürlüğü, hani, polislerimizi yurt dışına gönderir, onlar da maazallah orada Batı standartlarını, yüksek standartları, demokrasi kültürünü öğrenir, ondan sonra döner, gelir Türkiye'ye, Türkiye'deki rejim için sıkıntı olur diye böyle bir tereddüdü mu var, onun için mi Batı'ya ya da modern devletlere ileri eğitim almak, yüksek eğitim almak için adam göndermekten vazgeçti diye tereddüt etmiştim.

Bir başka şey: Tasarıda, yani bu tasarıyla ilgili daha önceki yapmış olduğumuz eleştirilerde, Sayın Başkanım, çok gelişigüzel hazırlandığını, özensiz ve dikkatsiz yapıldığını söylemiş, böyle bir eleştiride bulunmuştum. Hatta Sayın Cuma İçten "Biz bu tasarıyı buraya gelmeden evvel çok uzun uzun tartışıyoruz, o yüzden burada seslenmiyoruz." falan diye bize, "Niye konuşmuyorsunuz?" eleştirilerine böyle cevap vermişti.

BAŞKAN - Sataşmadan söz istemeyecek işte.

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Ben de dün demiştim ki: Ya keşke Cuma Bey burada olsaydı da beni dinleseydi çünkü dün tasarının içerisindeki maddi hataları, unutulan yönlerini, vesaireleri saydım. Yani, gerçekten Cuma Bey'in dediği gibi bir yerde tartışılmış olsa bu öyle olmazdı dedim. Ve birçoğu da alt komisyonda düzeltildi. Mesela onlardan birisi burada var. Mesela saymış alt komisyonda, bakın, tasarının orijinal hâli şu: Madde 14 (a) "3201 sayılı Kanun'un -saymış, saymış, saymış- 73, 74, 75, 76, 77, 80'inci maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır." diyor. Biz de oturduk, 3201'in bu maddelerine bakarken 78'le 79 sayılmamış, onu fark ettik ve o maddelerin de diğer maddeler gibi uygulama kabiliyeti olmadığını gördük.

BAŞKAN - Komisyonlar bunun için var, Allah razı olsun.

CUMA İÇTEN (Diyarbakır) - Bir de sizin katkınızı almamız lazım ya, biraz eksik olarak...

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Ha, mahsus bıraktınız böyle.

CUMA İÇTEN (Diyarbakır) - Katkınızı almamız lazım yani, çorbada tuzunuzun olması lazım.

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Yani, Cuma Bey, gerçekten şu anda tebessüm ediyorum size, başka bir şey söylemiyorum.

Şimdi, o kadar laubali hazırlanmış ki herhâlde birisi şöyle uzaktan memur arkadaşa demiş ki: "Ya, yaz işte, oradan biraz maddeyi iptal et." O da yazarken o arada aklına başka bir şey gelmiş, 78, 79'u yazmamış. Yani, Hükûmet yetkilileri bu tasarıyı anlatırken diyor ki: "Reform yapıyoruz." Reforma bak, reforma bak, reforma!

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Daha reform tamamlanmadı ya.

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Öyle bir reformu ki ya sorsan, yani bu tasarıyı savunanlara sorsan Fransız İhtilali'ni yapıyorlar. Bize göre dünyanın en büyük zulmünü yapıyorlar ama yürürlükten kaldıracağı maddeleri unutuyor.

CUMA İÇTEN (Diyarbakır) - Heyecandan bazen olabiliyor.

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Böyle bir laubalilik, böyle bir gayriciddilik olabilir mi? Bu nasıl bir devlet anlayışıdır ya? Neyi kaldıracağını, neyi dâhil edeceğini bilmeyen, tesadüflere bırakmış. Eğer biz de Komisyonun diğer üyeleri gibi laubali ve lakayt davransak bu maddeler geçip gidecek.

BAŞKAN - Komisyon mu hazırladı? Yanlış söyledin.

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Hayır, lakayt davransak, dikkatli olmasak o manada söylüyorum Başkanım, hazırlayan tabii ki Komisyon değil.

BAŞKAN - Tamam, teşekkür ederim, düzelttim.

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Dolayısıyla, Başkanım, yani eğri oturup doğru konuşalım, böyle olmaz, bu şekilde olmaz.

Şimdi, bakın, kendisiyle çelişen bir şeyi burada düzeltmeye çalışmış. 4652 sayılı Kanun'un kaldırılan maddelerinin birinde diyor ki: "İhtisas bölümleri, dördüncü sınıfa geçen öğrenciler, fakülte ve yönetim kurulu türü, kontenjan miktarı, vesaire belirlenecek ihtisas bölümlerine ayrılır. Dördüncü sınıfı ayrıldığı ihtisas bölümünde tamamlarlar." Yani, komiser muavini olarak yetiştirdiğiniz kişiyi ihtisas bölümüne ayırıyorsunuz. Şimdi 1/1/2020 tarihine kadar böyle bir ihtisas falan yok. Ha, ihtisas var, mesela su ürünleri mezunu komiser yardımcısı var, uzay ve astronomi bilimleri mezunu komiser yardımcısı var, öyle olacak, işte, iktisadi ve idari bilimler fakültesi işletme bölümü komiser yardımcısı olacak ya da güzel sanatlardan mezun komiser yardımcısı olacak. Yani, böyle bir şey olabilir mi? Demek ki polislik bir meslek değil, bunu herkes yapabilir, her şekilde yapabilir, uzmanlaşmaya, ihtisaslaşmaya hiç gerek yok. Bu genel hava, tasarının içerisindeki genel hava bize bunu söylüyor. Dolayısıyla, bu madde 14 aslında zurnanın zırt dediği yer diye tarif edilecek bir şey. Buradaki bütün çelişkiyi bu maddenin içerisinde yürürlükten kaldırılan maddelere ilişkin ilk hazırlık ve kaldırılan maddelerin içeriğine baktığınızda bu tasarıyla ilgili fikir sahibi olmanız mümkün olabiliyor. O açıdan 14'üncü madde de, bu 14'üncü maddeye kadar gelen bütün maddeler de aynı şekilde doğru şekilde hazırlanmamıştır ve haklı gerekçeler içermeyen bir nitelik göstermektedir.

Teşekkür ediyorum.