ZAFER SIRAKAYA (İstanbul) - Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Saygıdeğer milletvekilleri, Kıymetli Başkanım; tabii, Sayın Sancar'ı dinlerken "Ben, acaba, bugüne kadar yurt dışında yaşadım mı?" diye kendime sormaktan alamadım. Kendisine mesaj olarak gönderilen ve İsviçre'den gönderildiği söylenen 3.750 franklık bir kişinin acaba geneli kapsadığını mı yoksa bir özel olay olduğunu da sormaktan kendimi alamıyorum. Almanya'da doğdum, sosyalizasyonumun büyük bir kısmını Almanya'da tamamladım ve hâlihazırdaki yasa görüşülürken "Almanya'daki vatandaşlar" diyerek Türkiye'deki vatandaşlar arasında bir ayrıma giderek Türkiye'de yaşayan vatandaşları daha makbul vatandaş pozisyonunda gösterilmesini de büyük esefle dinlediğimi ifade etmek istiyorum.

Hâlihazırda Almanya'da yaşamakta olan vatandaşlarımızın yüzde 65'i şu anda mesleki eğitimlerini tamamlamamış durumdalar. Yoksulluk sınırının altında yaşayan insanlarımızın sayısı oldukça fazla. Dolayısıyla bütün bunları değerlendirirken eğitim ve öğretimine devam eden öğrencilerimizin varlığını da düşündüğümüz zaman, birinci jenerasyon olarak görmüş olduğumuz o işçi veyahut da sizin ifadenizle "gurbetçi..." Ben tamamen bu ifadeyi reddediyorum çünkü artık "gurbetçi" olarak tanımlayabildiğimiz bir kesim yok, Avrupalı Türk toplumu var. Avrupalı Türk toplumu olarak görmüş olduğumuz bu kesimin önemli bir kısmının da şu anda eğitim ve öğretimine devam eden insanlardan müteşekkil olduğunu gördüğünüz bir ortamda bu insanlara çok daha fazla bir meblağ verilmesi veyahut da ödenmesi gerektiği konusundaki düşüncenize kesinlikle katılmadığımı ifade ediyor, Sayın Başkanıma teşekkür ediyorum.