KOMİSYON KONUŞMASI

YUNUS KILIÇ (Kars) - Teşekkür ediyoruz sunumlarınız için.

Bu, "İstanbul Belediyesinde 79 veteriner hekim var, ortalama günde sıfır 0,75-0,81 kısırlaştırma düşüyor." dediniz. Tabii veteriner hekimlerin biliyorsunuz işi sadece kısırlaştırma değil, kısırlaştırma şu andaki mevcut sıkıntıdan kaynaklanan ilave bir yükleridir. Oysa, veteriner hekimlerin İstanbul Büyükşehir Belediyesine baktığımız zaman sayfalarla dolu iş ve işlemleri vardır, kısırlaştırma bunun içerisindeki en küçük bölümüdür. Yani gıda kontrollerinden tutun, efendim, burada hizmet sunan, gıda üreten işletmelerin koskoca İstanbul'da çapını düşünün, bu veteriner hekimler aslında onları yapıyor. Dünyada 500 bin civarında veteriner hekim var, kişiye böldüğünüz zaman, insan olarak baktığımızda ortalama 15 bin kişiye 1 veteriner hekim düşer. Bu bölümü yaptığınız zaman, İstanbul'da bin veteriner hekim olması lazım tarımla beraber belediyelerde; şu anda o sayının çok altındayız. Yani bu, veteriner hekimlerin işini iyi yapmamasından veya az çalışmasından kaynaklanan bir sıkıntı değil. Şunu önerdiğinizi ben düşünüyorum: Evet, daha fazla veteriner hekim istihdam etsinler, bu taleplere daha fazla cevap versinler. Burasını destekliyoruz.

EMPATİ PLATFORMU BAŞKANI BARIŞ ŞENGÜN - Sizi destekleyen bir cümle kurabilir miyim?

YUNUS KILIÇ (Kars) - Tabii, buyurun.

EMPATİ PLATFORMU BAŞKANI BARIŞ ŞENGÜN - Veteriner hekimleri, biz yaşam hakkı savunucuları çok kutsal bir yerde görürüz. Aranızda eğer beşerî doktor varsa affına sığınarak söylüyorum, bunu İstanbul'da bir ilçe belediye sağlık işleri müdürümüz söylemişti, ben de çok sevdim, onun için kullanmak istiyorum, diyordu ki: "Beşerî doktor, hastası karşısına çıkar, derdini anlatır, teşhisi koyar, tedavisine başlar ama veteriner hekimlik çok daha zordur, dili olmayan, derdini anlatamayan bir canlının derdine derman olmak durumundadır." Dolayısıyla, daha kutsaldır. Biz zaten veteriner hekimleri böyle bir noktada görüyoruz. Hatta buna ek olarak, Kamu Denetçiliği Kurumunun geçtiğimiz aylarda yaptığı çalıştayda ben bir cümle kurdum, yanlış da anlaşıldım, yanlış anlatmadım, yanlış anlaşıldım, bunu bilerek söylüyorum, şöyle ki: Veteriner Hekimler Birliği Genel Sekreteri Hayri Bey'di galiba -ismini unutmuş olabilirim- oradaydı. O bir cümle kurmuştu, ben ona demiştim ki...

YUNUS KILIÇ (Kars) - Haluk Aşkaroğlu.

EMPATİ PLATFORMU BAŞKANI BARIŞ ŞENGÜN - Olabilir, Haluk Bey olabilir. En azından baş harfini doğru söylemişim.

Demiştim ki: "Sayın Genel Sekreterim, bence veteriner hekimleri siz korumalısınız çünkü belediyede çalışan veteriner hekimlerin geleceği seçilmiş başkanların iki dudağının arasında. Veteriner hekimler belediye başkanının aldığı karara aksi davranamıyor ve meslek etiğini savunamıyor. Siz masaya yumruğunuzu vurup veteriner hekimlerinizi seçilmiş belediye başkanlarının katliamlarının ortağı yapmayın, veteriner hekimlerinizi koruyun. Biz, bu anlamda size destek veririz." Bir veteriner hekim "Biz katliamların ortağı değiliz." diye feveran etti ama dışarıda onun da gönlünü almıştım.

Dolayısıyla, veteriner hekimleri suçlamak babında değil, sistemin yanlışlığından bahsetmiştim.

YUNUS KILIÇ (Kars) - Sonunda zaten destek verdiğinizi anladığımızı düşündük.

EMPATİ PLATFORMU BAŞKANI BARIŞ ŞENGÜN - Evet, tabii.

YUNUS KILIÇ (Kars) - Şimdi, başka bir rakam daha, yine bu da deneylerde kullanılan -deney hayvanının ben de çok uygun olduğunu düşünmüyorum ama- hayvanların sayısı dünyada yılda 80 milyon. Türkiye'de bu rakam artmış olmakla beraber "450 bin" dediniz, Türkiye ölçeğindeki bir ülkede dünya rakamına göre bu rakam yüksek değil yani daha fazla olsun istediğimden değil ama neticede biliyorsunuz, bir kimyasalın ilaç hâline dönüşebilmesinin yolları var, prosedürleri var, bunları yapmak zorundasınız yani bunları yapmadan bir kimyasalı -evet, şu anda teknolojinin gelişmesiyle birlikte "in vitro" ortamlarda çeşitli dokular üretilip bununla yapabileceğiniz şeyler var ama bizzat canlı üzerinde uygulamak zorunda olduğunuz var, ki buna insan da dâhil. İlla deneylerde kullanılan her zaman hayvan olur diye düşünmeyin, bunları çeşitli fazlarına geçtiği zaman insanlar da kullanılır. Saha denemeleri yapmadan... Yani laboratuvarda yaparsınız, bunu bir büyütürsünüz, örneğin köpeğe çıkarırsınız, oradan sonra geçersiniz, insanda kullanırsınız. Bu aşamaları yapmadan ilaç ruhsatı alamazsınız, dünyada bunun prosedürleri var. "Deney hayvanlarını tamamen hayatımızdan çıkaralım demek o zaman tıpla alakalı gelişmeler tamamen dursun." demek anlamına gelir. Ben, deney hayvanları üzerinde bu etik kurullardan -tamam, etik çalışmışlardır, çalışmamışlardır ama- çeşitli yollarla izinlerini alıp çalışmalar yapan birisi olduğum için... Yani bu bizim keyfiyetimizden kaynaklanmıyor.

Bir de son yıllarda artışının bir sebebini söyleyeyim: Bizim üniversitelerimiz biliyorsunuz, çok arttı. Dolayısıyla, akademisyenlerimizin sayısı arttı. Biz istiyoruz ki bunlar bilimsel çalışma yapsınlar ve yaptıkça da tabii deney hayvanlarını da kullanan insan sayısı artacak. Dünyada "impact" faktörü yüksek dergilerde yayınları artsın istiyoruz.

EMPATİ PLATFORMU BAŞKANI BARIŞ ŞENGÜN - Peki, bir soru, bildiğiniz için ve merakımdan soruyorum: Bu deneyleri yapmış ve makale yazmış ve uluslararası dergilerde, mecmualarda yayını çıkmış kaç akademisyen var? Bunu biliyor musunuz?

YUNUS KILIÇ (Kars) - Dünyada her geçen gün...

EMPATİ PLATFORMU BAŞKANI BARIŞ ŞENGÜN - Yok, Türkiye için söylüyorum.

YUNUS KILIÇ (Kars) - İşte Türkiye'nin ortalamasını söylüyorum: Her geçen gün artmakla beraber dünyanın çok gerisindeyiz. Bu, zaten bilinen bir şey. Bu iddiayı bir üst seviyeye götürsek dünyadaki 500 üniversite içerisinde bizim de belli bir sayıda olmamız gerekir. Elbette, bir mesafe alınması gerektiği açık, rakamlar tek tek var; yalnız şu var: Sabah da yine benzer konuda tabii haklı olarak konuşmalar oldu. Bir de veteriner hekimlerle alakalı keşke sabahki avukat hanım da sizin bu veteriner hekimler hakkındaki düşüncelerinizi duysaydı. Bu hayvanlara vahşi davranma sürecinin içerisindeki sanki paydaşlarından bir tanesi de veteriner hekimler, fakülteler gibi...

HAYVANLARIN YAŞAM HAKLARI KONFEDERASYONU BAŞKANI NESRİN ÇITIRIK - Doğru ama çok doğru söylemiş. Çok özür diliyorum, affedin.

Bahsettiğimiz bütün barınakların, bütün vahşetlerin içinde veteriner hekim de var.

EMPATİ PLATFORMU BAŞKANI BARIŞ ŞENGÜN - Ama mesleğe diye algılamayın yani kişisel olarak...

YUNUS KILIÇ (Kars) - Veteriner hekimler bunu yapmak üzere orada bulunan insanlar değil. Üzerine yüklenmiş ağır vazifelerden dolayı mesleğini layıkıyla yapamamak zorunda kalan insanlardan kaynaklanan bir süreç.

HAYVANLARIN YAŞAM HAKLARI KONFEDERASYONU BAŞKANI NESRİN ÇITIRIK - Sistemin kurbanları.

SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul) - Ya da kötü insan da olabilir, avukatın da kötüsü var, hekimin de kötüsü var, vekilin de kötüsü var.

EMPATİ PLATFORMU BAŞKANI BARIŞ ŞENGÜN - Meslekten değil de kişilerden bahsediyoruz ya.

YUNUS KILIÇ (Kars) - Hayır, bilmiyoruz kişileri. Tabii, ben, burada meslek savunucusu olmak durumuna düşmek istemem.

HAYVANLARIN YAŞAM HAKLARI KONFEDERASYONU BAŞKANI NESRİN ÇITIRIK - Veteriner hekim misiniz?

YUNUS KILIÇ (Kars) - Ben hocayım aynı zamanda. Çalıştığınız her yerde benim onlarca öğrencim vardır, biz öyle yetiştirmiyoruz çünkü.

HAYVANLARIN YAŞAM HAKLARI KONFEDERASYONU BAŞKANI NESRİN ÇITIRIK - Baltayı taşa vurduk, balta taşta.

YUNUS KILIÇ (Kars) - Hayır, öyle değil.

Bakın, siz ne dediniz: "22 veteriner çalışması gereken yerde 1 veteriner hekim var." Bu veteriner hekimin orada yapılan iş ve işlemlerin hepsini kontrol edebilme şansı var mı?

HAYVANLARIN YAŞAM HAKLARI KONFEDERASYONU BAŞKANI NESRİN ÇITIRIK - Tabii ki.

YUNUS KILIÇ (Kars) - Dolayısıyla onun kontrolünde olmayan sıkıntıların yaşandığı aşikâr. Efendim, orada bir veteriner vardı, bunların önlemlerini alamadı yeterince; doğru değil. Dolayısıyla, gerekli olduğu kadar veteriner hekimin istihdam edildiği yerlerde bu sıkıntılar olmaz.

HAYVANLARIN YAŞAM HAKLARI KONFEDERASYONU BAŞKANI NESRİN ÇITIRIK - İstanbul, yeterince var. 10 veteriner hekimi ikna edin, 10'ar tane kısırlaştırma yapsa 100 kısırlaştırmayı bir günde yapacak.

YUNUS KILIÇ (Kars) - Onun rakamlarını söyledik.

Onu niye yapmadıklarını bilmiyorum ama ben, bir veteriner hekimin işinin kısırlaştırmadan öte olduğunu anlatmaya çalışıyorum.

Şimdi, siz, bir veterineri oraya koydunuz ve başka bir sürü iş istiyorsunuz, bunun yanında da günde 20 tane kısırlaştırma yapılabilir mi?

HAYVANLARIN YAŞAM HAKLARI KONFEDERASYONU BAŞKANI NESRİN ÇITIRIK - Yapılır.

YUNUS KILIÇ (Kars) - Bütün işlerin dışında.

EMPATİ PLATFORMU BAŞKANI BARIŞ ŞENGÜN - İstanbul için durum biraz farklı ama.

YUNUS KILIÇ (Kars) - Bakın, hayvan haklarını bu kadar konuştunuz ya o zaman veteriner hekimlerin de insan haklarını konuşmanız lazım. Ben, bir veteriner hekimim. Bir veteriner hekim, günde 20 tane kısırlaştırmayı yapıyorsa onun ikinci günde yürüyecek hâli kalmaz.

EMPATİ PLATFORMU BAŞKANI BARIŞ ŞENGÜN - Ama şöyle: İstanbul...

HAYVANLARIN YAŞAM HAKLARI KONFEDERASYONU BAŞKANI NESRİN ÇITIRIK - Yapar.

YUNUS KILIÇ (Kars) - Yapar değil, bu rutin bir şey değil.

HAYVANLARIN YAŞAM HAKLARI KONFEDERASYONU BAŞKANI NESRİN ÇITIRIK - Ben size çok önemli bir örnek vereyim, şöyle bir şey söyleyeyim: Bütün mesleklere, veteriner hekimlere ben de çok saygı duyuyorum. Adana'da Veteriner Hekimler Odasıyla da omuz omuza ve mükemmel çalışıyoruz; onu da söyleyeyim ama yıllarca Adana'da... Adana barınağı da başlangıçta çok iyi değildi, şimdi kötünün iyisi diyelim. Bir veteriner hekim, ismi Esat İlbars, şu anda telefonla konuşabilirsiniz, sayın vekillerim şunun dörtte 1'i kadar bir oda, dışında postoperatifler... Ben aynı zamanda hastane yöneticisiyim, İbni Sinanın üç yıl hastane müdürlüğünü yaptım, Çukurova Tıp Fakültesinin... Yüksek hemşireyim. Daha sonra Hacette Sağlık Bilimleri Fakültesini bitirdim, hastane idareciliğinde mastır yapmaya... Olaya, bir parça kıyısından köşesinden sağlık açısından da bakabiliyorum. Esat İlbars, beş yıl boyunca günde 20 tanenin altına düşmemek kaydıyla kısırlaştırma yaptı.

YUNUS KILIÇ (Kars) - Başka işi yoktur.

HAYVANLARIN YAŞAM HAKLARI KONFEDERASYONU BAŞKANI NESRİN ÇITIRIK - Daha sonra, şu anda 16 veteriner hekim oldu ama... Dolayısıyla, ben ilk zamanlar sağlıkçı olduğum için -komplikasyon mutlaka insanda bile var, estetik ameliyatına gidiyor, hayatını kaybediyor- "Malparktis" denen, komplikasyon denen olayı da kabul eden birisiyim ve yüzde 1 değil binde 1 dahi komplikasyon olmadı. Dolayısıyla, kısırlaştırma olayında, bir, veteriner hekimlerimizin ehil olması; iki, ortamın -haklısınız- koşulların yerinde olması, doğru olması gerektiği zaman kısırlaştırma, minik bir apse açmaktan -bunu bizzat veteriner hekim profesör hocalarımız söylüyorlar- çok daha kolay. Koşullar hazırlandıktan sonra bir erkek köpeğin operasyonu iki buçuk dakika, üç dakika sürüyor, öte yandan bir dişi köpeğin operasyonu, bunu çok çok iyi bilerek, Türkiye'de 300-400'e yakın -artık ucunu kaçırdık- belediyeye bizzat gidip veteriner hekimlik hizmetlerini gören ve sağlığa da kenarından, köşesinden bulaşmış birisi olarak söylüyorum, çok rahatlıkla yapılabilir.

Ayrıca demin ben bir şey söyledim, 1.200 ilçeye asgari 200 veteriner hekim alınması lazım. Ve bu veteriner hekimlere... Kısırlaştırma merkezine belediye başkanı ne diyor? "Kardeşim, çevirdim, bakımevi kurdum." diyor, hayvanları tıkıştırıyor. Ondan sonra orada, -evet, biz kabul ediyoruz- veteriner hekime kardeşim sen gidip o izbede niye kısırlaştırma yapmıyorsun demiyoruz. Ama şunu da lütfen bilelim: Mesleğe karşı bir duruş olarak değil ama veteriner hekimlerin yeterli sayıda olduğu; imkânların verildiği yerlerde de aksamalar olduğunu, ciddi aksamalar olduğunu, hayvanların dağa taşa, ormanlara atılmasını emrini veteriner hekimin verdiğini; Kayseri'deki, Yalova'daki gibi kalbine iğne, boğarak öldürme olayını veteriner hekimlerin talimatıyla olduğunu bilelim. Çok güzel dediniz, hukukçularda da, müteahhitlerde de bütün meslek gruplarında da Sevgili Hocam, aksamalar var. Biz onun için ne istedik, hep onu söylüyoruz. Veteriner hekim odaları... Şu anda ben belediyeye kafa tutuyorum. Ne diyorum? Kardeşim, bu kanunda 7 yerde diyor ki "Gönüllüyle birlikte çalış." Sayın Başkanım, demin çok zaman kalmadı, o kanuna bir madde daha eklenmesi lazım. Bir belediye başkanı, bir veteriner hekimler odası başkanına bir ay randevu veremeyebiliyor veya hiç randevu vermeyebiliyor. Dolayısıyla -bizim önerimizde var, size de sunmuştuk- o kanunda bir madde olmalı, "Belediyeler tıbbi açıdan, kısırlaştırma açısından veteriner hekim odalarıyla da iş birliği içinde çalışmalı." Yani dolayısıyla bu hem oradaki veteriner hekimi de bir kontrol sağlayacak, nasıl Tabipler Birliği kendi hekimlerini kontrol ediyor. Mesleğe karşı değiliz ama mesleği istismar eden çok fazla sayıda veteriner hekim var, dolayısıyla onlar da kontrol altına alınmış olacak.

YUNUS KILIÇ (Kars) - Daha fazla vaktinizi almak istemiyorum, bir cümle. Şimdi siz kendiniz söylediniz, dediniz -çok güzel, doğru, bazı şeyleri böyle kameralar önünde konuşmak da zor ama- neticede veteriner hekimlerin özellikle belediyelerde istihdamı belediye başkanının iki dudağının arasındadır.

HAYVANLARIN YAŞAM HAKLARI KONFEDERASYONU BAŞKANI NESRİN ÇITIRIK - Doğru.

YUNUS KILIÇ (Kars) - Dolayısıyla at sahibine kişner mecburen, yöntem böyle yürür. Yani veteriner hekimlerin buna asla gönlü razı olacak insanlar değildir çünkü hayvanları yaşatmak için, onlara hizmet etmek için yetiştirilmiş adamların bu tür işleri yapması -Kişisel, çok ayrı olanları olabilir ama genel olarak böyle sanki bunu yapanlar- bu, belediyelerin tavırlarıyla alakalı sıkıntılı hâller olabilir diye düşünüyorum.