BAŞKAN - İzin verirseniz hemen bu konuda bir gelişmeyi aktarayım.

Ben Dışişleri Komisyon Başkanı olduktan sonra ısrarla kurumlarımızın en az müsteşar yardımcısı düzeyinde temsil edilmesini arzu ettim ve bunu kararlılıkla da uyguladım. Birçok bakanlık buna uymama temayülüne girdiğinde de onların uluslararası sözleşmelerini gündeme almadım. Bir bakanlığın 36 sözleşmesi müsteşar yardımcısı düzeyine çıkarılana kadar buradan geçmedi fakat yeni sistemimizde müsteşar yardımcıları yok biliyorsunuz. O nedenle genel müdürler fiilen, bir anlamda, müsteşar yardımcısı görevini üstlenmiş durumdalar. O mülahazayla Dışişleri Bakanlığımızdan ikinci kez genel müdür katılıyor. Daha önceki bir toplantımıza da Genel Müdür Ömer Gücük katılmıştı, ona itiraz etmedim ancak üç bakan yardımcısının mazeretleri var. Yavuz Selim Kıran katılacaktı, bir şehit cenazesinde görevlendirildi. Haklı bir mazeret olduğu için bunu uygun gördüm. Sedat Bey çok önemli bir başka görüşme nedeniyle aramıza katılamadı. Faruk Bey de yurt dışında olduğu için katılamadı. Buna çok dikkat ediyoruz. Haklısınız ama bu yeni yapılanma içinde de genel müdürleri ben müsteşar yardımcısı olarak telakki ettim. Siz de uygun bulursanız bu şekilde devam edelim. Ama ısrar edeceğiz, bakan yardımcısı burada olduğu zaman muhakkak gelmesinde ısrar edeceğiz.