KOMİSYON KONUŞMASI

MÜSLİM SARI (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Şimdi, sevgili arkadaşlar, ben iktidar partisine mensup arkadaşlarımın konuşmasını istediğimi, talep ettiğimi söylerken asla meselenin bu polemik tarafını düşünmemiştim ama siz meselenin bu polemik tarafını açtığınız için ben de polemik yapmak durumundayım.

Şimdi, bakın ben diyorum ki: Burada bir bütçe yapıyoruz ve bu bütçede iktidar partisi ne düşünüyor ben bilmek istiyorum muhalefet olarak. Zira, geçen sene yapmış olduğumuz bütçede son derece katılımcıydı AKP grubu ama bu sene öyle bir tablo yok. Bakın, kaç kişisiniz, grubunuz kaç kişi?

MUSA ÇAM (İzmir) - 25.

SALİH KOCA (Eskişehir) - Arkadaşlarımız çalışıyorlar, gelirler.

MÜSLİM SARI (İstanbul) - Yani, bütçe bu kadar önemsiz mi? Bütçeye ilişkin düşünce sarf etmek bu kadar sıradan ve önemsiz bir olay mı?

Şimdi, sayın vekilim diyor ki: "Biz alanda denetim işlevlerini yapıyoruz." O zaman gelmeyin buraya, kapatalım, gidin alanda yapın denetim işlevini; o zaman Plan ve Bütçeye ne gerek var, ne anlamı var? Siz burada bütçe yaparken Hükûmetin görüşlerini tekrarlamakla değil, Parlamento işlevinin bir ürünü olarak hareket etmek zorundasınız, güçler ayrılığı ilkesinin bir uzantısı ve devamı olarak.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Biz zaten yapıyoruz o işleri.

MÜSLİM SARI (İstanbul) - Hayır, bakın, işte ben "Bu işlev mümkün olduğu kadar güçlü olsun, biz de bundan faydalanalım." diye bunu söyledim, gayet de iyi niyetli bir biçimde söyledim. Ama, şimdi benim söylediğim bu meseleleri başka başka noktalara çektiğiniz zaman, kusura bakmayın ama ben de şunu söylerim: Bakın, burada geçmiş yıl bütçelerini yaparken o tarafta oturan arkadaşlarımızdan birisine ÖSYM'nin, bütün sınavlara ilişkin, ayrıntılı bilgilere ilişkin notlarını kendisine verdiğini ve okuduğunu gördük; bunu inkâr etmedi. Oradan bir arkadaşımız not okurken buradan sayın başkanın sayfa sayfa takip ettiğini gördük. Parlamento bunları gördü. E, şimdi ben bunları söylemek istemiyorum, ben başka bir şey söylemek istiyorum ama siz ısrarla ve inatla beni bunları söylemeye zorluyorsunuz. Bunu bu şekilde değerlendirin lütfen.

FERAMUZ ÜSTÜN (Gümüşhane) - Bu söylenenlerin sizinle alakası yok Müslim Bey.

BAŞKAN - Teşekkür ederiz.

MÜSLİM SARI (İstanbul) - Hayır, Sayın Bilgiç diyor ya... Ben kimseyi de düşünemeyecek kapasitede bir insan olarak itham etmedim.