KOMİSYON KONUŞMASI

SİNAN OĞAN (Iğdır) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Bakan, Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; şimdi, 2 tane köklü kuruluşumuz var, birisi Jandarmamız, birisi İçişleri Bakanlığımız. "Son on iki sene içerisinde jandarmanın içerisinde bir paralel yapı var." diyemiyoruz herhâlde burada. "Son on iki sene içerisinde jandarmanın içerisinde -sizin ifadeniz- bir çete, bir terör örgütü yuvalanmış." diyemiyoruz. Son on iki sene içerisinde, işte, sizin o her gün televizyonda yüksek perdeden söylediğiniz ne kadar suç unsuru varsa bunların hiçbirisi jandarmanın içerisinde yok ama yine sizin ifadelerinizle söylüyorum, bunların hepsi İçişleri Bakanlığının içerisinde var. Dolayısıyla, burada siyaseten -fiilen bağlı olmaz- eğer birini birinin tahakkümü altına geçireceksek, birini birine bağlayacaksak bence yanlış yapıyoruz, yanlış yapıyorsunuz. Burada sizin icraata baktığınızda, ülkenin güvenliği içinde İçişleri Bakanlığını jandarmaya bağlamanız lazım çünkü İçişleri Bakanlığının, on iki senedir siyasetin yönettiği, iktidarınızın yönettiği İçişleri Bakanlığının içerisinde sizin ifadenizle bir terör örgütü oluşmuş, sizin ifadenizle bir paralel yapı oluşmuş, bunlar her türlü suç işlemiş, bunlar her türlü suça bulaşmış, dolayısıyla da bu objektif kriterlere baktığımızda, sizin kriterlerinize baktığımızda, İçişleri Bakanlığı demek ki sınıfta kalmıştır. İçişleri Bakanlığının bırakınız kendisini yönetmeyi, bir de şimdi jandarmanın, işte, atamalarını yapacak, diğer işlerini yapacak. Dolayısıyla da ben burada tam tersini teklif ediyorum: Gelin, burada eğer bir kanun çıkaracaksanız İçişleri Bakanlığını Jandarmaya bağlayacak bir kanun çıkarın ki bir daha böyle, bu tür terör örgütleri, bu tür paralel yapılar -sizin ifadenizle- bu kurumun içerisinde yeşermesin. Ha, şu olsaydı anlardım: On iki senedir bu ülkeyi başka birisi yönetseydi veya siz yönettiğiniz hâlde İçişleri Bakanlığını muhalefete bağlamış olsaydınız ve şimdi bu hatalar ortaya çıksaydı "tamam" derdik yani sizin bir günahınız yok. On iki senedir yönetememişsiniz. İçişleri Bakanlığı on iki senedir yol geçen hanına dönmüş, sizin ifadelerinizle, tekrar tekrar altını çiziyorum. E, o zaman İçişleri Bakanlığını paralel hâle getirdiniz, terör örgütünün yuvası hâline getirdiniz -tırnak içinde ifade ediyorum- yetmedi, jandarmayı da mı paralel yapmak istiyorsunuz, jandarmayı da mı cemaatlerin kontrolüne vermek istiyorsunuz, jandarmayı da mı terör yuvası hâline getirmek istiyorsunuz? Bir ehliyet sorunu var burada, İçişleri Bakanlığında Sayın Bakanım, bir ehliyet sorunu var ve siz bu ehliyet sorununda sınavı geçememişsiniz, e şimdi bir de jandarmayı aynı dümenin içerisine çekmeye çalışıyorsunuz. Dolayısıyla, burada ciddi bir sıkıntı var.

Jandarmanın en önemli işlevlerinden birisi, kırsal alanda özellikle, kaçakçılıkla mücadeledir. Ciddi mücadele ediyor jandarma kaçakçılıkla ama şimdi bu sizin jandarmayı siyasetin emrine sokmanızla beraber, jandarmanın kaçakçılıkla mücadele noktasında ciddi zafiyete uğrayacağı kanaatindeyim. Ben de kırsal bir bölgeden geliyorum, sınır bölgesinden geliyorum ve jandarmanın etkin olarak faaliyet gösterdiği bir bölgeden geliyorum. Zaten, siz fiilen jandarma karakollarının önemli bir kısmını kapatarak, adını işte "mobil jandarma" diye ifade ettiniz, kırsal bölgede ciddi bir şekilde zafiyete sebep oldunuz. Jandarmanın boşalttığı her alanda PKK var. Defaatle müracaat ettik, hiçbir şekilde müdahale edilmedi. Jandarmanın kapattığı karakolların tamamı PKK'nın eline geçmiştir. Siz de, zatıaliniz de burada, size de burada bir kez daha ifade edeyim. Iğdır'da, ilçe ismi de vereyim, özellikle Tuzluca PKK'nın eline geçmiştir. Yani, dolayısıyla, sizin bu uygulamanızla PKK'ya, biraz tabir kaba olacak, kusura bakmayın ama yardım ve yataklık edeceksiniz. Jandarmayı ne kadar pasivize ederseniz, PKK'yı o kadar güçlendirirsiniz. Ha, amacınız zaten oysa, o bölgeleri PKK'ya teslim etmekse ona bir şey diyemem. Dolayısıyla da bu süreç içerisinde jandarmanın, özellikle de bir kısmının... Ha, onu da ifade edeyim. Yani, madem öyle, jandarmanın bir kısmını valiler atayacak, bir kısmını Jandarma Komutanlığı atayacak. E, hepsini atasın. Buradaki amaç nedir? Niye bir kısmını siyasi erk atıyor, diğer bir kısmını Genel Komutanlık atıyor? Yani, Türkiye'deki sizin o bütün operasyonlarınıza rağmen, pardon, sizinle beraber omuz omuza olduğunuz paralel arkadaşlarınızla beraber kurduğunuz bütün kumpaslara rağmen ordu yine Türkiye'nin savunmasında, ordu yine de Türkiye'nin en ayakta duran kurumlarından birisiydi. E, şimdi, Iğdır'da -ben Iğdır'dan örnek vereyim- valinin falan bir yetkisi yok. Bütün atamalar AKP il başkanlığı tarafından yapılıyor. E, ne olacak? Bundan sonra jandarmadaki bu üst kademenin tamamını siz AKP il başkanına bağlamış oluyorsunuz. Dolayısıyla da bu yanlıştan en azından Komisyondan dönün. Yani, birtakım şeyleri yapmak istiyorsunuz, birtakım bebek katiline, Murat "Akyılan"a, bunların hepsine, Kandil'e taviz vermek istiyorsunuz bu süreçte. 2015 seçimi önemli, bunları anlıyoruz ama bari bu tavizi verirken de hiç olmazsa bu ülkenin temel dinamiklerinden olan jandarmayı kurban vererek etmeyin. Burada, Ankara'da jandarma çok önemli olmayabilir ama gelin sınıra, gelin bir de sınırda yaşayan birisi olarak jandarmaya bakın, jandarma oralarda vatandaşın, özellikle de köylünün en önemli teminatıdır. Onu siz siyasi erkin emrine verdiğiniz takdirde, onu siz yanlış anlamayın lütfen PKK'nın emrine vermiş gibi bir şey oluyorsunuz çünkü orada siyasi erkin yerel temsilcileri ile PKK arasında bazen bir adım mesafe oluyor. Hangisinin bir ne tarafa geçtiği o ince çizgiyi ayırt etmek bazen çok net olmayabiliyor. Nitekim, süreç içerisinde, bu üç buçuk senelik milletvekilliğimiz süreci içerisinde, PKK'ya yardım ve yataklık suçu işlemiş kişilerin il başkanlığınca il müdürü atanması noktasında hiç de endişe duymadıklarını gördük. PKK'ya yardım ve yataklıktan suç işlemiş, cezaevine girmiş çıkmış insanların yerel siyasi erkleriniz tarafından il müdürleri atandığını gördük. Ha, demek ki o zaman jandarmayı da siz doğrudan valinin falan emrine vermiş olmuyorsunuz, yerel yapılardan bahsediyorum çünkü oralarda valilerin hiçbir kıymetiharbiyesi yok maalesef ki, AKP il başkanı ne diyorsa o olacak. Ve dolayısıyla da o zaman doğrudan bir madde koyun, "Vali atar." demeyin, onu çıkarın, "AKP il başkanı atar." deyin çünkü fiilen yaşanacak olan durum budur.

Teşekkür ediyorum.