| Komisyon Adı | : | İÇİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 15 .01.2015 |
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Şimdi, 17'nci maddeyi görüşüyoruz. 17'nci madde görevden uzaklaştırmayı düzenleyen bir madde. Gerçi zaten, bununla ilgili ayrıntılı düzenlemeler vardı ama siz sistemi değiştiriyorsunuz, yeni hükümler ihdas ediyorsunuz.
Şimdi, değerli arkadaşlarım, demin Sayın Bakan cevap verirken: "Biz jandarmanın Genelkurmay Başkanlığına olan bağlılığını azaltmak, İçişleri Bakanlığına bağlı olan bağlılığını da artırmak istiyoruz." dedi. Şimdi, o zaman Sayın Bakan, sizin yapmanız gereken bir şey var. Nedir o? 2803 sayılı yasayı tümden değiştirmek. Şimdi, yasanın insicamı bozuluyor. Bakınız. 2803 sayılı Yasa ne diyor jandarmayı tanımlarken: "Türkiye Cumhuriyeti Jandarması emniyet ve asayiş ile kamu düzeninin korunmasını sağlayan ve diğer kanun ve nizamların verdiği görevleri yerine getiren -dikkat buyurun- silahlı, askerî bir güvenlik ve kolluk kuvvetidir." O zaman sizin bu ifadeyi değiştirmeniz lazım. 4'üncü maddeye bakıyoruz, "bağlılık": "Jandarma genel komutanlığı Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir parçası olup, Silahlı Kuvvetlerle ilgili görevleri eğitim ve öğrenim bakımından Genelkurmay Başkanlığına, emniyet ve asayiş işleriyle diğer görev ve hizmetlerin ifası yönünden İçişleri Bakanlığına bağlıdır." O zaman bu maddede de değişiklik yapmanız lazım. Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir parçası ise bunun gereğini yapacaksınız. Yok, Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir parçası olmaktan çıkarmak istiyorsanız buna göre düzenleme yapacaksınız. O zaman bunlara dokunmadan, bu değişiklikleri önermeniz yasanın bütünlüğü açısından bir tezat oluşturuyor.
5'inci maddeye bakıyoruz: "Jandarma Genel Komutanı ve teşkilatı görevin özelliği ve Türk Silahlı Kuvvetlerindeki esaslara uygun olarak kendi kuruluş ve kadrolarında gösterilir." diyor. Yani siz teşkilatlandırırken nedir? Teşkilata atama sistemi dâhildir. Siz ne yapıyorsunuz? Efendim, bunu görmezlikten geliyorsunuz, ona göre bir atama sistemi getiriyorsunuz. Yani, 2803 sayılı Yasa kendi içinde çelişen, maddeleri farklı şekilde uygulanabilecek olan bir yasa hâline geliyor.
Şimdi, AKP'nin genellikle, değerli arkadaşlarım, Hükûmetin genel uygulaması şu: Önce bir alanı karıştırıyor, o alan, efendim, idare edilemez hâle getiriliyor. Ondan sonra da diyorlar ki: "Ya, bu böyle olmuyor. Ne yapalım? Değiştirelim." Aynı şey, biliyorsunuz, Cumhurbaşkanlığı seçiminde de öyle. Şimdi, önce Anayasa'yı değiştirdiler, "Halk tarafından seçilsin." dediler, peki, tamam. Şimdi de diyorlar ki: "Halk tarafından seçildiğine göre, başbakan da halk tarafından seçiliyor, öyle olmaz. E, o zaman Anayasa'yı uyduralım buna." Olmaz öyle şey. Yani siz bir konuda bir sistem değişikliği yapıyorsanız o alanı bütünüyle ele alırsınız, ona göre düzenleme yaparsınız. Efendim, bu bahsettiğim konuları, alanları, bu maddeleri, bu yasal düzenlemeleri değiştirmiyorsunuz, bunları hükümsüz kılabilecek düzenlemeler yapıyorsunuz. Bu yanlıştır. O nedenle bu işten vazgeçin diyoruz. Yani, yasanın tümünü ele almadan siz bu hâliyle yasalaştırırsanız, değerli arkadaşlarım, öyle bir durum olur ki 2803 sayılı Yasa fiilen uygulanmaz hâle gelir, aynen İl İdaresi Kanunu'nda olduğu gibi. İl İdaresi Kanunu'nu okuyun, İl İdaresi Kanunu'nun pek çok hükmü şu anda uygulanamaz vaziyettedir. Siz demin "Atama usulleriyle ilgili bazı hususlar İl İdaresi Kanunu'nda da vardır." dediniz. O İl İdaresi Kanunu'ndaki atamayla ilgili hususların hangisi uygulanıyor? Sizin Bakanlığınız bile uygulamıyor. Vali yardımcılarını, kaymakamları atarken Cumhurbaşkanı imzalıyor, üçlü kararname tamamlanıyor, ondan sonra valilere soruyorsunuz: "Ya, bu uygun mudur?" Yani üçlü kararname imzalanmış, Cumhurbaşkanı iradesini ortaya koymuş, valiye soruyorlar "Ya, olur mu, uygun mudur?"
İÇİŞLERİ BAKAN YARDIMCISI OSMAN GÜNEŞ - Çıkmadan soruyoruz.
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Çıkıyor, çıkıyor, imzalanıyor da Resmî Gazete'de yayınlanmadan ama şey imzalanmış oluyor, imzalanmış oluyor da Resmî Gazete'de yayınlanmadan soruyoruz.
O nedenle bu işleri bırakmak lazım bana göre. Görevden uzaklaştırma önemli bir tedbirdir. Şimdi, ne diyoruz? Askerî suçlar dışındaki sebeplerle görevden uzaklaştırma konusunda İçişleri Bakanlığına ve bağlı birimlerine yetki veriyorsunuz. Bilmiyorum Adalet Bakanlığı temsilcimiz burada mı? Demin buradaydı.
BAŞKAN - Herhâlde çıkmış.
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Tabii, canı isterse geliyor, canı isterse çıkıyor yani. Şimdi, bu, işte, arkadaşlar, Hükûmetin Türkiye Büyük Millet Meclisine bakış açısını gösterir.
Şimdi adamın günahını da almayalım yani belki kısa bir süre dışarı çıkmış olabilir. Bilemiyorum, öyle midir acaba, yani günah da almak istemem veya hakkını da yemek istemem.
İÇİŞLERİ BAKAN YARDIMCISI OSMAN GÜNEŞ - Bilgisayarı burada.
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Ha, bilgisayarı oradaysa peki, kısa süreliğine çıkmıştır. Sözümüzü geri aldık tabii.
Şimdi, tabii, o zaman, gelince soralım onu lütfen. Yani, adli bir görev nedeniyle, efendim, bir jandarma personelinin vali tarafından veya bakan tarafından görevinden uzaklaştırılması adli görevin ifasına uygun mudur, değil midir, onu bu sayın temsilci gelince...
BAŞKAN - Sayın Hükûmete soralım.
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Tabii, Sayın Hükûmet cevaplandırsın ama şöyle: Yani Bakanlığın görüşünü de alalım. Şimdi, sırası gelince Maliye temsilcisinin görüşünü alıyoruz.
BAŞKAN - Sayın Hükûmet temsilcisi teknik bir konuda arzu ederse Bakanlık temsilcilerinden görüş şey yapabilir.
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Peki, yani tabii siz kime söz veriyorsanız ona söz verin. Ama, bu hususun vuzuha kavuşması lazım. Askerî nitelikte olmayan görevleri sebebiyle işledikleri iddia edilen bir suç ibaresi "Biz Jandarmanın askerî yönüne dokunmuyoruz." şeklinde anlaşılabilir. Yalnız, yapılan istatistiklere göre, değerli arkadaşlarım, "Jandarma personeli tarafından işlenen askerî göreve ilişkin yani Askeri Ceza Kanunu'nda sırf askerî suçlar olarak geçen suçların hem nitelik hem de işleme açısından sayısal olarak en az işlenen suçlar olduğu görülüyor." Yani istatistikler bunu gösteriyormuş. Mülki görev nedeniyle işlenen suçların da çok fazla olmadığını biz biliyoruz. En çok isnat edilen suçlar, Jandarma personelinde, adli görevleri nedeniyle işlediği iddia olunan suçlardır. Burada, Adalet Bakanlığı ve adli kolluğu ilgilendiren suçlarla ilgili hususlarda valinin veya İçişleri Bakanının o Jandarma personelinin görevden uzaklaştırılması konusunda acaba Adalet Bakanlığı ne diyor, onu öğrenirsek belki değerlendirmemizi daha uygun yapabiliriz diye düşünüyorum.
Şimdi, benzer itirazlarımızı atamada da dile getirdik. İşten el çektirme ve görevden uzaklaştırmada da aynı hususları tekrar, ikinci kez dile getirmek istemiyorum ama bu, Jandarma personelinde disiplini zayıflatacaktır, efendim, hiyerarşik kademeyi zayıflatacaktır, amirlerin personeli üzerinde otoritesini zayıflatacaktır. Bu da tümüyle bir zaaf meydana getirecektir ve Jandarmanın zaafa uğraması ülke güvenliğinin zaafa uğraması anlamına gelir. Bu nedenle de sakıncalı görüyoruz. Daha fazla da mükerrer olmasın diye, görüşlerimi burada sonlandırıyorum.
Teşekkür ederim.