KOMİSYON KONUŞMASI

BAŞKAN - Zaten her bitkinin bir yetişme boyutu vardır. Yani ben orman mühendisi olduğum için... Hatta çam türünün bile, kızılçam işte Akdeniz sahillerinde, karaçam da bin rakımın üzerinde yetişir. Mesela, bir doğu ladini vardır, Kafkaslardan başlar. Bu tıbbi aromatik bitkiler de öyle aynı şekilde yani her bitki her yerde yetişmez. Mesela, Sığla ağacının taban suyu yüksek olacak, bizim endemik bir bitkimiz, Köyceğiz'de, Marmaris'te yetişir yani er yerde yetişme şansı yok. O iklimi, o şeyi, ortamı bulması gerekiyor. Bu bitkileri yaparken her ne kadar araziyi tamam, bulduk, verdik, adam tutup da oraya hiç olmayacak olan bir bitkiyi yaparsa, o da olmaz. O projeye uygun bir şekilde uygulamak zorunda. Eğer uygulamazsa zaten iptal ediliyor. Mesela, orman ağaçları da kırk dokuz yıllığına veriliyordu. Niye? Daha uzun ömürlü diye. İşte, dediğimiz gibi, otsu bitkilerde beş yıl, on yıl diye veriliyor. Yani bunun önünde bir engelleme olmazsa biz bu tıbbi aromatik bitkilerin yetişmesinde bir sıkıntımız olmayacak. Koruması genel müdürlüğümüzün işi. Yetiştirme konusunda arazi işini de daire başkanlığımız çözerse ve biz bu Araştırma Komisyonun raporunun sonunda da tamam bu iş, yeri bulmakta bir sıkıntı olmayacaktır, bir engel yoktur. Şu andaki uygulamalara göre, varsa bir aksaklıkları onu da oraya mutlaka kayda girdirelim bunları da çünkü çok önemli yani sırf bunun önünü açmak adına geçen yıl bu düzenleme yapıldı ve çok iyi bir düzenleme.

Buyurun Zemzem Hanım.