ALİM IŞIK (Kütahya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Öncelikle, görüşmelerin sektöre ve ülkemize hayırlara vesile olmasını temenni ederek sözlerime başlamak istiyorum.

Dün, toplam 17 değerli katılımcının ayrı ayrı görüşlerini ve arkasından da Sayın Müsteşarımız olmak üzere Bakanlığın görüşlerini kısa da olsa tek tek dinledik, bizler de bu görüşmelerden ziyadesiyle yararlandık ve memnun olduk, onu da ifade etmek istiyorum.

Şimdi, dün de dile getirilen önemli endişelerin başında, tüm bu düzenlemelerden önce mevcut 2012/15 numaralı Başbakanlık Genelgesi'nin bu düzenlemelerden sonra acaba kalkma ihtimalinin olup olmadığı sorusuna, tabii ki haklı olarak, Hükûmetten cevap alamadık ama bugün en azından bu görüşmelerin başında Hükûmet adına bu kanun tasarısı ve diğer tekliflerin ortaya koyduğu düzenlemeler Hükûmetin talepleri ve sektörün talepleri doğrultusunda Komisyonumuzdan geçmesi hâlinde bu Başbakanlık genelgesinin ortadan kaldırılacağı yönünde bir işaret alabilecek miyiz? Sözlerimin başında bunu bir defa duymak isterim.

BAŞKAN - Alim Hocam, müsaade ederseniz, ben sabahleyin Bakan Bey'i de aradım, dün bahsetti ya, program biter bitmez gelecek, onu Bakan Bey'e sorarsak daha şık olur diye düşünüyorum.

ALİM IŞIK (Kütahya) - Peki, o zaman bu sorumun cevabını Sayın Bakana sorduktan sonra hep beraber duyacağız. Eğer, bu konuda bir ışık görülmezse ve ayrıca Komisyonun ve tüm sektör temsilcilerinin son derece ciddiyetle ve özveriyle görüşeceği bu tasarıyı bir an önce Komisyondan çıkarmamız hâlinde bu yasama yılı içerisinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bu tasarının yasalaşması yönünde bize güvence verebilecekse gerçekten bundan sonraki çalışma takvimini ona göre ayarlayalım demek istiyorum. Hayır, burada birbirimizi kıracağız, üzeceğiz, birçok tartışmalardan sonra bu yasama yılında bu kanun yasalaşmayacaksa hiç birbirimizi burada avutmanın bir anlamı yok arkadaşlar. Haziran seçimlerinden sonra kimin bu ülkeyi idare edeceğini yüce milletimiz kararlaştıracak. Onun için, biz, öncelikle Hükûmetten "Bu tasarının ve tekliflerin Komisyondan geçmiş hâlinin hızla Genel Kurula indirilerek bu yasama yılı içerisinde yasalaşması konusunda gerekli çabayı göstereceğiz." sözünü alırsak tavrımızı ona göre belirleyelim. Hayır "Biz buradan çıkaralım, işte sırası geldiğinde ona Meclis Başkanlığı karar verir, gelip gelmeyeceği konusunda herhangi bir şey söyleyemeyiz." şeklinde her zamanki gibi esnek bir cevap alacaksak biz gerçekten bu zamanı buna göre değerlendirmek istiyoruz.

BAŞKAN - Hocam, Perakende Ticaret'te, hatırlarsanız, aramızda böyle konuşmuştuk ve hep beraber başardık.

ALİM IŞIK (Kütahya) - Sayın Başkanım, Perakende Ticaret, tabii ki, gerçekten, yıllarca beklenen ve iktidarıyla, muhalefetiyle herkesin de kendine göre bu işte katkı yapmaya gayret ettiği ve istediği ve sektörün de talebi doğrultusunda, her ne kadar yetersiz de olsa, bir an önce bir çerçeve kanun olarak sahip olunmasını hepimizin arzu ettiği bir tasarıydı.

BAŞKAN - Bu da önemli bence.

ALİM IŞIK (Kütahya) - Onun şartları çok farklı ama burada bunun üzerinde bir gölge var Sayın Başkanım. Açık söylüyorum: Bugün Cumhurbaşkanlığı makamında eğer bir gölge "Hükûmet kabinesi" diyebileceğimiz ve... Hâlen Hükûmetin, Başbakanlığın yetkisinde olan bu yetkisini, bu genelgeyi oradan gelecek işaretler doğrultusunda -bu sektör uzun süre hâlâ-muhatap alarak bunun etkisinde kalacaksa buradaki tartışmaların, konuşmaların ben fazla bir anlamı olmayacağını ifade etmek istiyorum. Onun için bu görüşmeler çok önemli. Biz şu garantiyi alırsak, bu kanun eksikleriyle de olsa bu tasarıda yer alan düzenlemelerle birlikte ve Komisyonun katkılarıyla birlikte buradan çıkartılır ve bir an önce uygulamaya geçerse, "Başbakanlık genelgesi artık en azından maden sektörü açısından endişe kaynağı olmaktan çıkacak, Başbakanlık bu genelgeyi çekecek veya sektörün önünü açacak." diyorsanız biz ona göre gerçekten katkı yapmak istiyoruz. Hayır, burada birbirimizi kıracak sözlere varıncaya kadar tartışmamıza rağmen sonunda bu gölge kalkmayacaksa ben bir kez daha bu tartışmaların hiçbir anlamı olmayacağını ifade etmek istiyorum kayıtlara geçmesi açısından. Başkanlık olarak da sizin özellikle bu konuya en az bizim kadar, sektör temsilcileri kadar hassasiyet göstermenizi de özellikle talep ediyorum. Aksi takdirde, bu Komisyonun çalışmalarının üzerinde gölge vardır. 2012 yılı Haziran ayından bu yana üç yıla yakın süredir bu sektörde nelerin çekildiğini dün sektör temsilcileri son derece nezaketle anlatmaya çalıştılar ama biz şunu çok iyi biliyoruz: Sadece bazı siyasi anlaşmazlıklar nedeniyle birilerinin elindeki ruhsatları almak, birilerinin işletmeye açtığı maden işletmelerini kapatmak, onları batırmak pahasına burada bir siyasi rekabet için sektör kıyılıyorsa, kıyılmaya devam edecekse biz tavrımızı buna göre netleştirmek zorundayız diyorum. Sayın Başkanım, ben, özellikle bu görüşmelerin başında bu hatırlatmayı bir kez daha yapıyorum.

Bu maddeyle ilgili olarak da...

BAŞKAN - Hocam, buraya sinirli gelmediniz değil mi?

ALİM IŞIK (Kütahya) - Hayır, hayır sinirli gelmedim ama bu bir gerçek. Biz bunu konuşmazsak birileri bizim adımıza bu ülkeyi yönetiyor. Bu yönetme hakkı millet iradesiyle Türkiye Büyük Millet Meclisine gelen milletvekillerinin katkılarıyla olacaksa hepimizin bunda payı var diyorum. Ha, bizim dışımızda birileri sırça köşklerde Türkiye'nin yönetimiyle ilgili karar alacak, Hükûmete de bunu dikte ettirecek ve Hükûmet de bunu yapmak zorunda kalacaksa o zaman demokrasiyi tartışır duruma geliriz, bu Komisyonun görevi değil bu. Ama biz gerçekten bu Komisyonun çalışmalarını doğrudan ilgilendiren ve etkileyecek olan bu kararı net olarak Hükûmetin ağzından duymak istiyoruz. "Biz Başbakanlık olarak genelgemize sahip çıkacağız ve bu genelgeden maden sektörünü sıkıntıya sokan konuları devre dışı bırakacağız." ya da "Genelgenin tamamını artık geri çekeceğiz." şeklinde bir söz alırsak ben açık söylüyorum, Milliyetçi Hareket Partisi olarak, son derece iyi niyetle tüm hazırlıklarımızı buna göre yaptık ve katkı yapmak istiyoruz. Hayır, sadece havanda su döveceksek, buradaki bu tartışmalardan sonra bu tasarı kanunlaşmayacak ve Başbakanlık genelgesi de yürürlükte olmaya devam edecekse biz de ona göre zaman planlamamızı yapmak istiyoruz. Bunu özellikle açık olarak tüm sektör temsilcilerinin önünde sizlerle paylaşmak istiyorum.

Maddeyle ilgili de şu konuyu -özellikle Hükûmet bunu açıklarsa- merak ediyorum: Niçin bu maden gruplarında değişiklik gündeme geldi? 2010 yılında biz bu Komisyonda, bu gruplamayla ilgili çok uzun tartışmalar yaptık. O zaman, bu gruplandırma sayısı fazla, bunu bazı maden kaynakları açısından yanlış olan hükümler içerecek bir düzenleme olmaktan çıkaralım, sadeleştirelim demiştik, teklifimiz kabul görmemişti. Şimdi, 6'ncı grup madenler neden 4'üncü gruba alınıyor? Bunun özel bir gerekçesi var mı? Çünkü bor ve benzeri gibi son derece stratejik ve önemli enerji kaynaklarının grup değiştirmesinin uygulamaya nasıl bir etkisi olacak? Bu konuyla ilgili de bir açıklama yapılırsa bu maddeyle ilgili de en azından hepimiz bilgilenmiş oluruz. Eğer teknik bir düzenleme ve gerçekten uygulamada yaşanan bazı sıkıntılar nedeniyle buna ihtiyaç duyulduysa elbette ki buna katkı yapmak zorundayız ve kabul etmemiz son derece doğaldır ancak bunun altında da bizim bilmediğimiz başka bir gerekçe varsa ben açıkça hem sektör temsilcilerinin ilgili olanlarından hem de Hükûmetten bunu öğrenmek isterim.

Teşekkür ediyorum.