YUNUS KILIÇ (Kars) - Teşekkür ediyorum. Sağ olun.

Tabii, bizim insanlardaki problemlerimiz bir tarafta toplumda çok medyatik olanlarla belki birtakım çıkarımlar yapıyoruz ama sizin anlatımınızdan şunu gördük: Yüzde 50'nin üzerinde çoğu rakamlar, özellikle ağır suçlarla şu anda cezaevinde olanların büyük bir kısmının ne yazık ki hayvanlara eziyet geçmişi de var, boyutları farklı, değişik olabilir.

Şimdi, bu, tabiri caizse bir aynı zamanda ailede öğrendikleriyle, örnek modellemelerle oluşan bir şey ama tabii burada demek ki çok küçük yaşlardan ailenin yapamadıklarının bir kısmının da çocukların aileden sonra ilk tanıştığı alanlar, eğitim yuvalarında biraz daha... Hani televizyonlarda, dizilerde veyahut da sizlerin daha çok hâkim olduğu programlarda şöyle bir şey vardır ya: "Bir çocukluğuna dönelim, bir bakalım." Yani o çocukluğuna çok dönmeyi gerektirmeyecek süreç... Demek ki biraz da eğitimin içerisine katılması lazım bu öğretilerin, en azından okulla buluşmuş olanlar....

PROF. DR. MEHMET HAKAN TÜRKÇARPAR - Tabii.

YUNUS KILIÇ (Kars) - Belki gene bir istatistiğiniz içerisinde olabilir, siz bunların eğitim seviyelerini de incelemişsinizdir muhakkak.

PROF. DR. MEHMET HAKAN TÜRKÇARPAR - Evet.

YUNUS KILIÇ (Kars) - Büyük bir ihtimalle bunların bir kısmı da, ağır bir kısmı da -öyle düşünüyorum- bu eğitim süreçlerine dâhil olmayanlar.

PROF. DR. MEHMET HAKAN TÜRKÇARPAR - Çok doğru.

YUNUS KILIÇ (Kars) - En azından olanları hiç olmazsa o eğitim süreçlerinde bir şekilde kurtarmak lazım yani aileden almış olduğu kötü örnekleri en azından kompanse edecek bir eğitim sürecinin yaşanması lazım.

Bir de tabii, şimdi, özellikle bizim bu Komisyon açısından da sahada ayrı bir görüntüsü var: Hayvan boyutu. Şimdi, hayvanlarda da aynı sıkıntılar var. Onu büyük bir ihtimalle hocam anlatacak, belki orada sormak daha doğru olacak ama bizim sahada, şu anda bu tavır ve davranışları gösteren insanlarla beraber çok sayıda da hayvan var yani sokak hayvanı, sahipsiz hayvan, kontrolsüz hayvan -herkes değişik isimlendirebiliyor ama- bunların da bu süreçlere dâhil edilmesiyle alakalı ne yazık bir teşkilatlanmamız, bir yapımız... Yani geçenki sunumlardan gördük, hatırlarsanız özellikle bu saldırgan köpek ırklarıyla alakalı veya bizim saldırganlaştırmaya zorladığımız hayvan ırklarıyla alakalı, bırakın bunlarla ilgili bir çalışmayı veya bir rehabilitasyonu, çoğunun ırkını bile tanımlamada zorluklarımız var. Yani her iki alanda da çok ciddi eğitim problemimiz olduğunu ben de katkı olarak sunmak istedim.