KOMİSYON KONUŞMASI

KEMAL DEĞİRMENDERELİ (Edirne) - Sayın Başkan, değerli Komisyon üyesi arkadaşlar, Sayın Müsteşar, Bakanlığımızın değerli bürokratları ve sektör temsilcileri; hepinize saygılar sunuyor ve iyi bir çalışma günü diliyorum.

Değerli arkadaşlar, ben Komisyondaki arkadaşlarımızın -birçok ortak ürün ortaya çıkardık- samimiyetlerine kesinlikle inanıyorum ve bu önemli kanunda da en iyisini yapacağımıza, Komisyonumuzun üzerine hiçbir gölge düşmemesi konusunda hassasiyet göstereceklerine de inanıyorum; buna gönülden inanıyorum. Ama bazı gerçekleri de tartışmamız gerektiğine de inanıyorum değerli arkadaşlar. Yani Alim Hocam'ın söz ettiği bu Başbakanlık genelgesinin ne sıkıntılar yarattığını ben tekrar yinelemeyeceğim ancak hatırladığım kadarıyla, Sayın Başkan, torba kanun görüşmeleri sırasında Başbakanlığa 400 kişilik bir kadro ihdası yapıldı. Yani bunun ne diye, neye yönelik olarak kullanılacağını sorduğumuzda, bu maden ruhsatlarının değerlendirilmesiyle ilgili personel olarak değerlendirileceği ifade edildi. Yani şimdi, durum böyleyken orada, insan, MİGEM'e, Bakanlığa paralel bir yapı oluştuğunu anlıyor. Şimdi, biraz önce arkadaşımızın da ifade ettiği bu genelge, gerçekten, ülke menfaatleri içinde diyelim bir hazine değerinin en iyi şekilde değerlendirilmesi, hazineye ait bir mülkün en iyi şekilde değerlendirilmesi anlamında hassasiyet açısından önemli olabilir ancak madencilik sektörü gibi işleyen bir sistemin önüne de önemli engel olduğunu hep beraber yaşadık; bürokrasisiyle yaşadık, sektörüyle birlikte yaşadık.

Şimdi, ben de açıkçası şöyle bir endişeyi taşıyorum ve Mustafa Bey konuşurken de dayanamadım: Yani Sayın Cumhurbaşkanı, farklı bir Cumhurbaşkanı yasasıyla mı hareket ediyor veya hareket edecek? Anayasa'dan aldığı yetkilerle ama şöyle bir şey var tabii burada, bu endişemi paylaşmak istiyorum açıkçası: Biliyorsunuz, Cumhurbaşkanlığında 4 tane olan daire başkanlığı sayısı 13'e çıkartılıyor, böyle bir hazırlık var. Yani bunu duyuyoruz basından ve bunlardan bir tanesi de yatırımları izleme daire başkanlığı. Yani o zaman, acaba yarın Başbakanlıktaki bu inceleme fonksiyonu o yatırımları izleme fonksiyonu adı altında Cumhurbaşkanlığına mı taşınacak? Yani burada bir paralel devlet oluşumu... Yani bu şekilde oluyorsa bir paralel devlet oluşumu söz konusu olacak.

BAŞKAN - Bir paralel daha mı çıktı?

KEMAL DEĞİRMENDERELİ (Edirne) - Hayır, gerçek paralelcilik burada olacak o zaman.

MUSTAFA ÖZTÜRK (Bursa) - Kemal Bey, bir kanunun son onaylanma noktası Cumhurbaşkanlığıdır. Cumhurbaşkanlığı kanunları inceletir. Dolayısıyla, bununla ilgili ihtiyaç duyduğu şeyleri de kanun çerçevesinde, Anayasa çerçevesinde yapar ya.

KEMAL DEĞİRMENDERELİ (Edirne) - Elbette bunu yapar da, o ayrı, ama burada yaşadıklarımız... Yani böyle incikle boncukla uğraşmaması gerekiyor bu tip makamların. Ünal Bey'in tecrübesine dayanarak da ben şöyle bir çıkış sağlamalıyız diye düşünüyorum: Madem hep beraber Başbakanlığın bu genelgesi madenciliğin önünde engeldir diyoruz, burada bu Komisyonun alacağı kararla madencilik faaliyetleriyle ilgili böyle bir genelgenin geçersiz olmaması konusunda yasaya bir madde koyalım.

ALİM IŞIK (Kütahya) - Geçerli olmaması...

KEMAL DEĞİRMENDERELİ (Edirne) - Geçerli olmaması tabii, Başbakanlık genelgesinin...

Yani bu kanundaki yetkili kurumların dışında başka bir kurum tarafından değerlendirme yapılmaması konusunda bir önerge verelim, bir ek madde koyalım. Var mısınız arkadaşlar?

ÜNAL KACIR (İstanbul) - Böyle bir şey olur mu yani şimdi?

KEMAL DEĞİRMENDERELİ (Edirne) - Niye olmasın yani?

ÜNAL KACIR (İstanbul) - Benim adımdan bahsettiğiniz için cevap verdim. Yani böyle bir şey olur mu? Hayır, Başbakanlığın genelge çıkarma yetkisini elinden alabilir misiniz?

ALİM IŞIK (Kütahya) - Olmaz, o konuda size katılıyorum, burada genelgeden bahsedemeyiz.

ÜNAL KACIR (İstanbul) - Burada genelgeden bahsedilmez. Yani şimdi, değerli arkadaşlar, şunu düşünebiliyor musunuz: Bir ülkeyi yöneten Hükûmetin başı o ülkede efendim, âdeta, bir sektörde bir kriz çıksın, gerileme olsun, daralma olsun, bilmem ne diye bir genelge çıkarır mı? Hayır, böyle bir şey olmaz ama az önce sizin de bahsettiğiniz, arkadaşlarımızın da bahsettiği bazı konularda daha dikkatli ve daha tedbirli olması açısından bir genelge çıkarmıştır, bu genelge istenilmediği hâlde bazı sektörlerde bazı sıkıntılar oluşturmuşsa bu sektör temsilcileri ve işte burada maden sektörüyle ilgili ne şekilde ve nasıl bir sıkıntı oluşturduğunu en güzel bir şekilde, yapıcı bir şekilde ortaya koyar ve bu da aksettirilirse zaten... Yani 2023'de ortaya koyulan hedefler var, bizim bu hedeflere yetişebilmemiz için de büyümemiz gerekiyor, gelişmemiz gerekiyor. Şimdi, eğer söylenildiği gibi bir etki varsa, negatif etki varsa bunu Hükûmet de istemez, Başbakan da istemez, Cumhurbaşkanı da istemez, kimse istemez. Ama bize düşen şey, şimdi, şu gelen önümüzdeki kanunu en güzel şekilde değerlendirip hakikaten sektörün önünü açacak ama suistimallere engel olacak... Mesela hepinizin çok hassas olduğu, hepimizin çok hassas olduğu işçi sağlığı, iş güvenliği konusu var, bunu da göz ardı etmeden bu kanunu en güzel şekilde çıkarmaya çalışalım.

Ben, geneli üzerinde yeterince konuştuğumuz kanaatindeyim, gelin maddeler üzerinde yoğunlaşalım, hızlıca ilerleyelim, o ilgili maddelerde bunları konuşalım, netice alalım derim.

KEMAL DEĞİRMENDERELİ (Edirne) - Şimdi, Değerli Başkan, değerli arkadaşlar; çok tatlı tatlı konuşuyorsunuz ama işin gerçeği öyle değil. İşte, rakamlar ortada, sektörün sıkıntıları ortada. Madem bu samimiyeti Başbakanlık ortaya koyuyordu bunu bugüne kadar on kere çözmesi gerekiyordu. Yani o anlamda sıkıntı devam ediyor. Yani bu şey görülmüyorsa o ayrı bir şey yani, siyasi körlük var demek. Yani biz de onun da ötesinde farklı hesapların olduğunu düşünüyoruz ama bunları ortadan kaldırmak...

BAŞKAN - Kemal Bey, bir düzeltme yapalım. Siyasi körlük falan yok, size gelen sektör bize de geliyor. Yaşadıkları sorunların hepsini... Bize geliyorsunuz değil mi arkadaşlar? Gelmede bir mahzur yok yani, hepinize kapımız açık. Yani sorunu görmeme diye bir özelliğimiz yok.

KEMAL DEĞİRMENDERELİ (Edirne) - Hayır, çözemiyorsunuz yani, onu söylemek istiyorum.

BAŞKAN - Özür dilerim.

Ünal ağabeyin söylediği gerçekçi bir şey var, Osman Aydın Bey'in söylediği çok önemli bir şey var, madenin geriye gitmesi Hükûmetin lehine bir iş olabilir mi? Alim Hocam, hep beraber daha ileriye gitsin diyoruz.

KEMAL DEĞİRMENDERELİ (Edirne) - Elbette ama onun gerekleri yerine getirilmiyor, söylemek istediğimiz bu.

Neyse sonuç olarak yani bunu bir pazarlık meselesi gibi görmenin ötesinde esas itibarıyla bu genelgenin kaldırılması yönünde bu Komisyonun da iradesini ortaya koyup sektörün önünü açmalıyız. Gerçekten bu şey diyoruz... Yani bu kanunla bazı düzenlemeler yapacağız ama o genelge durduğu sürece, dün söz ettiğimiz son torba yasayla gelen sıkıntılar durduğu sürece sektörün önünü açmamız mümkün değil. Bu anlamda, bu görev ve sorumluluğumuz olduğunu düşünüyorum.