ALİM IŞIK (Kütahya) - Sayın Başkan, sabahtan beri söz hakkı istiyorum. Yani 2 arkadaşın şahsıma yönelik sözleri oldu, onu benim cevaplamam lazım; ondan sonra sıraya göre uyarsanız memnun olurum söz hakkımda.

BAŞKAN - Vallahi, ekrana göre uyuyorum Hocam. O sırada araya girenler oldu.

ALİM IŞIK (Kütahya) - Teşekkür ediyorum. Yok ben... Çünkü, Sayın Kacır'ın ve Öztürk'ün sözlerinden sonra düzeltme ihtiyacını hissettiğim bir konu için söz aldım.

BAŞKAN - Buyurun Hocam.

ALİM IŞIK (Kütahya) - Bir defa, Sayın Cumhurbaşkanı sadece buradaki iktidar partisi milletvekillerinin veya ona oy veren insanların Cumhurbaşkanı değil, 77 milyonun ve hepimizin Cumhurbaşkanıdır. Cumhurbaşkanının şahsıyla ilgili en ufak bir sözüm olmamıştır, olmaz da.

BAŞKAN - Allah razı olsun Hocam.

ALİM IŞIK (Kütahya) - Ama hâlen bugün Başbakanlık genelgesine kararı bir gölge kabine veriyor ise... Tekrar altını çiziyorum, Sayın Öztürk siz ne kadar iade ederseniz edin.

MUSTAFA ÖZTÜRK (Bursa) - Bu sizin görüşünüz, böyle bir şey yok.

ALİM IŞIK (Kütahya) - Ben görüşümü söylüyorum.

MUSTAFA ÖZTÜRK (Bursa) - Yanlış bir görüş ama.

ALİM IŞIK (Kütahya) - Söz alıp konuşabilirsiniz. Ben görüşümü söylüyorum. Ben basına yansıyan, medyada yer alan, önergelerle gündeme taşıdığımız konulara cevapsız kalan Başbakanlıktan söz ediyorum. Dolayısıyla, Başbakanlık çok tatlı idiyse o zaman Sayın Cumhurbaşkanı Başbakanlık genelgesini uygulamaya devam edecekti, Başbakanlık görevini yürütecekti. Ama, kararını öyle tercih ettiyse ona saygı duyacağız.

Dolayısıyla, Cumhurbaşkanlığını koruma hissi sizin kendi görüşünüz olabilir. Biz makamları korumak zorundayız. Kişilere karşı sempatiniz devam ediyor, o beni ilgilendirmez ama benim sözüm size değildir. Ben aynen size verilen oylar gibi, 110 bin vatandaşımızın ortalama oyuyla seçilmiş, burada onları temsil eden bir milletvekili olarak konuşuyorum. Görüşümü de elbette ki söyleyeceğim, siz de söyleyeceksiniz ama benim sözümü bana iade etmeniz sonucu değiştirmez.

Sayın Başkan, değerli katılımcılar; özellikle Sayın Kacır'ın "Bu genelge hangi sıkıntılara yol açıyor? Dinleyelim." sözüne aynen katılıyorum. Sektör temsilcileri açıkça burada bu genelgenin bu şekilde devam etmesi hâlinde hangi sıkıntıları çekmeye devam edeceklerini bizimle paylaşırlarsa biz seviniriz. Değilse, siz memnunsanız biz de önümüze gelen tasarı doğrultusunda görüşlerimizi söyler geçeriz. Ama, bu ülke hepimizin, bu maden kaynakları 77 milyon vatandaşımızın hakkının olduğu kaynaklar ise elbette ki hepimiz doğruyu yapmak zorundayız, burada bunun mücadelesini hep beraber vermek zorundayız.

Ben bir kez daha, bu sözleri iade eden arkadaşımın şahsi görüşüne saygı duymakla beraber, sözlerimin arkasında olduğumu, birilerinin sırça köşklerden hâlen Başbakanlık yapmasına bu ülkenin bir vatandaşı olarak asla rıza gösteremeyeceğimi, bu görüşümü beyan etmek istiyorum

Teşekkür ediyorum.