KOMİSYON KONUŞMASI

YUNUS KILIÇ (Kars) - Şimdi tabii çiple kimliklendirme işi, haklı olarak takibi bununla mümkün, dünya, medeni dünya bunu yapıyor. Şu anda bizim yönetmeliğimizde kimliklendirme esas ama bunun çiple kimliklendirilmesiyle alakalı bir zorlama yok. Bunu "pet shop"ların kendileri, tabiri caizse, bir medeniyet göstergesi olarak, katkı olarak yapıyorlar fakat onların bile takip edebildiğiyle alakalı benim şüphelerim var, genel bir ağımız zaten yok. Tabii, hayır, aslında onları takip etmeleri kendileri açısından bir faydalı, müşteri takibi gibi düşünün. Ama bizim ülke çapında bunun bir takibine ihtiyacımız var. Zaten büyük bir ihtimalle tavsiyelerimizden en önemlilerinden bir tanesi, tabii, o olacak. Zaten onu yapmazsanız diğer önerilerin hiçbirisini takip etme imkânımız yok. Yani sahiplendirdikten sonra nereye bıraktığı, hayvanın nerede olduğu, kimin sorumlu olduğu bilinmezse yani cezai yaptırım getirseniz ne olur?

Başka bir şey, demin konuşan beyefendiye... Şimdi, siz tabii bu "pet shop"larla alakalı ifade ettiniz, hayvan satışının tamamen yasaklanmasıyla alakalı talebiniz, eyvallah. Bunu hangi sebepten dolayı, Türkiye'deki hâlihazır sıkıntılı hâlin ortadan kaldırılmasına yönelik olarak bir tedbir, bir önlem, bir tavır olarak mı düşünüyorsunuz, yoksa "Tamamen, biz her türlü hayvan satışına anlayış olarak, ilkesel olarak karşıyız." mı diyorsunuz?

HAYVAN HAKLARI VE ETİĞİ DERNEĞİ YÖNETİM KURULU BAŞKANI HAMDİ BURAK ÖZGÜNER - Şimdi, Sayın Vekilim, öncelikle karşı çıkış noktamız şu aslında, hani hepimiz aslında söylüyoruz, Komisyon üyesi sayın vekiller de söylüyor: "Mal değil, can." diyoruz sürekli. Duyguları olan, hissedebilen canlıların bir mal olarak satılmasını biz sivil toplum olarak, hayvan hakları mücadelesi veren sivil toplum kuruluşları olarak bu noktadan karşıyız.

İkinci sorunuz neydi, kusura bakmayın gitti aklımdan hemen.

YUNUS KILIÇ (Kars) - Yok, buydu sadece. Yani, Türkiye'deki halihazır sıkıntının ortadan kaldırılmasına yönelik midir bu talebiniz, ilkesel midir?