| Komisyon Adı | : | (10 / 242, 349, 392, 394, 397, 401) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Özel Özel Eğitim Kurumları Derneği Genel Başkanı Yunus Kılıç'ın, özel eğitimin geliştirilmesi için yapılması gerekenler hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 26 .06.2019 |
Tabii, sizin hizmetiniz şöyle: Bu hizmetlerin hepsinde görev devlettedir. Bakın, mesela, belediyeler vardır, belediye ne yapacak? Halkı taşıyacak. Bazısı bunu dışarıdan otobüs alır, kendisi yapar, bazen de halk otobüslerine verir yani ihale eder, hizmet alımı yapar, böylece de hizmet yürür. Şimdi, sizin yaptığınız tüm işler devletin işidir ama devlet, hizmet alımı yöntemiyle size bunu vermiş, parasını da ödüyor. Ha, bunda da sorunlar olur... Yani devlet ayrı, siz ayrısınız falan değil, devletin işi bu; bir kere, bunu bilelim yani.
İkincisi: Sizin bir özelliğiniz var, siz bir de gönüllüsünüz. Niye? Sizin ablanız var, benim de oğlan var yani hepimizin çocukları var, daha fazla gönüllüyüz. Devlet sizin rakibiniz falan değil, öyle bir şey yok; bunu bu arada belirteyim.
Bir de geçen hafta bir yönetmelik olayı oldu. Biz burada nihai karar vermiyoruz, biz tavsiyede bulunacağız. O yönetmelikte de acil bir şey olup olmadığını bilmiyoruz, acil bir şey varsa çıkar yönetmelik, o bizi bağlayan bir şey değil. Ha, bizim raporumuzu dinleyerek Komisyon çalışsın, belki yönetmeliğe katkımız olur diye söyledik. İlgili bakanlık istediği zaman yönetmeliği çıkarabilir, o onların görevidir; bizimki bir tavsiyeydi.
Bir de şu var: Eylülde başlamış bu biyometrik kamera sistemi, bizim Komisyonumuz ekim sonu, kasımda bitiyor. Bir yıl dönsün bakalım, veriler gelsin; sizin dediğiniz mi doğru, bakanlığın dediği mi doğru, onu da göreceğiz. Öyle, birbirini çok suçlamaya gerek yok, onda da rahat olun. Yani yaptığımız hizmet devletin işidir, devlet adına da hepimiz gönüllülük esasına göre bunu yapıyoruz. Yani kimse kimseyi suçlamasın, orta yolu zaten bulacağız. Ama bakın, Ezgi Hanım güzel açıkladı, bu, şu demek: Biz sorunların üzerine gideceğiz, çözdükçe daha sorun çıkacak, daha da çıkacak. Eskiden, bizim çocukluğumuzda anlatırlardı "Veremden ölmüşler." derlerdi, bütün Türkiye veremde ölüyordu, şimdi verem diye bir hastalık ortada yok.
Bir şey daha, Meclisi anlatayım size: Türkiye Büyük Millet Meclisi toplumun aynasıdır. Bakın, bizim buradaki arkadaşlarımızın çoğu doktordur, çoğu da ailelerin temsilcileri olarak gelirler. Yani Türkiye Büyük Millet Meclisi devletin en seçme yeridir ve biz aramızda politika molitika yaparız ama hassas konularda da biz her zaman politikayı bir tarafa atarız, bunu da bilin, Meclis önemli bir kurumdur. Tabii, burada tavsiye yapacağız, tabii ki yasal düzenleme istiyorsa onu yapacağız, yönetmelikleri tavsiye edeceğiz, onları bakanlıklar çıkaracak. Hülasa, şunu söylemek istiyorum: Hepimiz gayet güzel, Ezgi Hanım'ın yaptığı sunum gibi yapalım, siz de yazılı bize bildirin, sorunları söyleyin, hepsini. Zaten şöyle bir şey yapacağız: Onur Hocam siz, Millî Eğitim Bakanlığı temsilcimiz arkadaşlarımızla irtibat kurarak o söyledikleri verileri bir değerlendirelim beraber, raporumuza da doğrusunu koyacağız. Sizin dediğiniz de doğru olabilir tabii ki o zaman Bakanlık da gereğini yapacak, hiç merak etmeyin, rahat olun. "Yönetmelik de istediği zaman çıkabilir, beklesin." dememiz sadece size küçük bir destek içindi ama zaruri bir şey varsa tabii ki çıkabilir, o, Bakanlığın takdiridir, Sayın Bakanın takdiridir.
Hepinize teşekkür ediyorum.