KOMİSYON KONUŞMASI

RECEP ŞEKER (Karaman) - Sayın Hocam, teşekkür ediyoruz bilgileriniz için. Burada birçok ürünün piyasaya dönüşe kadar geçen evrelerinden kısaca da olsa bahsettiniz. Bir ürünün kabaca başlaması ile sonuca varması arasında yaklaşık geçen zaman süresi ve yaklaşık harcanan rakamsalla ilgili bir çalışmanız var mı? Yani ne kadar aşağı yukarı bir piyasaya sürülecek ürün hâline gelmesiyle ilgili?

PROF. DR. İLKAY ERDOĞAN ORHAN - Sayın Vekilim, şöyle söyleyeyim: Normalde bir ilaç AR-GE'si, herhangi bir kalem AR-GE'si on yıl kadar sürüyor ve 10-15 milyon dolar kadar bir masrafı oluyor ve sonunda belki o ilacı bilebiliyorsunuz, çöpe de atabiliyorsunuz farmakolojik verilere dayanarak. Şimdi mesela Pfizer ilaç firması, dünyanın en büyük ilaç firmasının AR-GE bütçesi Türkiye millî bütçesi kadar. Yani bizim karşımızda böyle dev bütçeler var. Ha, yapamaz mıyız bir ilaç molekülü veya bitkisel ekstre? Tabii ki yapabiliriz. Onun için aslında bitkiler bizim için çok önemli bir kaynak. Çünkü bitkisel ilaç geliştirme süreci ne bu kadar zaman alır -şahsi tecrübeme dayanarak söylüyorum- ne de bu kadar milyon dolarlar alabilir. Daha kısa sürede daha çabuk geliştirilebilir bu preparatlar muhakkak ki bir 10-15 milyon dolara tabii ki ihtiyaç yok bir ürün geliştirmek için. Ama işte AR-GE desteği şart hakikaten.

RECEP ŞEKER (Karaman) - Yani bizim yol haritamız biraz da bitkiler üzerinden daha çok kozmetik ağırlıklı olması yönünde gibi bir sonuç çıkabilir mi sizin sunumunuzdan?

PROF. DR. İLKAY ERDOĞAN ORHAN - Benim kendi çalışma alanım olarak kozmetikte de Türkiye'nin bir eksiğini gördüğüm için ve de önemli bir pazar olabileceğini düşündüğüm için ihracat açısından, ona da ağırlık vermemiz gerektiğini düşündüğüm için şahsi olarak oraya da yöneldim. Diğer aktivitelerle ilgili de çalışıyoruz ama, o konu daha şu anda benim için ön planda gidiyor. İnşallah öyle bir preparat geliştirebiliriz de Orta Doğu ülkelerine, Uzak Doğu'ya bir ürün olarak satılabilir. Yani bunun peşinde koşuyoruz açıkçası.

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Ama herhâlde o konuda çok mükemmel bir kolajen çıkarsanız dahi L'oreal ya da Channel markası olması biraz zor değil mi?

PROF. DR. İLKAY ERDOĞAN ORHAN - Evet. Şöyle Sayın Vekilim: Tabii, Türkiye'nin global bir kozmetik markası yok, yani yerli markalarımız var Flormar vesaire gibi. Şimdi Flormar biraz -belki hanımlar daha dikkat etmiştir- parlamaya başlamıştı, ürün çeşitliliği arttı, görsel olarak daha güzel şeyler yapmaya başladı. Ben bunu kendi adıma fark ettim ve sonra şunu öğrendim ki, yüzde 51'ini Yves Rocher almış, Fransız firması. Belki Türkiye'de bu tip firmaların çok palazlanmasını dış sektör, yani dış ülkeler de istemiyor, öyle gibi görünüyor. Palazlanmaya başlayan firmayı bir şekilde bünyelerine katıyorlar, L'oreal, Yves Rocher. Tabii, bunlar dünyanın devleri dediğiniz gibi. Belki bu firmalara da bu anlamda daha millî kalmaları anlamında da bir destek verilebilir. Yani bu ürün kalitesini artıracak, tüketici tercih edecek, yani ben ismini burada söylemeyeyim, bir ilaç ve kozmetik dediğimiz bu ilaç ve kozmetik üreten bir firma biliyorum, " 'Made in Turkey' yazdığı için biz ürünü satamıyoruz dışarıda." dedi ve aldı fabrikayı İngiltere'ye taşıdı. Şimdi aynı ürünü orada üretiyor. "'Made in England' yazdığı için biz bütün dünyaya ihraç edebiliyoruz oradan." dedi. Aynı ürün ve firma toplandı gitti oraya, Türk firması. Yani bunlar bizim için hep birer kayıp. Bir şekilde bu firmaları... Kozmetik diye çok şey yapıp geçmemek lazım. Burada bahsettiğim benim rujdur, allıktır vesaire değil. Bunlar ilaç gibi kozmetikler. Akneyi tedavi eden, biliyorsunuz, cilt lekelerini kapatan, açan, bunlar Sağlık Bakanlığından ruhsat alan ürünler aslında ve ilaç gibi kozmetikler ya da dermakozmetikler. Eczanelerin birçoğu şimdi bu alana yöneldi. Bu alanda da bizim yetişmiş eleman eksikliğimiz var. Biz Eczacılık Fakültesinde öğrencimize bunu öğretiyoruz. Yani kozmetik ürünlerinin birçoğunu laboratuvarda çocuk yapıyor, formülasyonu öğreniyor, tabii ki eczanesinde satacak ama sektörde evet, kimyacıların da hâkim olduğu bir sektör. AR-GE konusunda çok zayıfız ama. Kozmetik AR-GE'si konusunda da çok zayıfız. Bir şekilde bu konuyu da canlandırmamız gerekebilir çünkü doğal kozmetikler bütün dünyada çok büyük pazar. Ona dikkat çekmek istedim.