BAŞKAN - Fakat bizim yapamadığımız bir şey var burada. Sayın Yargıtay üyemiz de burada. Şimdi, biz kanunlarda alt ve üst sınır arasında geniş bir makas bırakıyoruz, olayların özelliğine göre alt sınırları mümkün olduğu kadar düşük tutmakta fayda vardır ama ne hikmetse her olaya alt sınırdan ceza veriyoruz, ondan sonra bu işin mağdurları geliyor bize "Şunun cezasını yükseltin." Ne kadar? 1 yıldan 7 yıla kadar ceza koymuşuz bir suçta, Türk Ceza Kanunu'nda. Diyor ki: "Bizim 50-100 bin liralık malımızı adam aldı, götürdü, sattı -bu hizmet sebebiyle güveni kötüye kullanma suçunda- hâkimler devamlı alt sınırdan veriyor, hükmün açıklamasının geri bırakılmasına karar veriyor, hep böyle gidiyor dolayısıyla bu caydırıcı olmuyor, cezanın alt sınırını yükseltin." Ya ben de diyorum ki: Bu suçun içine giren 50 liralık da mal var, 50 bin liralık da var. Onun için alt sınırın düşük olması ama özellikle de o suçta -başka da yok böyle bir ceza- miktarın çok yüksek olması hâlinde de üst sınırı yüksek tutmuşuz. Hâkimin 61'inci maddeyi göz önüne alarak buna göre uygun bir ceza vermesi gerekirken maalesef hakimlerimiz hep alt sınırdan ceza veriyor. Yargıtayımız bu konuda ne düşünüyor? Sadece "Hâkimin takdiridir." deyip geçiyor mu yoksa olayın özelliğine göre "Niye alt sınırdan verdin?" diyor mu bilmiyorum. Bunun önce Yargıtay üyemizden cevabını istiyorum, sonra hocama soracağım.