KOMİSYON KONUŞMASI

ALİM IŞIK (Kütahya) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Sayın Hüseyin Filiz'in önergesinin aleyhinde söz aldım. Söyleyeceklerimden hiçbir arkadaşımın alınmamasını istirham ediyorum öncelikle.

Bu önerge, resmen ve alenen "Kanun tanımıyorum, siyasi irade olarak kurumuma ve bürokratlarıma güvenmiyorum, ben Bakandan başkasını bu Bakanlıkta saymıyorum." anlamına gelen bir önergedir. Kusura bakmayın, bu önergeyi veren milletvekili arkadaşıma da sitemlerimi iletmek istiyorum.

Var olan yerde "devredilebilir"ken, şimdi "devredilir" diyor. "Bakan onayıyla devredilir; başka hiçbir şey anlamam, ne müsteşar tanırım, ne genel müdür tanırım ne sektör tanırım." Yapmayın Allah aşkına! Bu tamamen siyasi irade olarak "Ben hedefime bir grup koydum, şimdilik, bu paralelci grubu bitireceğim." Ne yaparsanız yapın. Buna lütfen, burada onay veremeyiz buna. Bunun başka bir izahı yok arkadaşlar. Kusura bakmayın, bizi de burada hiç aracı etmeyin bu kanuna.

Şimdi anlıyorum ki bu kanun niye alelacele getirildi. 30 Aralıkta Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulan tasarının alelacele niye getirilip de Sayın Bakanın "Bu Komisyon dağılmadan bitimine kadar devam edin." demesinin sebebi anlaşılmıştır. "Biz kafaya koyduk, birilerini yiyeceğiz." Kusura bakmayın arkadaşlar, buna bizi alet etmeyin. Ben bu noktadan sonra bu Komisyon görüşmelerine bugün katılmayacağım.

BAŞKAN - Hocam, biraz sabır...

ALİM IŞIK (Kütahya) - Hayır, bu olamaz, bu olamaz. Bizi burada aracı etmeyin. Söyleyin, kimi karşınıza hedef seçtiyseniz vurun adamları, siyasi sorumluluğunu, cezai sorumluluğunu çekin. Ama "Yasa yapıyoruz." diyerek her şeyi dolanıp, açıkça bu önergeyle "devredilebilir" demiyor, "devredilir." Emir veriyorsunuz, Bakan devreder. O zaman bu bürokratlara niye ihtiyaç var? MİGEM'e niye ihtiyaç var arkadaşlar? Yani, biz Komisyon olarak buna müsaade edemeyiz.

Teşekkür ediyorum benim düşüncem bu.