İBRAHİM YURDUNUSEVEN (Afyonkarahisar) - Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle hem İnsan Hakları Komisyonu hem de Hükümlü ve Tutuklu Hakları Alt Komisyonu üyesi olarak genel bir çerçeveden gidip daha sonra özelde Sincan Cezaevine yaptığımız ziyaretle ilgili bilgi vermek istiyorum.

Genelde, bu alt komisyonumuzun adından da anlaşılacağı üzere, bu bir cezaevi. Burada suçluların yaptıkları fiillere karşı ceza alanların ıslah edilmesi amacıyla, cezalarını çekmesi amacıyla götürülen yerler olduğunu kanaatini net olarak koymak gerekiyor.

Tabii, cezaevlerinin öncelikle orada illa ceza görmesi anlamında değil, ıslah edilmesi anlamında da bakılması gerektiği kanaatindeyim ve bu amaçla da zaten hem Sincan bazında hem de -yirmi yedi yıl fiilen avukatlık yapmış, yirmi sekiz yıllık bir hukukçu olarak da söylüyorum- ülkemizdeki tüm cezaevlerimizde, özellikle benim bölgemdeki cezaevinde, tamamen kişileri ıslah etmeye yönelik iş ve meslek edindirme kursları ve branşlara göre değişik kursların açıldığını ve onların ıslah edilip topluma kazandırılması için çalışmalar yapıldığını da özellikle söylemek istiyorum.

Şimdi, Sincan bazında yaptığımız ziyarete göre, Sayın Gergerlioğlu'nun söylediğinin aksine, önceden planlama olduğu... Belki söylenmiş olabilir gelineceği ama planlama olduğu kanaatinde değilim. Zira, oraya gittiğimizde siniz de gördüğünüz gibi, rastgele odalar açtırıldı ve rastgele odalarda -içeride müdürün olmadığı veya yetkililerin olmadığı- çocuk, kadın ve erkek koğuşlarında bire bir görüşmeler yapıldı, sıkıntılar görüldü, bunlar tespit edildi ve raporumuzda belirtildiği gibi özellikle su ve ısınmayla ilgili sıkıntılar vardı. Bunların -ben öncelikle çok teşekkür etmek istiyorum- bir an öce, bu rapordan sonra daha doğrusu, hemen ihalelerinin yapıldığını, su ve ısınmayla ilgili problemlerin çözüldüğünü gördük, çözüleceğini gördük en azından.

Yine, burada açlık grevinde bulunanların susuzlukla da karşı karşıya geldiğine ilişkin bir iddia oldu. Bire bir gelen arkadaşlar da görmüştür, girdiğimiz, özellikle bir terör suçlusunun bulunduğu bir koğuşta belki 20-30 adet 10 litrelik pet şişede stoklanmış su gördük. Ha, "Bunu su olmadığı için stokluyorlar." diyebilirsiniz ama bize cezaevi yetkililerinin verdiği, bu stoklamalardan dolayı ve özellikle de bilerek ve kasten su çeşmelerinin açılarak suların boşa akıtıldığı, dolayısıyla susuzluk çekildiğiyle ilgili bir iddia, onların da söylediği şeyler vardı. Burada, tabii, kişi başı ortalama tüketim hesaplanmış, ona göre, günlük kapasiteye göre su verilmeye ve ısınmayla ilgili ihtiyaçlar giderilmeye çalışılıyor ama bu dediğimiz stoklamalar ve boşa açmalardan dolayı da maalesef bir su sıkıntısı yaşanıyor ama bunların da çözüleceği kanaatindeyiz.

Ben burada gerçekten büyük bir özveriyle çalışan başta -Sincan bazında söylüyorum- Sincan müdürümüze, tüm müdüre hanımlarımıza, diğer personelimize ve özellikle infaz koruma memurlarımıza buradan çok teşekkür etmek istiyorum.

Hepinize saygılar sunuyorum, sağ olun.