KOMİSYON KONUŞMASI

OYA ERONAT (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; iki hafta üst üste Sincan Cezaevi Raporu'nu değerlendirmiştik ama Komisyonumuzun bütün üyeleri burada değildi. Ben de Sincan'a gitmiş bir Komisyon üyesi olarak bazı şeyler söylemek istiyorum.

Şimdi, insanların çok büyük sorunları varsa eğer küçük dertlerini unuturlar. Sincan Cezaevi ziyareti sırasında, kadın koğuşundaki kadın mahkûmlar, çocukları için devlet tarafından verilen bezlerin markasının iyi olup olmadığını bize söylediler. Bu, çok enteresan bir olaydır. "Efendim, verilen marka bebeklerimizde pişik yapıyor, lütfen o marka değil bu marka olsun." Bu haklı bir talep midir? Evet, haklı bir taleptir çünkü çocuklar herkesin geleceğidir, bütün annelerin de canıdır, ruhudur. Bir anne aç kalır ama çocuğu için her şeyin en güzelini ister. Eğer bu iş çocuk bezinin markasına kadar inmişse o zaman "Sincan Cezaevinde işkence vardı, böyle kötü muamele vardı." demek tamamen insafsızlıktır. Yani işkence gören bir kadın herhâlde önce işkence gördüğünü veya kötü muamele gördüğünü söylerdi, bebek bezinden bahsetmezdi.

Bir de ben Diyarbakırlı bir insanım. 80'li yılların Diyarbakır Cezaevlerini dinleyerek büyüdük biz ki bütün milletvekili arkadaşlarım da bunu dinlemiştir ki darbeciler bu konuda yargılanmıştır. Diyarbakır Cezaevinde yapılan işkenceler herhâlde yüzlerce film olsa bitmez; tecavüzler -neyse fazla detaya da girmek istemiyorum- sürekli dayak. Yine, geçmiş romanlarda -ki çoğu sol tandanslı romancıların yazdığı romanlardır, çoğu da kendi hayat hikâyeleridir- cezaevleri anılarını okuduğumuz zaman son yıllarda yapılan iyileştirmeleri görmemek tamamen art niyettir.

Cezaevleri güllük gülistanlık mıdır? Cezaevleri güllük gülistanlık olsaydı zaten böyle bir İnsan Hakları Komisyonu kurulmasına gerek olmazdı. Böyle bir İnsan Hakları Komisyonu ve sürekli olan bir komisyondur Cezaevi Komisyonu. Demek ki olabilen sıkıntıların görüşülmesi, şartların daha iyiye götürülmesi amaçlanarak bu komisyonlar kurulmuştur. Sincan Cezaevinde gördüğümüz eksikler var mıdır? Elbette çok vardır. Özellikle çocuk koğuşları beni çok üzmüştür. Fiziki şartları çok önemsemiyorum, onlar düzeltilebilir ama o çocukların ruhsal olarak daha iyi şekilde tedavi edilmeleri gerektiğini Adalet Bakanımızla da paylaşmış bir insanım. Düzeltelim, eleştirilerimizi yapıcı yapalım, eğer münferit yanlışlıklar varsa elbette dile getirelim ve hep beraber üstüne gidelim.

Teşekkür ediyorum.