KOMİSYON KONUŞMASI

ZİYA ALTUNYALDIZ (Konya) - Sayın Başkan, Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonumuzun çok değerli üyeleri, kamu kurum ve kuruluşlarımızın çok kıymetli temsilcileri; Kültür ve Turizm Bakanlığımızın çok değerli temsilcileri, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı Kurulması Hakkında Kanun Teklifi'mizle ilgili görüşmeye ve sunumuma başlamadan önce heyetinizi ve değerli katılımcıları saygıyla selamlıyorum.

Değerli Başkanım, ülkemiz ekonomisi üreten, istihdam oluşturan, ihraç eden bir eksen üzerinde kesintisiz kalkınma, büyüme olgusunu gerçekleştirmeye devam ediyor. Bu kapsamda, küresel düzeydeki rekabetçiliğimizin artması, gelirlerimizin artması ve bir taraftan, ürettiğimiz ürünleri küresel dünyada, dünyanın dört bir tarafına ulaştırarak ihracat gelirleri elde etmek, diğer taraftan da "bacasız sanayi" olarak ifade ettiğimiz turizm sektörümüzü de özellikle yatırım ve tasarruflardaki gereksinimimizi karşılamak üzere geliştirmek ve büyütmek yönündeki çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Bu kapsamda, özellikle Avrupa Birliği bütçe açığı kriterleri çok uzun zamandır büyük bir başarıyla ve pek çok Avrupa Birliği ülkesinin gerçekleşmelerinin çok daha üstünde gerçekleşmelerle gerçekleştirmiş durumdayız. Ülkemizin iç tasarruflarının yetersiz olması nedeniyle, bir taraftan iç tasarrufu artırmaya dönük başta BES uygulamaları ve tasarrufu özendirici diğer uygulamalar, diğer taraftan da hem ihracat gelirlerimizin artırılması hem de turizm gelirlerimizin artırılması yönünde ortaya koyduğumuz çabaları sürdürmeye devam ediyoruz. Bu iki unsur aslında, bir taraftan ihracat bir taraftan turizm gelirleri, hepinizin malumu olduğu üzere ekonomimizin aslında çekici gücüdür. Bunlar, hem üretimlerin artırılması hem istihdamın artırılması hem de refahın ve kişi başına ve hane başına gelirin artırılması yönünde çok önemli katkıları olan ve ekonominin çekici gücü olan unsurlardır.

Bugün, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı kurulması yönündeki teklifimizle birlikte, aslında bu yöndeki çabalarımızın artırılarak devam etmesi, ihracat gelirlerimiz yanında turizm gelirlerimizin de kesintisiz ve on iki aya şamil bir şekilde artması, kişi başı turizm harcamalarının artırılması, nitelikli turistin ve nitelikli turizm tesislerinin artırılması yoluyla, bütün bunların ötesinde, dünyanın dört bir tarafına ulaşamadığımız yerlerinden yani buna ihracatta "ürün ve pazar çeşitlemesi" deriz, turizmde de "destinasyon" yani "turizm çeken destinasyonlar ve turist çeşitlenmesi" diyerek dünyanın dört bir tarafından turist çekmek ve turist başına harcamayı artırmak amacıyla Türkiye'mizi tüm güzellikleriyle, tüm zenginlikleriyle kesintisiz ve aralıksız bir şekilde tanıtma imkânı ve fırsatını oluşturmak için bir ajansın kurulmasıyla ilgili olarak Komisyonumuzun huzuruna gelmiş durumdayız.

Değerli arkadaşlar, Dünya Turizm ve Seyahat Konseyinin hesaplamalarına göre, 2015 yılında turizmin gayrisafi yurt içi hasılaya katkı oranı ortalama yüzde 5 ancak dolaylı ve uyarılmış etkileri de dikkate aldığımızda bu yüzde 13'lere kadar çıkmaktadır ve önümüzdeki dönemde yani 2020'li yıllarda, daha hemen başında, bugünkü 1,4 trilyon dolar civarındaki turizm gelirlerinin 2 trilyonu aşacağı da öngörüler arasındadır.

Bunun yanında, konuşmamın başında istihdamdan bahsettim ki özellikle Dördüncü Sanayi Devrimi'yle birlikte istihdam dünya gündemine oturmuş durumda. Niye? Bu Sanayi Devrimi'nin pek çok kişiyi işsiz bırakabileceği ama diğer taraftan da pek çok iş imkânı oluşturacağı, yapılan çalışmalar arasında sıkça zikredilir. Turizme baktığımız zaman, toplam istihdam içerisindeki payının, doğrudan istihdama yüzde 2,3 olan katkısının, dolaylı katkılarıyla birlikte yüzde 8-9'lara ulaştığını görüyoruz. Hâl böyle iken ülkemizde de bütün bu çalışmaların, küresel çalışmaların ve gelişmelerin paralelinde, cumhuriyet tarihinde çok önemli gelişmelerin gerçekleştirildiğini hep beraber müşahede ettik. Planlı dönem öncesi ve planlı dönem sonrası, özellikle 82 yılında, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu'yla birlikte aslında turizmde yepyeni bir dönemin başladığını ve bir anlamda seferberliğin oluştuğunu görüyoruz. Bu çalışmalarla birlikte, 89-98 yılları arasında ülkemiz turizminin aldığı payın, dünya genelinde turizmden aldığı payın binde 3'lerden yüzde 1,8'lere çıktığını görüyoruz. Yine, turist sayısı itibarıyla da yine toplamdan aldığı payın 2,8 milyondan 9,7 milyona ve turizm gelirlerinin de 2 milyardan 7,2 milyar dolarlara çıktığını görüyoruz. Ayrıca, 2002 yılında ziyaretçi sayısı itibarıyla 13'üncü ülke olduk ve toplam ziyaretçi sayısında 13 milyonu, gelirlerimizde de 12 milyar doları aşan bir gelişmeyi hep beraber gerçekleştirmişiz.

Konuşmamı da biraz kısa kesme gayretinde olacağım ama biraz daha sabrınızı özellikle istirham edeceğim. Aslında hepimizin malumu ancak yapacağımız müzakerelere bir altlık oluşturması açısından şu rakamları sizlerle paylaşmak istiyorum: Turizm gelirleri bakımından 2018 yılında dünyada 14'üncü, turist sayısı bakımından da 6'ncı sıraya gelmişiz değerli arkadaşlar. 2003 yılında gelen ziyaretçi sayısı yaklaşık 16 milyon 500 bin iken 2017 yılında gelen ziyaretçi sayısı 18 milyona, 2018 yılında 46 milyona çıkmış, 2019 yılında da ilk çeyrekte 6 milyon 800 bin sayısına ulaşmışız. Gelirlere baktığımız zaman, dedik ya turist başına harcama sayısını artıracağız ve gelir hedefimizi de inşallah 2023'te 70 milyon turiste 70 milyar dolar gelir olarak gerçekleştirme gayretinde olacağız. Bu, bizim Turizm Bakanlığımızın ortaya koyduğu çalışmalarla ülkemizin hedefi konumuna gelmiştir. Bu çerçevede, gelirler bakımından 2003 yılında 13 milyar 750 milyon dolar olan gelirimizin 2017 yılında 26 milyar 300 milyona, 2018 yılında da 29 milyar 500 milyona ulaştığını görüyoruz. 2019'un ilk çeyreğinde de 4 milyar, 4,5 milyar dolar dolayında bir gelire ulaşmış durumdayız. Yine, ülkemizde istihdama baktığımız zaman, doğrudan istihdamın 550-600 bin kişiye ulaştığını, dolaylı istihdamın da neredeyse 3 milyona ulaştığını ve bunun toplam istihdam içindeki payının yüzde 8'leri aştığını görüyoruz.

Değerli arkadaşlar, tasarruf açığından bahsettik. Bir tasarruf açığını kişi başı, hane başı ya da işletme başı tasarruflarla artırmak temel hedefimiz ve bu yönde, BES başta olmak üzere pek çok tedbiri alıyoruz ancak diğer taraftan da uluslararası kaynakları da oluşturmak zorundayız; bir taraftan, doğrudan yabancı sermaye, diğer taraftan da turizm gelirlerimizi artırmak durumundayız. Şöyle bir baktığımız zaman, zaman zaman cari açığı konu ederiz ve zaman zaman cari açık konu olur ancak özellikle son dönemde hepimizin izlediği gibi, cari açıkta da çok önemli bir eşiği aşmış durumdayız ve yıl sonu itibarıyla aslında tahminlerimizin çok ötesinde -nasıl ki ülkemizin bütçe konusundaki bütçe açıklarını yıllar önce çözmüşsek- inşallah cari açığı da bu süreçte ve sonunda hep birlikte çözmüş olacağız ve ülkemiz tasarruflarını ve küresel tasarrufları cari açığı kapatmak yerine doğrudan yatırımlara ve istihdama kanalize edebilme imkânına hep beraber erişmiş olacağız. "Cari açık" dedik, işte bu kapsamda, şayet oluşursa önümüzdeki dönemlerde -ki olmamasını yeni planda bekliyor ve öngörüyoruz- bugüne kadarki tecrübede, turizm gelirlerinin cari açığın en az yüzde 50'sini, yüzde 60'sını kapattığını da hep beraber müşahede ettik.

Şimdi, değerli arkadaşlar, bütün bunları söylerken yeni dönemde neden böyle bir ajans kurulmasına ihtiyaç duyduk? Evet, konuşmalarım arasında ifade ettim, turizmde de rekabet var, ihracatta da rekabet var. İhracattaki rekabeti, tasarım, AR-Ge ve markalaşmayla ve dünyanın dört bir tarafına ulaşarak çözmeye çalışırken turizmi de yine turizmdeki marka tesislerimizi ülke markası hâline dönüştürmek gibi bir amaçla yola çıkmış bulunuyoruz. Burada ne demek istiyorum? Evet, 2023'te 70 milyon turiste 70 milyar dolar gelir" dedik. E tabii ki bunun büyük bir hedef olduğunu görüyoruz. Bugün yıl sonu itibarıyla hedefimiz 35 milyar dolar. 35 milyar dolardan 70 milyar dolara çıkarmak istiyoruz yani çarpı 2 yapmak istiyoruz. O zaman, imkânlarımızı da çalışmalarımızı da, gayretlerimizi de niteliğimizi de çarpı 2 artırmak durumundayız. Onun için bu ajansın kurulması ihtiyacını hissettik. Bakanlığımız bu konuda gerekli çalışmaları yaptı. Bu arada Değerli Bakan Yardımcımız Nadir Alpaslan Bey ve Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürümüz Murat Bey yanımızda. Bakanlığımızın yaptığı çalışmaları sektörle paylaştık.

Bu arada, parantez içerisinde bir hususu da Değerli Başkanım, izninizle paylaşmak istiyorum, o da şu: Değerli arkadaşlar, başkanlık sistemini, Cumhurbaşkanlığı sistemini güçler arasında iletişimi kesmek ve güçlerin birbirine küsmesi olarak algılamıyoruz; güçlerin kendi alanlarındaki inisiyatiflerini ve yeteneklerini daha çok artırması ama maksimum iş birliğiyle Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarımızın sorunlarına çözüm getirmesi olarak algılıyoruz. O yüzden, daha önce Plan ve Bütçe Komisyonumuzda yine teklif sahibi olarak yaptığım bir çalışmada "Bu kadar maddeyi nasıl oluşturdunuz, nasıl yaptınız?" gibi bir eleştiri gelmişti. Bu kadar maddeyi sektörle ve Bakanlıkla ve işin tüm taraflarıyla oluşturuyor ve Türkiye'nin ihtiyaçlarına cevap üretiyoruz. O yüzden, Bakanlıkla da konuşuyoruz, Bakanımızla da bakan yardımcılarımızla da tüm bürokratlarla da artı tüm sektör temsilcileriyle de konuşuyoruz. Ha, buradan da Meclisin iradesini ortaya koymak için de tüm tarafların iradesiyle bir teklif oluşturup komisyonlarımıza ve sonra da Genel Kurula takdim etmiş oluyoruz.

Biz bu kapsamda, bu hedef doğrultusunda bir tanıtımın kesintisiz artırılmasını istiyoruz. Kesintisiz tanıtımın artırılması... Rakiplerimiz olan Fransa, İtalya, İspanya, İngiltere gibi ülkelerin tanıtım bütçelerinin bugün itibarıyla 100 milyon doların üzerinde olduğunu görüyoruz. Ha o zaman, şu anki 25 milyon dolarlık bütçelerle, bizim onlarla rekabette zafiyete düşebileceğimizi de öngörüyoruz. Ha o zaman, evet, en az onlar kadar bütçe, onlardan daha çok çalışma, daha çok tanıtım ve daha çok destinasyona, Kuzey Amerika, Güney Amerika, Asya ve Avrupa'dan gelen turistleri daha çok çekmeye dönük çalışmalarımızı yoğunlaştırmak istiyoruz. Bunun için de daha çok gelire ihtiyaç duyduğumuzu görüyoruz.

Buradaki yapıyı nasıl kurduk? Bir defa, gelirimizi artırıyoruz, turizm gelirlerinden aldığımız paylarla. Bu yıl içerisinde 60 milyon dolarlık bir gelire ulaşacağımızı bekliyoruz. Gelecek yıl da yaklaşık 150 milyon dolara yakın bir gelir bekliyoruz. Yani bu sene 35 milyar dolarsa hedefimiz, gelecek yıl 40-43 milyar dolarlık gelire 150 milyon dolarlık bir tanıtımla devam etmek istiyoruz. Yani bu, sanırım, yüzde 2-2,5'a gelir herhâlde. Yani bu kadar bir şey yapıyoruz değerli arkadaşlar.

Dolayısıyla bütün bu çalışmalarla, turizm mevsimini sezonluktan on iki aya çıkarmak, istihdamı sezonluktan on iki aya çıkarmak ve turizmi sadece konaklamadan çıkarıp golf, futbol, kongre, sağlık, eğitim ve tüm uluslararası organizasyonların Türkiye'ye çekilmesi suretiyle Türkiye'mizin dört bir tarafını turizm destinasyonu hâline getirmek ve daha çok nitelikli organizasyon yaparak on iki ay da Türkiye'mizi turizm faaliyetleriyle donatmak istiyoruz. Ve sonuç itibarıyla da demin ifade ettiğim gibi, 2020'li yıllarda 2 trilyon doları geçeceğini öngördüğümüz, daha doğrusu, uluslararası çalışmaların öngördüğü dünya küresel turizm gelirinden daha çok pay almayı ve turizmi bu anlamda nitelikli bir şekilde sürdürülebilir bir yapıya kavuşturmayı arzu ediyoruz. Yapı olarak da Değerli Başkanın ifade ettiği gibi, daha çok özel sektör ağırlıklı, tüm tarafların işin içinde olduğu ve hem icra kurulunda hem yönetim kurulunda hem danışma kurulunda özel sektörün ağırlıkta olduğu bir yapı kurmak suretiyle de bir anlamda yönetişim modeliyle bu sektörü gelecek hedeflerine doğru birlikte taşıma gayretimizi ve çalışmamızı ortaya koymuş oluyoruz. Takdir Değerli Komisyonumuzun ve siz Değerli Başkan ve üyelerimizin.

Beni sabırla dinlediğiniz için size ve tüm katılımcılara teşekkür ediyorum.

Saygılar sunuyorum.