ADNAN KESKİN (Denizli) - Şimdi, tartışmalar maalesef istenmeyen bir sürece girdi. Sayın Başbakan, Sayın Cumhurbaşkanına yapılan değerlendirmeler onların şahıslarına hakaret etmek için yapılan değerlendirmeler değildir. Tamamıyla Sayın Başbakanın ve Sayın Cumhurbaşkanının açıklamaları, uygulamalarıyla ilgili yapılan değerlendirmelerdir. Eğer devlet adamları devlet adamlığının gerektirdiği ağırlıkta ve titizlikte davranmazsa bu eleştiriler olacaktır.

Şimdi, bir örnek vereceğim.

BAŞKAN - Ama şimdi yeni bir polemiğe yol açacaksınız.

ADNAN KESKİN (Denizli) - Bakın, şimdi, Sayın Başbakan ve Sayın Cumhurbaşkanı Bingöl'de emniyet müdürü öldürüldükten sonra yakalanan 4 kişinin fail olduklarını ilan etti; Başbakan öldürüldüğünü söyledi, Cumhurbaşkanı da bunlar tarafından bu cinayetin işlendiğini ilan etti. Bakın, bugün bir balistik raporu çıktı. Bu öldürülen insanlarda yakalanan 2 tane kalaşnikof silahın bu cinayette kullanılmadığı ortaya çıktı. İşte böyle ayaküstü açıklama yaparsanız devlet adamlığınız tartışmaya girer. Şimdi bunu nasıl açıklayacaksınız? Yer gök yıkıldı "Bunlar öldürüldü..." Bir ülkenin Başbakanı ayaküstü bu konuda ciddi bir dokümanı olmadan böyle açıklama yaparsa elbette ki bu Komisyonda bu tartışmalar olur. Cumhurbaşkanı nasıl böyle bir açıklama yapabiliyor, hangi dayanaklarla, hangi bilgileri alarak? İçişleri Bakanı da aynı sorumsuz davranış içine girdi. Şimdi, bakın, yarın Türkiye'de yeni bir tartışma çıkacak. Türkiye Cumhuriyeti devletini temsil edenlerin bu devlete böyle zarar verme hakları yoktur. Eleştiriler bunlardır, arkadaşımızın açıklaması da budur. Burada yer gök yıkılıyor, bağırılıyor çağırılıyor, dinlenmiyor, ne söylediği de dikkate alınmadan herkes kendi amacına göre bu konuşmaları yorumlamaya kalkıyor. Bu Komisyona yakışmıyor bu tavırlar.