KOMİSYON KONUŞMASI

HAYRETTİN NUHOĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Öncelikle, turizmin önemini elbette biz de kabul ediyoruz çünkü ülkemiz turizm açısından hak ettiğini alamıyor. Niye hak ediyor? Çünkü ülkemiz, arkeolojik kalıntılar olsun, tarihî kalıntılar olsun, doğal güzellikleri, iklim şartları, yaşayan kültürel değerlerimiz, folklorumuz, müziğimiz, mutfağımız ve hepsinden önemlisi Türk konukseverliği ülkemizi bir turizm cenneti olarak göstermektedir.

Bize verilen bu gerekçede 2017 yılı turizm rakamları var. O rakamları incelediğimizde şöyle bir şey çıkıyor ortaya: Turist sayısında yüzde 2,4 pay almışız, turizm gelirinde ise yüzde 1,8. Elbette, hedeflerimiz yüksek. Ben yaklaşık bir ay önce yine buradan geçen turizmle ilgili kanunda da söylemiştim, payımız yüzde 5'lere çıkmalı fakat turist artışının paralelinde turizm gelirlerinin artması lazım. Eğer turizm gelirleri artmazsa biz ucuz ülke oluruz. Ucuz ülke olmak kalıcı hâle gelirse bunda kaybeden Türkiye olur. Bu, her şey dâhil sistemi zaten biraz oraya doğru götürüyor galiba çünkü kurtarabilmek için turizmciler, hatta acenteler kâr edebilmek için mecbur kalıyorlar, burada da kalite düşüyor. Onun için, bunu yıkmanın da yollarını bulmalıyız.

Tabii ki burada bir şeyi ifade etmem lazım çok olumlu, başarılı bulduğumu için. Bir Göbeklitepe ülkemizi dünyaya bir anda başka türlü tanıtmaya başladı. Böyle çok Göbeklitepelerimiz var bizim keşfedilmeyi bekleyen yeraltında, yer üstünde.

BAŞKAN - Sadece Konya bölgesinde 400 höyük var, 400.

HAYRETTİN NUHOĞLU (İstanbul) - Bu ülke yer altı ve yer üstü mirasıyla gerçekten dünyanın turizm cenneti olmaya aday bir yerdir ama bunu biz yapamıyoruz, hele şimdi önümüze gelen bu ajans teklifi... Ajansa biz karşı değiliz ama nereden böyle bir şey icap etti şu anda? Turizm Bakanlığı benzer görevleri değişik genel müdürlükler vasıtasıyla yapabilecekken yapamıyor mu? Engel olan ne var?

Bu ajansı incelediğimiz zaman da tümünde, benim gördüğüm, bir keyfîlik var. Yani bu denetimin dışında kalmasından tutun personel alımına kadar, hatta gelirlerine baktığımız zaman "bağışlar" diyor, "yardımlar" diyor. Yani "bağışlar" izahı biraz zor bir konu.

Tabii, ben burada konumuzun dışına çok çıkmayacağım ama bu biraz da sistemle ilgili bir şeydir. Ülkemiz uzun yıllardır keyfîliğe alıştı. Bu keyfîlikten artık vazgeçmeye başlamalıyız. Çok yakın zamanda, mahallî seçimlerden önce, şu anda uygulanmakta olan "Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi İstanbul, Ankara, İzmir kaybedilirse tartışmaya açılır." cümlesi şu andaki iktidar partilerine aitti. Kaybedildi, doğrusu tartışmaya da açıldı. Zannediyorum, Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanı Sayın Bostancı "Sistem içerisindeki aksayan yönleri düzeltiriz." gibi bir cümle kullandı ve bunu kullanan başka yöneticiler de oldu. Tabii, onların neyi kastettiğini tam bilmiyorum ama bildiğim bir şey var, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi zaten uzun yıllardır uygulanmakta olan keyfîliği çok daha kalıcı hâle getirdi "Ben yaptım, oldu. Nasıl olsa Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle çıkartırım, sonra kanunla bazı yerlerini değiştiririz." Birçok konuda o kadar sık kanun değişiyor ki... Dün Genel Kurulda da ifade ettim, dün geçen kanunda bile torba kanun gibi her şeyi doldurup getiriyoruz ama birkaç sene içerisinde değişme lüzumu doğuyor. Burada da böyle şeyler olmasın. Yani kalıcı olması için her kesimin görüşünü almak lazım. Bugün bu toplantı bir mecburiyetti, yarından bugüne aldık, bunda fazla bir zaman kaybı yok, hepimizin istediği doğrultusunda oldu bu. Ama Sayın Yıldız'ın ifade ettiği gibi, bu konunun uzman kişilerce üniversite çevrelerinde, meslek odalarında ve özellikle de konuya muhatap olan turizm yatırımcılarından, bu işin muhatabı olan diğer birlik, kurum ne varsa hepsiyle daha geniş tartışarak olumlu sonuçlara varılmasının doğru olacağı düşüncesindeyim. Yani ben önergenin biraz acelece hazırlandığı kanaatindeyim. Yani önergeye destek vermekte de doğrusu tereddüt ediyorum. Bu ajansın kurulmasının faydalı olabileceğini de düşünüyorum ama ortada tutarlı bilgiler yok ve çelişkiler var. Bu çelişkileri bu Komisyonda, bizim burada yapacağımız birkaç saatlik toplantıda giderebileceğimizi düşünmüyorum, zor görüyorum.

Onun için, maddeler üzerinde tabii, gene sırası gelirse itirazlarımızı yapacağız, eleştirilerimizi yapacağız ama genel hatları itibarıyla söyleyeceklerim bunlardan ibarettir.

Teşekkür ederim.