İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) - Sayın Başkan, tabii, İlyas Bey bize söz hakkı verdi, biz siyasi bölümüne hiç girmemiştik. Biz millî iradeyi temsilen buradayız, halkın seçtiği insanlarız. Eğer biz, eksiği gediği, yanlışı burada söylemeyeceksek, söyleyemeyeceksek başka nerede söyleyeceğiz? Yani biraz hoşgörünüze sığınıyorum, Türkiye cennet gibi bir ülkedir, hakikaten ülkemiz her açıdan cennet gibi bir ülkedir ama kusura bakmayın, siz cehenneme çevirdiniz. Yani bu hoşgörüyü... Bunu da söyleyemez miyiz biz burada? Adalet noktasında, insan hakları noktasında, hukukun üstünlüğü noktasında...

İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - "Türkiye'de her an taciz oluyor. Can güvenliği yok. Her an yangın oluyor." ifadelerini kullanamazsınız.

İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) - Bakınız, ben tacizi söylemiyorum. İnsan hakları noktasında...

METİN YAVUZ (Aydın) - "Her an orman yanıyor." diye...

İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) - Arkadaşın o kendi görüşünü bağlar, beni değil. Bakın, ben tabii orası açısından söylemiyorum.

BAŞKAN - Çok ağır bir ifade oldu Hocam ama o cehennem şeyi.

İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) - Yani cennet de cehennem de hak yani, onu bilelim. Eğer düşündüklerimizi söylemeyeceksek bizim buraya gelişimizin manası kaybolur. Yani burada söylediğimiz...

BAŞKAN - Buyurun, hepsi kayıtlara giriyor.

METİN YAVUZ (Aydın) - Doğru olan her şeyi söylemeniz doğru da... Yani tacizci bir ülke, şudur budur... Böyle bir saçmalık mı olur?

İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) - Hayır, bakınız, tekraren söylüyorum.

NURAN İMİR (Şırnak) - "Bir kültür hâline geliyor." dedik. Bir kültür hâline getiriliyor, insanlar cezasızlıkla ödüllendiriliyor. Cezasızlık nedir? Ödüllendirmektir.

BAŞKAN - Neyse tartışmayalım ya, herkesin konuşması kayıtlara giriyor.

İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) - Ben konuşabilir miyim Başkanım?

BAŞKAN - Buyurun, sizin mikrofonunuz açık.

İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) - Evet, yani ülkemiz çok güzeldir ama bizim burada bulunuş gerekçemiz eksikleri, noksanları, ülkemizin daha güzel hâle gelebilmesi için söylemektir ama söylerken niyetimiz önemlidir, İlyas Bey bu da anlaşılır herhâlde. Onun için bunları söylemeyin. Bir de demin ki sözünüz vardı.

METİN YAVUZ (Aydın) - "Global olarak da cehenneme çevirdiniz." dediniz.

İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) - Yok, yok. Bakınız, insan hakları, demokrasi, hukuk noktasında tartışmalar yaratacak şeyler var tabii. Yani İlyas Bey geçince o konuya, ben de geçmek zorunda kaldım, farklı dünya görüşlerine sahibiz. Ya tabii, dedim ya, cennetle cehennem de hak, söylüyorum yani.

Şimdi, "Bu vesileyle bir de bir işletmeci var mı, bize söyleyin." dedi. Biz işletmecinin ocağına incir dikeriz, nerede, size söyleme cesaretimiz var mı ki söyleyelim.

İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Lütfen, böyle iftira atmayın.

İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) - Yani iftira değil, şimdi iftira değil.

İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - İftiradır ya. Bugüne kadar bir işletmeci hakkında burada konuştu diye, işlem yapıldı diye eğer söylemezseniz namertsiniz.

İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) - Bakınız, bu işletmeci hakkında değil.

BAŞKAN - Ya, arkadaşlar, önemli olan...

GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Bu ülkede gazete patronlarının elinden gazeteleri, televizyonları...

İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Bırak gazete patronlarını, buradaki konuyu söyle, buradaki konuyu. Bırak, saptırma konuyu.

GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Buradaki konu değil ya, bu ülkede...

İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Saptırma konuyu, saptırma.

BAŞKAN - İlyas Ağabey, şimdi teklif bizim, önemli olan teklifi değerlendirmek, lütfen.

İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) - Yani toplumu germeden, politika yapmadan burada konuşalım. Eğer İlyas Bey politika yaparsa biz de yaparız. Biz konuları net, güzel... Başkanım, sizin güzel yönetiminizden de bahsettik.