| Komisyon Adı | : | (10 / 124, 226, 320, 321, 336, 601, 637, 958, 1055, 1126, 1127, 1128, 1129, 1130, 1131, 1132, 1133, 1134, 1135, 1136, 1137, 1138, 1139, 1140, 1141, 1142, 1143, 1144, 1145, 1146, 1147, 1148) Esas Numaralı Meclis Araştırma Komisyonu |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 29 .01.2015 |
DERYA BAKBAK (Gaziantep) - Öncelikle ben Zeynep Hanım'a çok teşekkür etmek istiyorum. Gerçekten her bir olayı tek tek çok ince ve narin bir şekilde, olay bazlı değerlendirmiş ve bu bilgileri bizimle paylaştı. Bana gelen bir talep vardı, ben bunu sizinle paylaşmak istedim ve bu anlatılan olaylar dizisinde kafama yatmayan ya da çözemediğim noktalar vardı, bunu paylaşmak istiyorum.
Ankara'dan gelen, bir kız kardeşimiz diyeyim, eşinden aşırı derecede şiddet görüyor. Yalnız, eşinin babası da aynı şekilde şiddet gösteriyor kayınvalidesine ve kayınvalidesi yaşamının ilerleyen bölümünde kendini bir odaya kapamış şekilde yaşamını sürdürüyor ve kendisi benden... Koruma kararı alınmış bu kişide fakat sonrasında eşinin aşırı baskılarından dolayı karakola gidiyor ve "Eşim bana bir şey yapmıyor." diye hep iyi niyetli söylemlerde bulunuyor. Tabii, o zaman, bu koruma kararı konusunda daha rahat bir tavır sergiliyor, mahkeme kararı sonrasında. Ve çocuk anneye verildiği hâlde babanın aşırı baskısından dolayı, aşırı tehdit ve şiddetten dolayı kadın çocuğu babaya gönderiyor ve çocuk babada kalıyor, anneyle hafta sonları ya da bir gün görüşme şansına sahip oluyor. Normalde mahkeme çocuğu anneye veriyor ve sonrasında şöyle bir olay da oluyor: Kadın, annesi ve babası, ailesiyle birlikte dışarıya bir çıktığında arabanın etrafını kesiyorlar, kapatıyorlar, hepsini arabadan indiriyorlar ve babasını ve erkek kardeşini ağır şekilde dövüyorlar. Kızın annesi de gelmişti yanıma ve artık burada yaşayamayacaklarını ve çok ciddi sıkıntı içerisinde olduklarını söyledi. Kendi ailelerinin olduğu yere gittiğinde daha güvende olacaklarını, ailesinin kendine sahip çıkacağını ve bunlardan ancak bu şekilde korunabileceğini söyledi. Biz bu kıza kendi memleketinde iş bulduk. Öyle bir iş bulduk ki dışarıyla hiçbir diyaloğu olmayacak, tamamen koruma altında olabileceği, güvenli bir iş ortamı sağladık kendisine ve ailesinin de olduğu memleketine gönderdik kendisini ve orada böyle bir yaşam...
Benim kafama takılan yani mahkemeye bu şekilde gelen davalarda... Yani, kadın bunu talep ediyor, "Tamam, ben rahatım, müsaitim." diyor ama biz acaba bunu görüp de "Yok, kesinlikle biz bunu her hâlükârda korumalıyız." kararını verebiliyor muyuz? Yahut, çocuk anneye veriliyor. Belirli imkânlarla biz bunun kontrolünü yapabiliyor muyuz? Çocuk annede mi kalıyor, babada mı kalıyor? Bu şiddetin devam edip etmediği kontrollerini ne şekilde yapıp sağlayabiliriz? Ben bu konuda size danışmak istedim.