KOMİSYON KONUŞMASI

ÇETİN ARIK (Kayseri) - Ben de teşekkür ediyorum sunumunuzdan dolayı.

Tabii, otizmde farkındalığı artırabilmek için medya otizmin ya da Down sendromunun ne kadar farkında? Bu farkındalığı artırabilmek için çok önemli görev düşen medyanın, TRT'nin, RTÜK'ün otizm ya da Down sendromu hakkında ne kadar farkında olduğu da önemli. Dün Necdet Bey şöyle bir cümle kurmuştu: "Ne yaptığınız kadar ne kadar gündem oluşturduğunuz da önemli." Türkiye'de 10 kişiden 7'si otizmi duymamış; yani, yapılan araştırmalarda sadece 3 kişi otizmi duymuş, otizmi duyanların da sadece yüzde 7'si cevap verebiliyor ya da otizmin ne olduğunu bilebiliyor. Yani, hâlâ Türkiye'de otizm ile obezite birbirine karıştırılıyor; cevaplara baktığınız zaman, otizm denildiğinde obeziteyi tarif ediyorlar. Burada, tekrar medyaya, basın kuruluşlarına çok önemli görevler düştüğü ortada.

Yine, 2015 yılında yapılmış bir çalışmada "Otizm hakkında bilgi kaynağınız nedir? Nereden aldınız bu bilgiyi?" diye sorulduğunda "Otizm hakkında buralardan bilgi alıyorum." diye televizyon haberleri yüzde 79'uncu sırayla ilk sırada yer almış, sonra sosyal medya yüzde 30'la 2'nci sırada yer almış ve yazılı basın yüzde 36'yla 3'üncü sırada yer almış. Ama 2017'ye baktığınızda, televizyon haberlerinin gerilediği gözüküyor; artması gerekirken, bu oranın daha da göz önünde bulundurulması gerekirken yüzde 70'lere gerilediği gözüküyor; sosyal medyanın arttığı gözüküyor ve yazılı basının da yüzde 28'ler civarına düştüğü gözüküyor. Sosyal medya konusunda bir çalışma yapmayı düşünüyor musunuz, yani, RTÜK ya da TRT olarak bilgilendirmeyi düşünüyor musunuz? Ya da dün hocamın sunduğu çok güzel çizgi film vardı; yani, Sayın Milletvekilimin de söylediği gibi, böyle otizmli bir kahraman ya da böyle bir çizgi film yapmayı ya da bu konuda çok önde olan sivil toplum kuruluşlarını ya da ne bileyim, kişileri, kurumları buluşturmayı düşünüyor musunuz? Yani, böyle bir çalışma yapmayı düşünüyor musunuz TRT olarak, RTÜK olarak?

Teşekkür ediyorum.