KOMİSYON KONUŞMASI

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Kurumların saygınlıkları çok önemli, bütün kurumlarımızın öyle. Türkiye Cumhuriyeti devletini oluşturan bütün kurumlar yani Meclis, yargı, pek çok kurum. Pek çok kurumun saygınlığı son yıllarda ciddi oranda aşındı. Ama Merkez Bankası herhâlde bu saygınlık aşınmasında ilklere girer. En çok saygınlığı aşınan kurumlarımızdan bir tanesi. Kurumlar güçlerini de itibarlarını da yasadan alırlar, kanunlardan alırlar ve pratiklerden alırlar yani yaşanan pratikten alırlar. Her şey yasada yazmaz ama yaşanan pratiklerden alırlar ve son dönemde en çok uğraşılan ve itibarı zedelenen kurumumuz maalesef Merkez Bankası oldu ve bunun da sonuçlarını arkadaşlar görüyoruz. Yani döviz kurunda görüyoruz, faizlerde görüyoruz ve genel ekonomik iklimin sonuçlarında görüyoruz. Bakın, biz konuşurken arkadaşlar ilk, bütünü üzerinde konuşmamızı yaptığımız sırada Sayın Cumhurbaşkanı bir konuşma daha yaptı, aynen şunu söyledi, diyor ki Merkez Bankasıyla ilgili: "Davul birinde, tokmak başkasında. Faiz denilen her kötülüğün anası olan bu konuda verilen talimatlara uymadığı için -bakın tekrar ediyorum- verilen talimatlara uymadığı için Merkez Bankası Başkanını değiştirdik." Net. Yani şu cümleyle siz dünyada herhangi bir noktada bir Merkez Bankasının saygınlığı, bağımsızlığı, herhangi bir şey, bağımsızlığı koyun, tartışırız onların hepsini ama kredibilitesini sağlayamazsınız, var olduğundan bahsedemezsiniz. Ben bu cümleyi duysam, Para Politikası Kurulu üyesi olsam o saniye giderim istifamı veririm ve çıkarım Merkez Bankasından, bir daha da girmem. Ta ki kim varsa arkadaş bu cümleyi kabul eden, oturup o cümleyle çalışır. Ya da şöyle bir şey yaparız: Burada torba yasaya bir madde daha ekleriz, "Merkez Bankası bağımsız değildir, bağımlıdır, Hükûmet belirler para politikasını, Sayın Cumhurbaşkanının talimatlarını Para Politikası Kurulu yerine getirir." diye bir cümle ekleriz, o zaman malumun ilamını yapmış oluruz arkadaşlar. Devam ediyor Sayın Cumhurbaşkanı, "Faiz politikalarımızın nasıl şekillendiğini en kısa sürede göreceksiniz." diyor. Bitti. "Tek hanelere düşürmek zorundayız." diyor faizi. "Bundan sonra Merkez Bankası ekonomi programına çok daha güçlü destek verecektir." Sıkıysa vermesin. Bu kadar açık. Yani şu anlamda arkadaşlar, şu anda tartıştığımız şey, bakın, yasamızda açık. Diyor ki bakın yasa, ilgili madde, okuyalım: "Bankanın temel amacı fiyat istikrarını sağlamaktır. Bunları belirlemekte, kendisi belirler." diyor; yani bu uygulayacağı para politikasını ve kullanacağı para politikası araçlarını doğrudan kendisi belirler diyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ama bu cümlelere baktığımızda bu yasa artık devrede değildir arkadaşlar, bir Cumhurbaşkanı bunu söylemişse bu yasa artık devrede değildir. Yasanın devamını biz tartışıyoruz. Başı, yani ilk, başlangıç cümlesi bu şekilde geçen bir yasanın devamında, "Bankanın fiyat istikrarını sağlamak için görev ve yetkileri şunlardır." diyor. Birinci görevi, biliyorsunuz, açık piyasa işlemlerini yapmak, Hükûmetle birlikte Türk lirasının değerini korumak. Şimdi (c) fıkrasını konuşuyoruz biz burada, (a)'sını, (b)'sini geçtik, (c)'sini konuşuyoruz. Diyor ki: "Bankaların ve bankaca uygun görülecek diğer mali kuruluşların bilanço içi, bilanço dışı zorunlu karşılık politikalarını belirlemek." Bu yeni anlamda düzenlediğimiz konu. Şimdi, arkadaşlar, para politikasını bile belirleyemeyen, araç bağımsızlığı olmayan bir Merkez Bankasına diyoruz ki: "Zorunlu karşılık politikasını sen belirleyeceksin." Hükûmet yok bu fıkrada, Hükûmet yok. Sizin getirdiğiniz teklifte Hükûmetçe belirlenen veya referans verilen bir kalkınma planı yok. "Kalkınma Planı'nda belirtilen hedefler doğrultusunda şu şekilde belirler" diye bir şey yok Sayın Mustafa Savaş. Herhangi bir referans yok, yok burada, yok ve bu şekilde diyoruz ki: Merkez Bankası, efendim, zorunlu karşılıkları bugüne kadar pasiften alıyordu, mevduatlardan alıyordu, bundan sonra krediler üzerinden, istediği gibi yani inşaat sektöründen yüzde 5 alıyorum, imalat senden yüzde sıfır alıyorum, efendim, şu sektörden yüzde 8 alıyorum. Zorunlu karşılık kredilerden belirleyebilir diyoruz. Merkez Bankası belirleyebiliriz diyoruz, değil mi Mustafa Savaş sizin getirdiğiniz teklife göre? "Merkez Bankası bunu bağımsız olarak belirler." diyoruz.

MUSTAFA SAVAŞ (Aydın) - Bağımsız olarak belirliyor zaten.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bağımsız olarak mı belirliyor? Ya, Merkez Bankası bağımsız olarak belirler. Ya şu cümle... Para politikaları talimatlarına uyulmadığı için Başkanı görevden üç gün önce alınmış bir Merkez Bankasından bahsediyoruz, "talimatlara uymadığı için" diyor, "talimatlar" diyor.

MUSTAFA SAVAŞ (Aydın) - Amerika örneğine bak.

BAŞKAN - Sayın Savaş...

Sayın Paylan...

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - İnsanlar Allah'a inanmayabilir ama herkes Merkez Bankasına güvenmek zorunda.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Talimatlara uymadığı için Merkez Bankası Başkanı görevden alınmış bir kurumun yasasını görüşüyoruz. Üç gün önce. "Talimatlara uymadığı için" diyor. Ne bağımsızlığından bahsediyoruz? Yani o açıdan yapmamız gereken, madem durum bu, hemen bir madde ekleyelim, önergeyi ben de imzalayacağım, Merkez Bankasının Başkanı Tayyip Erdoğan'dır, Başkan Yardımcısı Berat Albayrak'tır. Bitmiştir. Bunu yapalım arkadaşlar. Malumun ilamını ortaya koyalım, gerisi lafügüzaftır.

BAŞKAN - Sayın Paylan, teşekkür ediyoruz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bu anlamda da eğer ki bu maddede düzenleme yapılacaksa arkadaşlar, "Merkez Bankası belirler." demek yani aktifine göre, kredilere göre zorunlu karşılık belirlemek demek gerçekten aklımızla alay etmektir. Bunu Berat Albayrak veya Tayyip Erdoğan talimat verecek, inşaata 5 koy, efendim, imalat sanayine 1 koy diyecek, Merkez Bankası da bunu uygulayacak. Ama bağımsızlıktan lütfen bahsetmeyin.