| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/2019) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 11 .07.2019 |
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Yapılan düzenlemeyle ilgili öncelikle şu tespitte bulunmak istiyorum: Verilmiş bir hakkın alınması söz konusu değil yani borçlanma hakkı alınmıyor. Türkiye'deki vatandaşa verilmeyen bir hak aslında, yurt dışında çalışan vatandaşlarımıza verilen bir hak. Borçlanma şartları değiştiriliyor. Mevcutta prim oranı yüzde 32 iken yüzde 45'e çıkarılıyor, borçlanılan süre BAĞ-KUR kapsamında sigortalılık sayılıyor ve borçlanma süresiyle ilgili düzenleme yer alıyor. Yani başvurduğu tarihten geriye götürerek borçlanabilme imkânı getiriyor.
Tabii, "Vatandaşlarımızı ikinci sınıf yapıyoruz." demek gerçekten talihsiz bir açıklama. Ben o zaman şunu sorarım: Aylık bağladığımız 672 bin insanımız var. Biraz önce değerli başkanımız, geçmiş yıllarda yapılan değişiklikleri de söyledi, 1 dolara kadar indi bu borçlanma hakkı. Yani 672 bin kişi içinde 1 dolar üzerinden borçlanıp aylık bağlanan da var, her değişiklikte farklı şartlara tabi olarak emekli olanlar da var. Yani bunlara bir vatandaşlık sıralaması yapacağız o zaman, birinci sınıf, ikinci sınıf, üçüncü sınıf diye? Bu asla kabul edilemez.
Neticede, prim yüksekliği... Hani, "13 puan nereden gelecek? Niye yüzde 45'e çıkarılıyor?" gibi sorular da var. Yani bir aktüerya dengesi, nimet/külfet dengesi sağlanmaya çalışılıyor. İlk defa da yapılmıyor bu; bu uygulamayla ilgili geçmişte birçok düzenleme yapıldı, dönemin şartlarına göre çok düşük fiyatla borçlanma imkânı da verildi, daha sonra bu ağırlaştırıldı, en son 2008 sosyal güvenlik reformunda yurt içiyle aynı duruma getirildi, yüzde 32'ye. Ama yurt içindeki borçlanma ile yurt dışında çalışılan süreleri borçlanma arasında farklılıklar var. Şimdi görüldü ki bu, aktüeryal dengeyi bozuyor, ödenen paranın dört buçuk yılda amortisi söz konusu ve ölünceye kadar aylık bağlama söz konusu. Bu anlamda, buna bir denge getirilmeye çalışılıyor. "İkinci sınıf" tabiri beni çok rahatsız ettiği için söz aldım, öyle bir şey söz konusu değil, bütün vatandaşlarımız birinci sınıf vatandaş.
Teşekkür ediyorum.