BURHANETTİN BULUT (Adana) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Şimdi, burada sorun yaşayan ithalatçı yetkilisi var ve bu işleri çözümleyen ya da bu işlerden sorumlu da ilgili kurum yetkilileri, bürokratlarımız var. Bizlere de bir görev verildi. O görev de ne? Yeni sistemde şöyle bir şey söyleniyor, deniliyor ki: "Yürütme daha güçlü olacak -evet, yürütme daha güçlü, yargıyı konunun dışında tutayım- yasamayı da daha kaliteli yapalım." Yani "kaliteli" dediği ne? Bir sorun varsa bu sorun her sene Meclis gündemine gelmesin, değil mi? Kaliteden anlaşılan şey odur, sorunun kendisini çözmektir.

Burada görünen şey, işte bir sıkıntı var, bir usulsüzlük var. İthalatçı diyor ki: "Eğer böyle bir usulsüzlük varsa vermeseydiniz kardeşim bana onayı." Yani ben size getirdim evraklarımı verdim, bu evraklarla sayın bürokratlarımız da onay verdi ve ben bunu sizin getirdiğiniz mevzuat gereği de sattım. Yani ondan sonra da şimdi biz diyoruz ya, üçüncü kişiler masum arkadaşlar. Eğer orada bir suç var ise o suç bir kere tek taraflı değil, değil mi? O zaman o bürokratlar da Sayın Bekaroğlu'nun söylediği gibi... "Ya, meseleyi bir anlayalım." dediğimiz nokta da o. O zaman, bürokrat da var işin içerisinde. O zaman, biz niye şimdi kaliteli yasamayı değil de yine bir açık bırakıp o açıktan birileri nasipleniyor, sonra da buradan bir mağdur oluyor, sonra yine geçici bir şey yapıyoruz? Yani seneye yine önümüze gelecek bir maddeyle şu anda iç içeyiz. O vesileyle, bence, meseleyi biraz daha geriye çevirip eğer ithalatta bir sıkıntı varsa, eğer bir haksızlık, bir yanlışlık varsa onu çözelim.

BAŞKAN - Evet, çok teşekkür...

BURHANETTİN BULUT (Adana) - Bitiriyorum.

Buradaki temel meseleyi kaçırıp...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın.

BURHANETTİN BULUT (Adana) - Bitiriyorum.

...bize de sadece bu işin üç kâğıdını yapmış ya da bu işin yanlış taraflarını yapmış insanların da düzeltmesini bırakmasınlar; bu, başka bir görev çünkü.

Teşekkür ederim.