KOMİSYON KONUŞMASI

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Dün geneli üzerinde görüşlerimi açıklarken bu konuyla ilgili olarak Sayın Savaş'ın söylediği bir cümleden hareket etmiştim, demişti ki: "Sorunlu krediler konusunda yapılandırılabilecek olanları yapılandıralım yani tasfiye edilmesi gerekenleri de edelim artık; o noktada ekonomimiz." Doğru, yapılması gereken bu, tasfiye edilmesi gerekenler edilecek, yapılandırılması gerekenler de yapılandırılacak yani canlandırılması gerekenler, hayatiyet kazanabilecek olanlar öldürülmemeli, ekonomiye kazandırılmalı ama ölmüş olanlara da artık hayatiyet kazanması mümkün olmayanlara da artık serum bağlanmamalı, boşu boşuna kaynak akıtılmamalı. Yalnız bu, basit olan bir konu değil yani basit görünüyor ama basit görünüyor ama basit değil, tutup da burada bu ayrımın net olarak yapılabilmesi lazım.

Bu 16'ncı maddede bununla ilgili olarak tam bir netlik yok. Şimdi, bu konuyla ilgili karar verecek olan... Paragrafı okuyorum, şöyle: "Finansal yeniden yapılandırma kapsamına alınacak borçluların mali durumunun tespiti ve finansal yeniden yapılandırmanın uygulanabilirliğine ilişkin değerlendirme, bağımsız denetim kuruluşlarına, Çerçeve Anlaşmaları kapsamında belirlenecek yeterli bilgi ve uzmanlığa sahip kuruluşlara veya borçlu tarafından kabul edilmesi halinde alacaklı kuruluşlara yaptırılır." Bunun bence biraz daha detaylandırılması lazım, hangi koşullarda yapılacak, kimler var, bu kapsam içerisinde yer alabilecek kuruluşlar nelerdir? Bunu daha net olarak yapabilmemiz lazım. Çünkü şöyle bir şey var: Bu, genel olarak, iktidarı da töhmet altında bırakabilecek bir konudur. Bu, sermayeye de farklı bir boyut getirebilecek bir konudur. Çok dikkatli olunması lazım yani "Bununla ben istediğim adamı yaşatırım, istediğimi öldürürüm." mantığı bir iktidar için yanlış olur, büyük sıkıntı olur böyle bir dönemde; çok riskli bir konudur. Burada mümkün olduğu kadar adil olmak lazım, hukuk kuralları içerisinde davranmak lazım, herkese eşit davranmak lazım. Sonuçta birilerinin iflas etmesi lazım, iflas ettiğinin, hayatiyet kazanmayacağının kabul edilebilir olması lazım. Sayın Savaş, bu konuyla ilgili olarak daha ayrıntılı bir düzenleme yapmamız gerektiğine inanıyorum.

Sadece bu değil tabii, işin bir hukuki boyutu var bir de mali boyutu var. Hukuk boyutuyla ilgili olarak BDDK'nin de görüşünü alacağız herhâlde. Daha dikkatli olmamız lazım, onunla ilgili olarak biraz sonra tekrar konuşmak istiyorum Sayın Başkan müsaade ederseniz ama bir de mali boyutuyla ilgili olarak 400 milyar liralık bir riskimiz var gördüğümüz kadarıyla. Bu 400 milyarlık risk önemli. Bunun bankalar tarafından mevcut çerçeve içerisinde, mevcut yapıları içerisinde, mevcut kaynakları içerisinde kendileri tarafından finanse edilmesi çok zor. Siz de sözlerinizde ifade ettiniz, Ekrem Bey'in de konuşmasında 2002 ve 2006'daki İstanbul ve Anadolu yaklaşımlarından daha farklı koşullar olduğu net ortada yani daha büyük bir sıkıntıdan bahsediyoruz, çok daha büyük bir sıkıntıdan bahsediyoruz, çok daha büyük rakamlardan bahsediyoruz. Dolayısıyla eğer bir fon söz konusu değilse, ilave olarak bankalara bir kaynak aktarılmayacaksa bu işin çok daha büyük sıkıntı getireceği ortadadır. Bu işi yapamıyorsak, bir defada girip devlet olarak bu konuyu halledemiyorsak çok daha büyük bir enkazla karşı karşıya kalırız, çok daha büyük bir sorun ötelenir, altından kalkılmaz hâle gelir ya da çok daha maliyetli bir şekilde halledilebilecek duruma gelir ki herhâlde hiçbirimizin isteyeceği bir durum değildir bu. Onun için bir fon yaratılması, oluşturulması lazım. Buna ilişkin sanki düzenlemeler de var "...sermaye Piyasası mevzuatında yer alan değerlendirmeye ilişkin düzenlemeler saklıdır." demişsiniz, bununla ilgili tedbirler de mesela şöyle: "...yatırım fonlarına aynî, nakdî ya da tahsil şartına bağlı bir bedel karşılığı devir veya temlik etmek, borçlu ya da üçüncü kişilere ait aynî değerler karşılığında kısmen veya tamamen tasfiye etmek, satmak, bilanço dışına çıkarmak, diğer alacaklı kuruluşlar ve alacaklılarla birlikte hareket ederek protokoller yapmak gibi gerekli görülen tedbirler alınır." "...tedbirler alınır." derken neden böyle bir cümle kullandık bilmiyorum. Tedbirleri kim alır? BDDK tarafından alınması lazım, "...tedbirler alınır." demiş. "Finansal kiralama sözleşmelerine konu mallar için 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 307 nci maddesi hükümleri kıyasen uygulanır." Şu şeyi yakalamaya çalışıyorum "Fonlar da oluşturulabilir." denmiş bir yerde, fonların oluşturulması da söz konusu. Sayın Savaş, bunları daha net hâle getirmeniz lazım sanki hem işin hukuki boyutunu hem de kaynak boyutunu daha net yazmamız lazım. Nereden oluşturulacak kaynakla bu işi halledebileceğimizi görmemiz lazım. Kim demişti? "Merkez Bankasından sağlanacak kaynakla bu halledilebilir." diye. Bu, halledilebilecek bir konu değil Merkez Bankasından sağlanacak kaynaklarla. Şu şartlar altında halledilebilecek bir konu değil. Onun için, daha detaylı oluşturulması lazım bu hükümlerin.

Tekrar döneceğim Başkanım müsaade ederseniz.

Çok teşekkür ediyorum.