| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/2019) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 11 .07.2019 |
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Çok teşekkür ediyorum Başkanım.
(2/2019) esas numaralı Kanun Teklifi'nin belki de en önemli maddesi 16'ncı maddemiz; çok çok önemli bir madde ve uzun bir madde, biraz önce Sayın Kuşoğlu'nun dediği gibi. Tabii uzun olması, kısa olması bir tarafa, maddenin kapsadığı ve Türkiye'nin iş hayatında üstleneceği fonksiyon önemli.
Biraz önce Bankalar Birliği Genel Sekreterimiz, aslında -bazı arkadaşların hoşuna gitmedi ama- güzel şeyler söyledi. "Bu bir ihtiyaç." dedi. Bu bir gereklilik. Sayın Durmuş Yılmaz da söyledi. İhtiyacın nedenini de üç başlıkta belirtti. Birisi küresel nedenler, uluslararası piyasalardaki sakinliğin olmayışı, dalgalanmanın Türkiye'yi etkilemesi, özellikle de bizim neredeyse dış ticaretimizin yüzde 50'sine yakın bir kısmını yaptığımız Avrupa Birliğindeki dalgalanmalar.
İkinci olarak da ne dedi? Jeopolitik gelişmeler. Bunu, çevremizdeki olup bitenleri hepimiz biliyoruz. Özellikle 2011 yılından itibaren güneydeki gelişmeler ve tabii ki içerideki gelişmeler. İçeride de hem ülkemizin doğu, güneydoğu bölgesinde düşük yoğunluklu teröre karşı mücadele; ayrıca -işte önümüzdeki günlerde 15 Temmuzda üç yıl bitecek, dördüncü yıla gireceğiz, onunla birlikte- Türkiye'ye karşı içeriden, dışarıdan fiilî, her bakımdan yapılan saldırılar ve bir diğer önemli konu, hepimizin de içinde olduğu, 2014 yılından 2019 yılına kadar, ben diyeyim 7 tane seçim, siz deyin işte referandumla, bu sene seçimin 2 defa yapılması, vesaire, vesaire, bu seçimler, bu iç gelişmeler.
Onun da ötesinde, biliyorsunuz Türkiye dinamik bir ülke, her yıl nüfusumuza sadece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak 1 milyonun üstünde insan katılıyor. Yani geçen sene 81'dik, bu sene 82 milyon. Her yıl 1 milyon, 1 milyon artıyor. Köyden şehre müthiş bir göç var; insanlar daha iyi yaşamak, daha konforlu bir hayat sürmek istiyor, daha fazla pay almak istiyor her şeyden. Bütün bunları sağlayacak bir tarafta resmî yönetim, diğer tarafta da sivil toplum, iş dünyası.
Değerli arkadaşlar, değerli milletvekilleri; tabii bunlar malum, hepiniz biliyorsunuz. Bu 16'ncı maddeyle geçmişte de örneklerini gördüğümüz İstanbul Yaklaşımı ya da Anadolu Yaklaşımı adıyla tarihe geçmiş olan yapılandırmalar söz konusu. Şimdi Bankacılık Kanunu'nda bir değişiklikle ne yapıyoruz? Finansal güçlük içinde bulunan, borçlarını geri ödemede güçlük yaşayan ya da yaşaması muhtemel olan kredi borçlularının ödeme yükümlülüklerini yerine getirmesine, yani borcunu ödeme niyetinde olan işletmelere bir nefes alma imkânı sağlıyoruz.
Şimdi Sayın Kuşoğlu dedi ki: "Canlı olan ama..." Canlı olan, ölü olan diye iki kategoriye tabi tuttu. Ben de ona katılıyorum. Gerçekten ödeme niyetinde olan insanlar için bu söz konusu. Zaten ödeme niyetinde olmayan borcunu öyle bir yapılandırmaya, çerçeve anlaşmasına girmez.
Tabii, bu 400 milyar TL'lik bir bütünlüğü, büyüklüğü kapsıyor ki bu çok çok büyük bir rakam. Tabii, kanunda kavramlar var, maddeler var. Ne diyor mesela? "Alacaklı kuruluş", "bağımsız denetim kuruluşu", "birlik", "borçlu", "çerçeve anlaşması" "sözleşme" gibi kavramlar da var. Elbette hayat böyle düz değil, sürekli kazanamazsınız. Yani iş hayatı da öyle, insanlar da öyle. Sürekli başarı elde edemezsiniz, zaman zaman testere gibi düşersiniz, kalkarsınız ama belli ki bugün içinde bulunduğumuz "ekonomik girdap" -diyelim- sıkıntı, böyle testere gibi olmuyor da, hani "W" gibi olmuyor da bir müddet "L" gibi olacak galiba ama biz istiyoruz ki, diyoruz ki bu "L" gibi değil de "U" gibi olacak yani düşüp, bir müddet devam edip sonra tekrar çıkacak çünkü hep böyle olmuş yani iktisat tarihinde veya dünya tarihinde gördüğümüz krizler de bu şekilde aşılmış. Yani bir söz var: "Hiçbir tünel ebedi değil, mutlaka ışığa çıkarsınız."
Tabii, sizler bu Komisyonda gerçekten güzel katkılar yapıyorsunuz ki dün, bugün ben gıptayla izliyorum. İlk defa burada beş grubuz. Enine boyuna -hani eskilerin deyimiyle "efradını cami, ağyarını mâni" derler- tartışıyoruz. Elbette sizin göreviniz...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
(Oturum Başkanlığına Kâtip Şirin Ünal geçti)
BAŞKAN - Buyurun.
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Elbette sizin göreviniz, tabii, bizim bu tarafta bulunan milletvekillerinin görmediklerini de görmeniz ve bize, teklif sahiplerine ve Hükûmete yapıcı, yol gösterici tavsiyelerde bulunmanız son derece yararlı ve bunu ben şahsım adına veya grubum adına da takdirle karşılıyorum. Yakışanı yapıyorsunuz, yakışanı yapıyoruz hep beraber. Zaman zaman hararetlenme olsa bile Mehmet Bekaroğlu arada şeyin dışına çıkıyor bazen.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Suçlarınıza ortak olmayacağız.
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Neticede, değerli arkadaşlar, bu, Türkiye'nin meselesi, hepimizin meselesi. İşletmelerimizi, kurumlarımızı güçlü hâle getirmek için, sadece finans kurumlarını değil, reel sektörü de güçlendirmek için böyle bir yeniden yapılandırmaya yeni bir sayfaya ihtiyacımız var. Bu çerçeve anlaşmasıyla yapılacak belli ki, önümüze gelmiş bu kanun. Son derece önemli bir madde ve Türkiye için, iş dünyamız için hayırlı olacağına, yararlı olacağına inanıyorum ama her şeyden önce önemli olan, maddenin çıkarılması değil, uygulanmasıdır.
Hep rahmetli Sakıp Sabancı'yı anarım ben. Tekrar onu rahmetle anıyorum. Bir konuşmasında şöyle demişti: Ağam, "know-how" çok önemli ama Türkiye için "know-who" daha önemli demişti. Kim yapacak?
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - "How-now", "how-now..."
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - En iyi bir kanun bile kötü bir uygulayıcı elinde zulme dönüşebiliyor. Dolayısıyla bu yapılandırmanın Türkiye için hayırlı olmasını diliyorum ben.
Teşekkür ediyorum.