| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi (2/2019) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 11 .07.2019 |
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Sorun değil, telafi ederiz başka bir zaman Başkanım.
Bu arada tabii, dinleyerek beslendim de yani çok büyük bir sıkıntı değil. Sonuç olarak, sorular oldu, cevaplar oldu, burada çok teknik değerlendirmeler oldu, üzerine çok konuşuldu, epeyce konuşuldu. Ben birkaç tespit yapıp birkaç da soru sormak istiyorum, bu şekilde katkıda bulunmak istiyorum.
Şimdi, beni en başta rahatsız eden bir şey oldu. Yani bu rahatsızlığımı paylaşmak istiyorum. Kanun maddesi paylaşıldı, okundu ve teklif sahibi Sayın Savaş, açıkladı, açıklamalarını yaptı, bürokratlarımız yaptı fakat ben tehlikeli bir durum gördüm burada. Sanki bu konuştuğumuz madde, bu konu çok normal bir durummuş gibi yani olağan, bu ülkede her yıl olabilecek, yaşanabilecek durumlar, işte, firmaların borçlarının yapılandırılması, firmaların kurtarılması falan. Öyle bir anlattınız ki masal dinler gibi dinledim yani çok olağan bir şeyden bahsediyormuşuz gibi. Hâlbuki bu ülkede uzun süredir bir kriz var ve hâlâ bu kriz kabul edilmiş durumda değil. Şu anda bu krizin etkilerini konuşuyoruz, şu anda bu maddede biz bir sonucu konuşuyoruz. Bu sonuç da batmış, zor duruma düşmüş firmalar. Sanki bu normalmiş gibi... Bakın, her şeyi normalleştirmek doğru bir şey değil, tehlikelidir. Bazı şeylerin normal olmadığını görerek bunun tedavisini yapmak lazım, hastalıklar gibi. Yani ilaç alırsınız, yan etkileri olur. Buna daha sonra değineceğim. Ama ben bunu çok tehlikeli görüyorum, bunun altını çizmek istedim. Bu ülkede bir kriz var mı, yok mu? Bu sonuca nasıl gelindi, nereden gelindi? Yani uçak düştü, işte S400'ler oldu yani bunlarla mı gelindi sadece? Bu tespiti yapmadığımız sürece burada bunları konuşmaya devam ederiz.
İkinci bir tespitim: Siz, Plan ve Bütçe Komisyonunun eski bir üyesisiniz ve burada birçok arkadaşımız var benden önce görev yapan. Bu Komisyon teknik bir Komisyon. Burada tabii ki teknik konular konuşuluyor ama yine tehlikeli gördüğüm bir şey, bu Komisyon mekanik bir komisyona dönüşmeye başladı sanki, çok mekanik konuşuyoruz. Yani burada alınan kararlar dışarıda toplumu etkiliyor, vatandaşımızı etkiliyor. Soruyorlar dışarıdan: "Bu 32 maddelik kanun teklifinde bize faydalı ne var?" diye. İnanın, cevap verecek bir şey bulamadım ben. Burada aldığınız her karar dışarıda 80 küsur milyon insanın hayatına dokunuyor. Bizim böyle bir sorumluluğumuz var. O yüzden de bu mekanik yaklaşımdan, bu körlükten öncelikle bir kurtulmamız lazım ve, evet, teknik bir Komisyon ama burası bir kurtarma komisyonuna dönüştü, bir af komisyonuna dönüştü. Gelen kanun tekliflerine baktığımız zaman hepsinde bir kurtarma, bir af, bir kaynak yaratma altyapısı görüyoruz.
Sayın Başkanım, bunların altını özellikle çizmek istedim.
Bugün ülkede bir güven yok, güven endeksi düşmüş durumda. Güven olmadığı için piyasalarda hiçbir hareket olmadığını sokaktaki vatandaş bile biliyor, sadece bizim bilmemize gerek yok. Para hareketi yok. Hiç kimse alım satım yapmıyor. Tabii ki şirketler sıkıntıya girecekler böyle bir durumda. Peki, kurtararak mı çözeceğiz? Bu kredileri yapılandırarak mı çözeceğiz bu sorunları? Hayır. Yapısal reformlar, yapısal reformlar, yapısal reformlar diyoruz. Ama bir türlü bu yapısal reformlar önümüze gelemiyor, bu Komisyonunun önüne gelemiyor. Burası bir af komisyonuna dönüştü. Bir adalet reformu yapılıyor biliyorsunuz, oradaki af da buraya gelecek diye korkuyorum açıkçası.
Şimdi, herhâlde bu ülkeye en fazla güven duyulduğu zaman ve dış sermayenin geldiği zaman Avrupa Birliği uyum yasalarının çıktığı dönemdi. Yani o dönem bittikten sonra, bu görüşmeler bittikten sonra bu güven endeksi de düşmeye başladı ve krizle birlikte de şu an bu duruma gelmiş bulunuyoruz.
Şimdi, burada, evet, firmalar yapılandırılıyor, bu konuda çok konuşmalar yapıldı. "Bu işten yararlanacak yaklaşık 200 bin firma." mı demiştiniz biraz önce? Biraz önce ne demiştim? Vatandaşta bir güven gerçekten yok, açık söyleyeyim, bizde de çok fazla yok. Evet, teknik anlamda belki yapılması gerekenler, yapılacak olanlar doğru olabilir. Sayın Öztrak'ın, Sayın Böke'nin yapmış olduğu öneriler var burada. Onların ben değerlendirileceğini de düşünüyorum. Tabii ki katkıda bulunmak isteriz. Ama sormak istediğim bazı sorular var.
Şimdi, baktığımız zaman aslında, Türkiye'de özellikle kamu sermayesinin çeşitli...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Sayın Başkan...
BAŞKAN - Buyurun.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Kamunun bütün kaynaklarının ağırlıklı olarak 5-6 firmaya aktarıldığını biliyoruz. Bugün Türkiye'de bunlar bu büyük işleri yapıyorlar ve bu firmalar bu büyük işleri almış durumdalar. Bütün Türkiye'nin gözü de bunların üzerinde.
Ben şimdi kayıtlara da geçmesi açısından sormak istiyorum size: Örneğin, 2005-2018 yılları arasında devletten 9 milyar lira ve 9 milyar avroluk ihale alan, yine 10 milyar lira ve 8 milyar avroluk ihale alan Kolin İnşaat ve Kalyon İnşaat bu kurtarılacak olan firmaların içinde var mı? 2007-2017 yılları arasında devletten 13,8 milyar lira ve 7,8 milyar avroluk ihale alan Cengiz İnşaat, 15,37 milyar lira ve 7,8 milyar avroluk ihale alan Limak var mı? 1,9 milyar lira ve 7,8 milyar avroluk iş alan Mapa var mı? 22,15 milyar avro bedelle üçüncü havalimanı inşaatını alan Kolin-Kalyon-Cengiz-Limak ve Mapa ortak girişimi var mı? Hangi şirketler kurtarılacak? Hangi şirketler olacak bu operasyonun içerisinde? Kimler yararlanacak? Bunlarıbizimle paylaşacak mısınız? Bu soruları sormak istiyorum. Bu soruların cevabını inanın toplum da bekliyor.
Bir iki sorum daha var, hemen onları da paylaşacağım.
Örneğin, Sayın Bankalar Birliği temsilcimiz bir firmayla ilgili 4-5 bankanın birlikte karar vereceğini söyledi fakat o firmanın tek bir bankaya borcu var ise o zaman ne olacak? Yani o tek bir banka nasıl karar verecek buna? Ne yapılacak? Şu ana kadar bu çerçeve anlaşmasına göre ne kadar bir yapılandırma yapıldı, onu lütfen paylaşırsanız seviniriz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Bir de beklentiniz bu operasyondan ne kadar? Bir de bunu paylaşırsanız sevinirim.
Teşekkür ediyorum Başkanım.