| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | On Birinci Kalkınma Planının (2019-2023) Sunulduğuna Dair Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi (3/777) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 16 .07.2019 |
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, değerli bürokratlar, değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Dün On Birinci Kalkınma Planı'nın ilk bölümüyle ilgili görüşmelerimizi yaptık. İlk bölümde "Giriş" ve "Küresel Gelişmeler"i irdeledik. Dünkü bölümde, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, küresel gelişmelerle ilgili olarak bir samimiyet olmadığını, yanlış tespitler yapıldığını özellikle belirttim, örnekler verdim. Maalesef öyleydi.
Bugün İkinci Bölüme, Kalkınma Planı'nın vizyonuna, amaç ve ilkelerine bakıyoruz. Burada da normalde bir kalkınma planında olması gereken gerçekçilik ve samimiyeti maalesef göremiyorum. Maalesef göremiyorum. Maalesef göremiyorum. Bunların olmaması lazım. Bizim de asgari olarak elimizden gelen katkıyı yapmamız lazım ama getirilen metin, çok da ayrıntılı çalışılmış olmasına rağmen maalesef nedense şimdiye kadar gelen kalkınma planlarının en kötüsü. Dün de bunun sebebini sormuştum neden böyle oldu diye. Hakikaten anlamak... Bakın, bunu bir siyasi eleştiri olarak yapmıyorum. Şimdi siz gülümsediniz de onun için örnek vereyim. Şurada 161'inci maddede diyor ki: "Türkiye'nin, İstanbul'u Birleşmiş Milletlerin bir bölgesel merkezi hâline getirme politikaları kapsamında şunlar, şunlar yapıldı. Bundan sonra da devam edilecektir." Şimdi İstanbul'un uluslararası finans merkezi olmasıyla ilgili bir amaç vardı. Bakın, bu da 2019 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı. Burada mali piyasalarla ilgili bölümde diyor ki: "İstanbul'un uluslararası bir finans merkezi hâline getirilmesine yönelik çalışmalara devam edilecektir." Şimdi, Cumhurbaşkanlığı 2019 Programı'nda daha somut hedefler var. Bu bir kalkınma planı. Burada böyle bir hedef yok. İstanbul'un finans merkezi hâline... Geçen Onuncu Kalkınma Planı'nda vardı. Ben de eleştirmiştim. Ama bu sefer yok. Bu sefer Birleşmiş Milletlerin bölgesel bir merkezi hâline getirilmesine yönelik bir hedef var. Böyle bir hedef yok ama programda var, yıllık programda bakın var. Şimdi bu bir samimiyetsizliktir, bu koordinasyonsuzluktur, bu konunun bilinmemesidir.
Benzeri bir örnek vereyim. Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, fazla konulara girmeyeceğim -Bakın, 258'inci madde- sadece sosyal güvenlik ve maliye konularına gireyim, diğerlerini -burada çeşitli uzmanlığı olan arkadaşlar var- onlara bırakmak istiyorum. Madde 258 "Bütçenin tekliği ilkesi uygulamasının güçlendirilmesi sağlanacaktır." Geçen hafta bu Meclisten bir kanun geçti, turizmle ilgili bir kanun geçti. Burada bütçenin tekliğinden bahsediliyor, hazinenin birliği ilkesinden. Geçen hafta, biz daha geçen hafta turizm gelirlerinin toplanması ve bütçe dışına aktarılması bir fona, bir ajansa aktarılmasıyla ilgili bir kanunu burada kabul ettik; daha bir hafta önce. Bilmiyorum Cumhurbaşkanlığı tarafından onaylandı, Resmî Gazete'de yayınlandı mı? Ama henüz bu planımızda yer alan, On Birinci Kalkınma Planı'nda yer alan bu ilke de demek ki samimi değil çünkü geçen hafta biz böyle bir kanun çıkardık bu Meclisten. 258'inci madde. Turizm payı diye geçiyor.
Bir örnek daha vereyim. 260'ıncı madde. 260/7 "Mali disipline katkı sağlamak üzere döner sermayeler ve özel hesaplar azaltılarak merkezi yönetim bütçe kapsamı genişletilecektir." Biz daha yine çok yakın zamanda Kültür Bakanlığı Döner Sermaye Kanunu'nu kabul ettik bu yıl içerisinde.
Bir örnek daha vereyim. 263/1 "Gelir ve kurumlar vergilerini tek bir kanunda birleştiren, vergi tabanını genişleten, vergiye uyumu kolaylaştıran, öngörülebilirliği artıran, yatırım ve üretimi destekleyen Gelir Vergisi Kanununun yasalaşması sağlanacaktır." "Ödeme gücüne göre artan oranda vergilendirmeye yönelik mekanizmalar artırılacaktır."
Hemen 263/2'de... Bugün biz bir torba kanun görüşeceğiz, geçen hafta Komisyonda görüştük, bugün Genel Kurulda görüşeceğiz Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım. Orada getirilen hasılat esaslı vergileme vardı. Yani burada yazanın tam tersi, bu planda yazanın tam tersi. Tek bir oran, ödeme gücüne göre artan oran değil, mali güce göre -Anayasa'da yazıldığı şekilde- tam tersine tek bir oran. Hasılat üzerinden vergileme, basit, Orta Doğu usulü bir vergileme getiriliyordu. Burada konuştuk, tartıştık da zor çekildi torba kanundan. Şimdi aşağıda görüşeceğiz yine. Ama buna rağmen yine belli bir işletme koluyla ilgili olarak çıktı. Yani bu şekilde bir uygulamayı böyle görünce On Birinci Kalkınma Planı'nı ciddiye almamız o zaman mümkün değil ki.
Ben sizi biliyorum. Bürokrasiden geldiniz, devleti bilen bir insansınız. Ama bunların ne anlama geldiğini de çok net olarak biliyorsunuzdur herhâlde. Burada bir garabet var.
Bakın, maliye ve sosyal güvenlik açısından gerçekten büyük sıkıntılar var. Maliye açısından baktığımız zaman, vergi toplayamayan şu anda bir devlet var. Yani devletin en önemli özelliğidir. Vergi toplayamıyoruz şu anda. Öyle bir sıkıntımız var. Yani devletin ana fonksiyonuyla ilgili şu anda sıkıntımız var. Bunu hâlletmek zorundayız. Çok önemli bir konu.
Sosyal güvenlikle ilgili olarak... Maliye Bakanlığı tahakkuk, tahsilat oranını biliyoruz, sosyal güvenlikte inanın onu da bilmiyoruz. İlgilileri bilmiyorlar. Bakın, geçen hafta yine bu torba kanunu görüşürken... Sosyal güvenlikle ilgili 3201 sayılı bir kanun vardır borçlanmayla ilgili, yurt dışında çalışanların Türkiye'de borçlanmasıyla ilgili. Bu önemli bir kolaylıktır, geçmiş yıllarda getirildi. Şimdi onu kaldırıyoruz ortadan, mümkün olduğunca -daha doğrusu- daraltıyoruz, oradan bir tasarruf yapmayı amaçlıyoruz yıllar içerisinde. SGK'nin bütçesi 462 milyar öngörülmüş bu sene için, 2019 için. Devlet bütçesi 960 milyar, SGK'nin bütçesi 462 milyar ve devletin, hazinenin aktaracağı meblağ 185 milyar lira. Bu 200 milyar lirayı bulacak. Geçen hafta SGK Başkanına da söyledim. 200 milyar lirayı bulacak, çok büyük bir rakam. Eğer biz kayıt dışılığı önlemezsek, bu sosyal güvenlik açıklarını azaltmazsak, gerçek anlamda vergi toplamazsak hiçbir şekilde bizim başarılı olmamız, bu hedefleri tutturmamız mümkün değil.
Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, sizin On Birinci Plan'da kayıt dışılıkla ilgili sadece temenni cümleleri var. Kayıt dışılıkla nasıl mücadele edileceğiyle ilgili hiçbir şey yok. Kayıt dışılık ön plana alınmamış. Bu şekilde bir plan yapmak mümkün değil. Temenninin ötesinde bir söz, söz konusu değil.
Gerçekten dün söylendi. Aslında bu kalkınma planı keşke geri çekilse, daha doğru dürüst, uygulanabilir, daha gerçekçi bir şekilde getirilse biz de destek olsak.
Çok konu var ama bu verdiğim örneklerin yeterli olduğunu düşünüyorum. Bunları samimi olarak ifade ettim. Üzüldüğüm için ifade ettim sadece.
Teşekkür ediyorum.
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.