| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | On Birinci Kalkınma Planının (2019-2023) Sunulduğuna Dair Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi (3/777) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 16 .07.2019 |
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Aşağıda torba yasayla ilgili konuşmam olduğu için Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımız nükleer santral konusuna girdi mi, tam bilmiyorum, kusura bakmayın.
Şöyle söyleyeyim Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım: Şimdi, 2011 yılında Sayın Cumhurbaşkanı 2 trilyon dolarlık bir ekonomi vadetti, siz daha henüz o zaman AK PARTİ'de değildiniz belki, o zaman bürokrattınız sanıyorum ve o zaman dedi ki: "Eğer biz nükleer santrali yapmazsak 2018'de, 2019'da karanlıktayız." Çünkü ekonominin büyüyeceğini vadetti ve "Kömür santrali, hidroelektrik yetmez." dedi ve o zaman da rüzgâr enerjisi 20-22 sentti, güneş 17-18 sentti ve dedi ki "Bak, bu enerji daha ucuz, 12,5 sente biz nükleer santral enerjisi üreteceğiz. Hem ucuz hem de sürdürülebilir yani sürekli bir enerji kaynağı." diye vadetti ama iki önermesi de düştü.
Birincisi: 2 trilyon dolarlık bir ekonomi yerine şu anda 700 küsur milyar dolarlık bir ekonomiye sahibiz ve kapasite fazlamız var, biliyorsunuz. Şu anda şirketler zarar ediyor. Niye? Fiyatlar düşüyor çünkü mal bol yani mal dediğim, elektrik bol, tüketim o kadar değil, tüketim o oranda artmıyor. O anlamda şirketler zaten batıyor, mevcut enerji şirketleri batıyor ve onların borçlarının yapılandırılması falan hikâyeleri var. Şimdi, bu şartlarda biz diyoruz ki "Biz nükleer santral de yapacağız." Bakın, arkadaşlar, iki gerekçe de çökmüş durumda: Bir, gereklilik kalmamıştır yani bu enerjiye ihtiyacımız yok. İkincisi, ucuz da değil arkadaşlar. Şu anda rüzgâr 6 sent, güneş 5 sent, 4 sent ve düşüyor, sürekli düşüyor, kömür de düşüyor. Bakın, diğer enerji fiyatları da düşüyor ama biz diyoruz ki "Biz Ruslardan 12,5 sentten, yirmi yıl garanti vererek enerji alacağız." Ruslar gelip buraya 20 milyar dolarlık yatırım yapacaklar, öngördükleri o ama pek çok teşvik veriyoruz, o teşviklerle de kaç para düşeceğini bilmiyoruz, bakın, öyle değil mi arkadaşlar? Teşvik verdik, anlaşmada teşvik yoktu, teşvik verdik, belki 3-5 milyar dolar teşvik verdik, belki 15 milyar dolarlık yatırım yapacak çünkü diyet bol ve diyoruz ki "Biz yirmi yıl boyunca 40-50 milyar dolar Ruslara para ödeyeceğiz bu anlaşmayla."
Şimdi açıkça öneriyorum arkadaşlar, bakın, diyoruz ki "Yerli ve millî enerji olacak." Ya, nükleer enerji yerli ve millî mi arkadaşlar? Ruslar yatırım yapıyor, nükleer çekirdeklerini Rusya'dan getirecekler, parayı alıp götürecekler, bunun neresi yerli, neresi millî?
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Amorti ettiği zaman yerli oluyor.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Değil, hayır, yerli olmuyor arkadaşlar. Amorti etmesi diye yirmi yıl sonrasından bahsediyoruz ve yirmi yıl sonra dünyada nükleer enerji kalmayacak. Almanya gelecek yıl nükleer enerjiden tamamen çıkıyor, Kore çıkıyor, pek çok ülke nükleer santralini kapatıyor, yenilenebilir enerjiye geçiyor. Almanya 2028'de yüzde 85 yenilenebilir enerjiden kaynaklarını üretecek. Neye güveniyor biliyor musunuz? Şunu söyleyecek Cumhurbaşkanı Yardımcımız: "Rüzgâr esmezse ne olur? Güneş doğmazsa ne olur?" Almanya bunun çaresini buluyor, biliyor musunuz? Milyarlarca dolar AR-GE'ye para harcıyor, rüzgâr ve güneş enerji santrallerinin yanına enerji depolama pilleri koyuyor, buna AR-GE geliştiriyor. Yani, rüzgâr estiği zaman o piller doluyor, esmediği zaman şebekeye enerji veriyor. Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, biz 50 milyar doları Putin'e, Ruslara vereceğimize bunun onda birini, bu pillerin, yenilenebilir enerjinin araştırma geliştirmesine harcasak emin olun biz de beş altı yıla kadar bu AR-GE'de öne geçeriz, bu enerji pillerini dünyada en çok biz yapmış oluruz ve öne geçeriz, rüzgârla, güneşle enerjimizi sağlarız. Hem buna ihtiyacımız yok hem pahalı ama ortada bir diyet var yani bir siyasi eksen kayması var. Batı blokundan çıkıp Doğu blokuna doğru kayma ve Putin'e verilen bir diyet var. S400'ü ucuza alıyoruz diyoruz ama 50 milyar dolarlık bir diyet ödüyoruz burada. Bu anlamda, nasıl ki Sinop'taki Sinoplular kurtuldu, Japonların yapacağı nükleer santralden vazgeçildi; aynı şekilde Mersin'i i de kurtaralım arkadaşlar. Mersin vekili varsa aramızda -Mersinliler isyan hâlinde zaten.- Mersinlileri bundan kurtaralım. Hem 50 milyar dolardan kurtulalım hem ekolojik bir yıkımdan kurtulalım hem de bu kaynaklarla ülkemizin yerli ve millî yenilenebilir enerji politikasını belirleyelim derim..