| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 29 .01.2015 |
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sizin söylediklerinize katılıyorum, çok netleşmemiş ama ben birçok şeyi de daha önce görüştüğüm için, sorular sorduğum için biliyorum neler olduğunu.
Şimdi, Adapazarı Şeker Fabrikası, Keskinkılıç Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş ve Kütahya Şeker Fabrikası'na toplamda 86 milyon lira ceza kestiniz değil mi? Sorduğum soruya böyle bir cevap vermişsiniz, sorduğum soru da tam bu maddeyle ilgili bir soruydu. Şimdi, Adapazarı Şeker Fabrikası temsilcileriyle konuştuğumuz zaman orasını pancar üreticilerinin sizden satın aldığını... Biliyorsunuz, özelleştirildi orası ve bir kota göstermişsiniz. Şimdi, Sayıştay raporlarını da inceledim, aslında kotanın kullanımını vermiş, sizin tahsis ettiğiniz kotanın yüzde kaçının kullanıldığını bir kapasite olarak vermiş ama şunu yapmak lazım: Şimdi, Adapazarı Şeker Fabrikası'nın bildiğim kadarıyla kapasitesinin çok altında bir kota öngörüyorsunuz. Tabii ki deminden beri üretim maliyetlerini falan konuştuk yani ticaret yapmak, üretim yapmak çok zor bir iş. Eğer siz bir fabrikanın, sanayinin kotasını, kapasitesini çok altında belirlerseniz bu kurumları illegal yollara sevk etmiş olursunuz ki ben bu 3 kurumda böyle olduğunu, bu cezanın da doğru olduğunu düşünmüyorum yani baktığınız zaman. Çünkü vatandaş oradaki kârlılığı yakalayabilmek için kapasitesini yüzde 70'in, yüzde 80'in üzerinde kullanması gerekiyor. Tabii ki kimse yüzde 100 kapasitesini kullanmıyordur, çok nadirdir yüzde 100'ü kullanılan zamanlar ama eğer siz kapasitesinin de yüzde 50'sinin altında bir kota öngörmüşseniz o fabrikayı çalıştırmasının bir mantığı yok. Ben yine daha önceki toplantılarda, alt komisyonda kotaları incelediğimde çok farklı kapasitelere farklı kotalar verildiğini gördüm. Yine, çok farklı kilometrelerde, uzak alanlarda kotalar tahsis edildiğini gördüm, bana göre bunların hepsi birer yanlış. Bu yanlışlar da üst üste binmiş ve daha dengeli, daha doğru bir çözüm ve formül üretmek gerekiyor. Artık özelleştirme kapsamında şeker fabrikaları var, buradan mahrum edilen nedenler var, personelidir, bakımıdır, şudur, budur, onlara girmiyorum ama bu olayda da aynı şeyler geçerli. Yani "Bunun daha adil dağıtılması için demin bir öneri sunduk, bir tasarı hazırladık." diyorsunuz, bu tasarı artık sizin inisiyatifinize ya da Bakanlar Kurulunun inisiyatifine bırakılmamalı. Fabrikanın kapasitesi belli, kapasiteye göre kota kullanım, o fabrikanın en azından kâr edebilecek kadar işlediğinde, diğer maliyetleri düşürdüğünde... Diğer maliyetler onun belki zarar etmesine neden olabilir ama kotadan, üretimden kaynaklanan, ham madde dediğimiz pancardan kaynaklanan bir başlangıç zararı kabul edilemez bir zarardır. Böyle bir şey olabilir mi? Ya, siz fabrikanın bütün şartlarını iyileştirmişsiniz, bakımını yapmışsınız, bakım rakamlarını en alt seviyeye çekmişsiniz, personeli en alt seviyeye çekmişsiniz ama kapasitenizi kullanamadığınız için zarar ediyorsunuz, işletme maliyetlerini çıkaramıyorsunuz, bu kabul edilebilir bir şey değil. Bunun kapasiteye uygun bir yöntemle yani gelecek yönteme veya da o fabrikayla olan ilişkilere bırakılmadan belirlenmesi gerektiğini düşünüyorum, böyle bir yöntem bulursanız daha iyi olur diye düşünüyorum. Çünkü ben burada bu cezaların -kontrol için verilmiştir ama- haksız olduğunu düşünüyorum.