KOMİSYON KONUŞMASI

BURHANETTİN BULUT (Adana) - Çok teşekkür ediyorum.

Aslında teşekkür için söz aldım. Ben eczacıyım, Adana Eczacı Odası Başkanlığı yaptım 4 dönem. 2005 yılındaydı sanırım -2 eczacı meslektaşım var burada- sosyal güvenlik kurumları birleşti, tüm kurumlar Sosyal Güvenlik Kurumu altında bir araya gelince tabii mevzuatlar da değişti. Biz o dönemlerde en büyük sıkıntıyı özellikle daha yüksek meblağlı reçetelerde sıkıntı yaşıyorduk, raporlu reçetelerde çünkü Sosyal Güvenlik Kurumu öyle bir yapıda kurulmuştu ki "Nasıl ödemem?" diye bakıyordu meseleye. O mahkemeye konu olan reçeteler aslında hep o dönemlerden kalan şeyler. Daha sonra biraz iyileşmeler oldu. 2010 yılına geldiğinde, sizin ikinci nokta koyduğunuz endikasyon dışı ürünler konuşulmaya başlandı çünkü zaman ilerledikçe, nadir hastalıklar daha çok tanındıkça, teşhisler konunca bu işin bir de ilaç boyutu ortaya çıkıyordu. 2010 yılında da özellikle Türk Eczacılar Birliğinin yaptığı çalışmalarla -Sağlık Bakanlığıyla birlikte elbette- önemli mesafe alındı Mehmet Domaç döneminde ama şimdi en büyük sorun sanırım yetim ilaçlarda. Bu ilerleme sağlandıkça daha çok spesifik noktalara gidiyoruz. Burada da bence tanıdan sonra -sizin verdiğiniz veriler noktasında- hastalığın tespitinden sonra bu işin reçetelendikten sonraki kısmı ortaya çıkıyor; ilaca ulaşım. Bence hazır bu Komisyon bu çalışmaları yaparken -ki bu konuda ben de bu ay içerisinde bir teklifte de bulundum, umarım Meclise gelir- nadir hastalıklar yani daha doğrusu yetim ilaçların katılım paysız ödenmesi ve yine bu mevzuatın içerisine alınmasına dair daha rahatlatıcı... Yani bu tartışmaların hastalık-hastane- hasta üçgeninin içerisine avukatın çok alınmadan çözülmesi taraftarıyım. O anlamda, gelinen nokta açısından ve yaptığınız çalışmalar açısından çok umut verici.

Tekrar çok teşekkür ediyorum.