NECATİ ÖZENSOY (Bursa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Tabii, şeker üretimi hem tarım açısından hem de Türkiye'nin aslında stratejik bir ürünü olması açısından da önemli. Bu şeker üretiminin de stokları çoğalarak ekonomiye zarar vermemesi veya yeterli üretim sağlanmadan birtakım ithalatın yapılmasıyla ekonomiye zarar vermemesi, bir de son dönemlerde tartışması olan nişasta bazlı şekerlerin (NBŞ) insan sağlığına zararlarıyla birlikte önemli bir yapı oluşturuyor. Yani Şeker Kurumu da buradaki regülasyonu sağlaması gereken bir kurum. Sayın Başkan, "O çıkan kanunlar Derviş kanunlarıydı." dedi ama benim hatırladığım kadarıyla Avrupa Birliği uyum yasalarıydı onlar, onu öyle söylemeniz daha doğru olurdu. Tütün Yasası da var onun içerisinde Şeker Yasası da var yani onların hepsi o şekilde anılan yasalardı, neyse, önemli değil. Sonuçta o yasanın da doğru olduğunu söylediniz çünkü dediğiniz gibi gerçekten stokların çok fazla, tüketimin çok üzerinde olduğu bir sistem gelişti.

Şeker -ifade ettiğim gibi- gerçekten önemli bir ürün. Ben de kimya mühendisiyim, stajımı da şeker fabrikalarında yaptım yani şekerin üretimini de bilenlerden bir tanesiyim. Yani Sayın -çiftçi temsilcimiz- Pankobirlik Başkanımız da aslında çok güzel ifade etti NBŞ'nin niye zararlı olduğunu çünkü sonuç itibarıyla biyolojik ve kimyasal bir üretim safhasından geçiyor yani nişasta zaten kokusuz, tatsız bir şeydir. Nişasta birtakım işlemlerden sonra glikoz veya izoglikoz hâline geliyor. Şimdi, burada Sayın Başkan da önerdi, sizin burada düzenlemeniz gereken veya önermeniz gereken şudur: Türkiye'de her yıl ne kadar şeker tüketimi oluyor? Fabrikalarımızda pancar üretim kapasitemiz nedir, bunun ne kadarı kullanılabilir, emre amadelikleri nelerdir? Bu konuda glikoz veya izoglikozun zaruri olarak ne kadarına ihtiyaç vardır? Bunların, bu bilgilerin regülasyonu konusunda...

Mutlaka yapıyorsunuzdur ama bunların bir de yaptırımları önemli. Yani nedir? Şimdi, kayıt dışılıktan bahsettiniz, evet birçok sektörde kayıt dışılık var ama böyle kritik sektörlerde kayıt dışılığın önüne geçmek için birtakım tedbirler alınabilir. Üretimde kotanın uygulanmaması ülke çıkarları açısından da doğru bir yaklaşımdır yani ihracata yönelik burada yatırımların olması. İşte, biz yabancı sermaye düşmanı falan değiliz ama doğrudan yatırıma ve özellikle de ihracata yönelik yatırımlar açısından ülkeye bir menfaati varsa olacaktır ancak "Burada ihracat yapıyorum." diyerek, bir üretimi de iç piyasaya kayıt dışı yolla sokarak hem piyasanın bu düzenliliğinin bozulması hem de insan sağlığıyla alakalı da kontrollerin olmaması sıkıntıdır. Bu kontrol noktasında da kanunlara birtakım şeyler dercedilebilir. Şimdi, herhangi bir üretim yapan fabrikanın ne kadar ürettiğini elektrik tüketiminden bile bulabilirsiniz, bırakın diğer girdileri -Sayın Pankobirlik Başkanı "stoklar" dedi- onlara hiç gerek yok, ne kadar elektrik tüketiyor, oradan hem de kilogramına varana kadar bulursunuz. Dolayısıyla, bu fabrika ne kadar ihracat yapmış, ne kadarı elinde stok olarak bulunması gerekir, bunların hepsini bulabilirsiniz yani bunlar zor şeyler değil yani denetim yapmak istedikten sonra.

Ha, bu sorumluluklar sizin tarafınızdan mı gerçekleştirilir veya yetki sizin tarafınızda mı olur yahut yeni bir yapı mı oluşturulur ama bir an önce yapılması lazım. Bu, uzun yıllardır bizim kafamızı yoran, vatandaşın kafasında ciddi anlamda hep soru işaretleri olan, efendim, psikolojik anlamda insanlarımızı yoran bir konu bu şeker konusu. Onun için, Şeker Kurumu bakın, 2001'de çıkan kanunla kurulmuş. Ne olmuş? On dört sene olmuş yani on dört senedir belli bir kurumsal işlevliği olmayan bir şekilde devam ediyor. Yani bu sizinle alakalı da değil yani geçmişten bu yana birçok şeyin şimdiye kadar yerine oturması lazımdı, sizin oturduğunuz yerden, bilgisayarın başından bütün Türkiye'deki üretimi kontrol edebilme teknolojisine de sahip olmanız lazım yani bu teknoloji de gelişti artık. Hangi fabrikada ne kadar üretim var, ne satıyorlar, nereye satıyorlar, nereye ihracatı yapılıyor? Bunların hepsini tek başınıza masanızdan bile yapabilirsiniz, çok zor şeyler değil bunlar ama yeter ki altyapıyı yapalım. Ha sizin bu konuda yetkiye ihtiyacınız varsa, işte burada bahsedildiği gibi birtakım kanunlarda değişiklik yapılması gerekiyorsa o da Türkiye Büyük Millet Meclisinin görevidir, lütfen bu konuda kapsamlı bir rapor hazırlayın, burada iktidarıyla muhalefetiyle, bütün arkadaşlarımız bu konunun çok daha düzenli olması, ülkemizin menfaatleri doğrultusunda, efendim ne gerekiyorsa yapılması konusunda herkes hemfikirdir yani bu konuda biz eleştirirken iktidar muhalefet ayrımı yapılmasını -hele hele bu konuda- zaten doğru bulmuyoruz. Bizim eleştirilerimizde herhangi siyasi bir şey de yoktur ama bir an önce lütfen bu konunun artık düzene girmesi için, herkesin de görevini bir şekilde yapma huzuruna erişmesi için de bir an önce bu kapsamlı raporların, anlaşılabilir bir şekilde bizlere, Türkiye Büyük Millet Meclisine ulaşmasında fayda var.

Teşekkür ediyorum.