KOMİSYON KONUŞMASI

ÇETİN ARIK (Kayseri) - Teşekkür ediyorum.

Sunumunuz için de teşekkür ediyorum.

Sayın milletvekilim, bu çocuklara bakıldığını söylediniz. Türkiye'de otizmli ya da Down sendromlu çocukların gece ve gündüz güvenle kalabilecekleri bir merkez yok. Sadece 1 tane Pendik'te var. Onun da ne kadar güvenilir olup olmadığını takdirlerinize sunuyorum. Yani "Biz bu çocuklara bakıyoruz zaten." denildiğinde, bakılmadığını bilmenizi isterim. İstanbul'da var, Türkiye'de ve 1 tane, o da Pendik'te diye biliyorum bu çocukların gece ve gündüz kalabilecekleri.

Bir diğer şey Sayın Genel Müdürüm...

AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL HİZMETLER BAKAN DANIŞMANI BENNUR KARABURUN - Çok özür diliyorum, bir şey söyleyebilir miyim?

ÇETİN ARIK (Kayseri) - Buyurun.

AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL HİZMETLER BAKAN DANIŞMANI BENNUR KARABURUN - Şimdi, bir tane özellikle bir videoda seyrettim, bizim kendi çocuklarımızdan zihinsel engelli, ağır zihinsel engelli, ailesi bakamadığı için bizim kuruluşlarımıza emanet ediyor ve biz kendi kuruluşlarımızda bu tip ağır engelli çocuklara bile bakıyoruz ki inanın hakaret ediyor, saldırganlığı var vesaire, bu çocukları bir şekilde zapt etmeye çalışıyoruz. Ha "Biz bu kuruluşlarını şu, şu, şu özelliklere sahip olmasını istiyoruz, biz şunları eksik buluyoruz." derseniz o da oturulup çalışılabilir, değil mi Sayın Başkanım?

BAŞKAN - Evet, buna çalışalım zaten.

ÇETİN ARIK (Kayseri) - Hollanda'da güzel bir çalışma yapmışlar bu çocuklar için. Her çocukla ilgilenen bir yaşam koçu ve de hangi çocuğun odasına hangi saatte girildiğini ve niçin, hangi amaçla girildiğini denetleyen bir sistem. Bu sistemin Türkiye'de olmadığını çok iyi biliyoruz, böyle bir sistem Türkiye'de yok maalesef. Tabii ki işte "Hakaret ediliyor." vesaire gibi, "Bunlara bakıyoruz." diyorsunuz ama bunlara henüz Türkiye'de tam manasıyla bakılmadığını ve gece ve gündüz bir ailenin güvenle "Benim çocuğumun burada başına bir şey gelmez." diyebileceği bir kurum olduğunu ben bilmiyorum. Eksikliğim bilmiyorsam, özür diliyorum.

AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL HİZMETLER BAKAN DANIŞMANI BENNUR KARABURUN - Sayın Vekilim, bununla ilgili bir hazırlık yapalım.

ÇETİN ARIK (Kayseri) - Evet, bir çalışalım, bir hazırlık yapalım.

BAŞKAN - Hazırlık yapalım.

ÇETİN ARIK (Kayseri) - Sayın Genel Müdürüm, teşekkür ediyorum sunumunuz için.

Tabii, Komisyon Down ve Otizm Komisyonu. Yaptığınız çalışmalardan bahsettiniz. Teşekkür ediyorum. Birtakım sertifikalar verdiğinizden vesaire bahsettiniz. Bu sertifikalar ne işe yarıyor, bilmiyorum. Yani bu çocukların hayatında herhangi bir katkısı ya da ne bileyim, ne kadar faydası oluyor?

Bir de Türkiye'de eğitim veren yani Down, otizm ya da özel gereksinimli çocuklara eğitim veren kişilerin genelde böyle özel eğitim öğretmeni olmayan ya da ne bileyim, emekli olmuş, sertifika almış bir kurumda çalışan kişiler olduğunu biliyoruz. Benim size sorum şu: Biz bu çocukları ne kadar hayata katabiliyoruz? Ne kadarını siz lise mezunu yapabiliyorsunuz, ne kadarını üniversite mezunu yapabiliyorsunuz ve ne kadar çocuğa istihdam sağlanabiliyor, bireye istihdam sağlanabiliyor ve toplumsal yaşamın içerisinde ne kadar? Bakın, Hollanda'nın nüfusu 17 milyon ve bu 17 milyonluk nüfustaki otizmli bireylerin yüzde 30'unu -yanılmıyorsam- lise mezunu yaptıklarını söylüyorlar ve bizim, Türkiye'de lise mezunu olan otizmli çocuk sayısı 500. Bu sizden aldığımız resmî rakamlar. Demek ki biz bir şeyi bir yerlerde eksik yapıyoruz. Bu Komisyonun amacı da bu eksikleri tespit edip bunları gidermek. Yani sertifikalarla işte bir şey yapıyormuş gibi değil de gerçekten yapmak. Çok sayıda rehabilitasyon merkezleri var, özel eğitim merkezleri var ama ne kadar denetleniyor, ne kadar burada eğitim veriliyor, gerçek manada eğitim alınıyor mu, alınmıyor mu; bunu Millî Eğitim Bakanlığının çok ciddi derecede denetlemesi gerekiyor.

Ben teşekkür ediyorum.