KOMİSYON KONUŞMASI

BAŞKAN - Biz Komisyon olarak bir değerlendirme yapalım arkadaşlarımız ayrıldıktan sonra.

Şimdi, değerli arkadaşlar, Komisyonumuzun geldiği nokta itibarıyla bir genel değerlendirme yapmak istiyorum müsaadelerinizle.

Şimdi, tabii, daha önceki bir toplantımızda belirlemiş olduğumuz 11 kamu kurumumuz vardı. Bunlardan, ilk etapta, temel 2 kurum olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı METİP projesiyle ilgili Müsteşar Yardımcısını ve Harran Üniversitesi Tarımda İş Sağlığı ve Güvenliği Uygulama Merkezi Müdürümüzü dinlemiş idik. Daha sonra ise, dünkü oturumda Sağlık Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Müdürü, Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığının sunumları sunuldu; bugün ise Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı. Bu kurumlarımızın dışında şu anda bizim dinlemeyi arzu ettiğimiz, kararlaştırdığımız 3 kurumumuz daha var; Türkiye İstatistik Kurumu, Sosyal Güvenlik Kurumu ve Uluslararası Çalışma Örgütü. ILO bu konuda, aslında, normalde, haftaya dinleyeceğimiz kurumlar arasında ama bunların özellikle uluslararası örneklerle ilgili, ILO'nun merkezi Cenevre'yle, İsviçre'yle irtibat hâlinde oldukları, bunlarla ilgili hazırlık yaptıklarını ve zaman istediler bizden. Bizim de amacımız burada en fazla verimi alabilmek, bunu saygıyla karşıladık.

ABDULLAH LEVENT TÜZEL (İstanbul) - Daha sonra da dinleyebiliriz.

BAŞKAN - Onları sonraya aktardık. Şimdi, önümüzdeki hafta Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı... Bir de Kalkınma Bakanlığının bu konuyla ilgili çalışmaları var mı? Varsa Kalkınma Bakanlığını da dinleyelim çünkü bu tür yerlerdeki projelere en büyük destek, ekonomik destek Kalkınma Bakanlığı üzerinden veriliyor. Mesela, ilk sunumda -hatırlayabildiğim kadarıyla- "Bu yıl Kalkınma Bakanlığından 40 trilyon ödenek aldık." dendi. Kalkınma Bakanlığının özel bir durumu varsa bunu da dinleyeceğimiz kurumlar arasına alabiliriz, yoksa Türkiye İstatistik Kurumu, Sosyal Güvenlik Kurumu ve Uluslararası Çalışma Örgütü -ILO- daha önceki milletvekili arkadaşlarımızla belirlediğimiz kurumlar... Ama, biz çalıştayımızı 7 Şubat yerine 15 Şubata... Başta Cumhuriyet Halk Partisi milletvekillerimiz olmak üzere, milletvekillerimizin 7 Şubatla ilgili çok önceden planlanmış programları var, böyle olunca bizim orada bir hafta daha bir çalışma yapma imkânımız oldu, belki de bu şekilde iyi oldu. Bunun bir gününde sonradan tespit ettiğimiz kurumlar olabilir, STK'lar olabilir, onları ekleriz. Bir gününü de -bunu yeni öneri olarak söylüyorum- tabii, Şanlıurfa'daki çalıştayın temel amacı burada sayın milletvekillerimizin, tüm siyasi partideki milletvekillerimizin dinlenmesini istediği dernekler vardı. Direkt mevsimlik tarım işçilerinin sorunlarıyla ilgili kendi aralarında oluşturdukları dernekler var, bir de aracıların oluşturdukları dernekler var. Topladığınız zaman belki 15-20'ye yakın dernek olacak, bunların da çok önemli bir kısmı Batman, Diyarbakır, Şanlıurfa, Adıyaman hattında; bunlar Şanlıurfa merkezli. Bunları oraya davet edelim, bir günlük orada çalıştay yapalım, biz de yerinde belki, yine önümüzdeki toplantıda öneri olarak, orada bir mevsimlik işçilerimizin direkt köyüne veya mahallesine gidip bir aileye misafir olmak gibi programımızı detaylandırabiliriz ama merkeze çalışmayı alacağız.

ABDULLAH LEVENT TÜZEL (İstanbul) - Kısasa kısas gidelim Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Aynen öyle. Kısas da varsa kısasa da gideriz. Uluhan bölgesi diye bir bölge var, onu sizinle değerlendiririz, 2-3 tane ziyaret yaparız, yarım günümüzde birçok aileyi ziyaret ederiz.

Burada bir de en iyi örneğin olduğu il olarak, benim de yaptığım araştırmalarda, buradaki sunumlarda da Ordu ilinin, valiliğin bu projelerden en verimli ve nitelikli bir şekilde istifade ettiğiyle ilgili veriler var, bilgiler var, zannediyorum, bütün Komisyon üyelerimiz de aynı kanaatte. Olmazsa ya bu Şanlıurfa ziyaretinden önce veyahut hemen sonra Ordu iline de günübirlik gidip bu projelerin uygulandığı, mesela okul yapıldığını biliyorum, altyapı yapıldığını biliyoruz, gidip orada da bir günlük bir çalışma ziyaretini öneriyorum eğer Komisyondaki...

ABDULLAH LEVENT TÜZEL (İstanbul) - Çocuk işçiliğini önlemekle ilgili yine adı geçti, bir şeyler yapılmış orada.

BAŞKAN - Yani, Ordu şu anda artısıyla eksisiyle, belki biz orada bir sürü şey tespit edeceğiz olması gereken ama mevcut uygulama içerisindeki en iyisi Ordu gözüküyor, gidip orayı bir görelim. Bir de uygulamaların en sıkıntılı olduğu il Şanlıurfa'da bir şey yapalım, orayı bir görelim. Şanlıurfa'yla ilgili daha önceki çalıştayı zaten istişare etmiştik, Ordu'yla ilgili de arkadaşlarımızın farklı bir değerlendirmesi yoksa onunla ilgili de çalışmaları başlatalım.

Sivil toplum örgütlerimizle ilgili de milletvekillerimizin bize vermiş oldukları değerlendirmeler, bizim kendi çalışmalarımızla ortaya çıkan bazı sivil toplum örgütleri var, ben bunları Komisyon üyelerimize arz etmek istiyorum. Bu METİP dediğimiz mevsimsel tarım işçileri kurulunun üyesi olan iki tane STK var: Bunlardan biri TARIM-İŞ Sendikası, TÜRK-İŞ'e bağlı, tanımlarken de en fazla üyeye sahip olan tarım sendikası diye tanımlanıyor; bir de Türkiye Ziraat Odaları Birliği. Bunları öncelikli olarak dinleyeceğiz. Tabii, TÜRK-İŞ'e bağlı TARIM-İŞ'i dinlemişken HAK-İŞ'e bağlı ÖZ ORMAN-İŞ'i ve DİSK'in de ilgili sendikasının burada dinlenmesinin doğru olacağını düşünüyorum. Bu konuda da arkadaşlarımızın farklı değerlendirmesi yoksa HAK-İŞ'i ve DİSK'i de buraya çağırıp bunları dinlemeyi arzu ediyorum. Türk Tabipler Birliğini, yine yeni gelen milletvekillerimizin önerilerinde Ziraat Mühendisleri Odasının... Bu arkadaşlarımızın da bu konuyla ilgili mutlaka söyleyecekleri vardır diye düşünüyorum.

Dinlenmesi istenen üç Alman vakfı vardı. "Bunlar Türkiye'de kimlerle çalışıyor, kimlerle iş birliği hâlinde?" diye bir çalışma yaptırdık ve bizim üniversitelerimizle iş birliği hâlinde olduğunu gördük. Direkt üniversitelerimizin ilgili bölümlerini buraya davet etmenin daha uygun olacağını düşünüyorum. Bunlar da: Ankara Üniversitesi Çocuk Kültürü Araştırma ve Uygulama Merkezi, bu, çocuk işçiliğiyle ilgili bu Alman vakıflarıyla çalışma yapan Ankara Üniversitesine bağlı bir birim; yine Ankara Üniversitesi Kalkınma Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi, bu da mevsimlik kadın çalışanlarla ilgili yine değişik vakıflarla çalışma yapan bir merkez. Bu merkezle irtibata geçip yetkililerine ulaşmamız gerekiyor. Yine Mevsimlik İşçi Göçü Ağı -MİGA- bunun içerisinde Ankara Üniversitesi, Harran Üniversitesi, Bilgi Üniversitesi yani özeti de mevsimlik tarım işçileriyle ilgili akademisyen ve gönüllü birey ve sivil toplum kuruluşlarının yer aldığı bir çalışma ortaklığı. Yani, bizim dinlenmesini istediğimiz neredeyse kurumların çok önemli bir kısmı bu MİGA denen çalışma grubunda, mesela Friedrich Ebert Vakfı falan birçok vakıf ortak. Bu kimse MİGA'daki arkadaşlarımız, bunlara ulaşıp... Bize de çok ciddi anlamda basılı materyal gönderdiler, size de ulaşmıştır herhâlde, bayağı yani bu konuyla ilgili, çok derinlemesine, her alanla ilgili çalışmaları var. İlgili üniversitelerimiz kimse bu konuda, bunlarla irtibata gireceğiz. Bir de Kalkınma Atölyesi Kooperatifi, yoksulluk ve yoksulluğun azaltılması, doğal çevrenin korunması ve geliştirilmesi, kadının toplumsal konumunun güçlendirilmesi ve toplumsal cinsiyet dengeli kalkınma, çocuk işçiliğiyle mücadele, bölgesel iş birliğinin geliştirilmesi, paylaşma ve dayanışma, sürdürülebilir kalkınma modellerini tasarlamak amacıyla bir grup genç tarafından 2004'te kurulan, kâr amacı gütmeyen düşünce atölyesi; mevsimlik tarım işçilerinin sorunlarıyla, özellikle çocuk işçiliğiyle ilgili çok sayıda raporu bulunmakta. Bizim arkadaşlarımız bunu da bir araştırsınlar çünkü bayağı bir rapor falan gündemde, bunu da çağırıp burada görüşlerine müracaat edebiliriz. Bir de bugünkü sunumda şunu gördük: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının 19 Mayıs Üniversitesiyle birlikte yapmış olduğu gezici tarımda çalışan kadınların çalışma ve yaşam koşullarıyla ilgili bir araştırmadan bahsedildi. O hocamızı çağıralım, çalışması ne aşamada, ne yapılıyor, bize vereceği bir katkı varsa, eğer arkadaşlarımızın farklı değerlendirmeleri yoksa çünkü bir güne aktardığımız için...

ABDULLAH LEVENT TÜZEL (İstanbul) - Yani, kendisiyle temas kurulur, gerçekten...

BAŞKAN - Tabii, tabii, aynen öyle. Şimdi, şöyle: Bütün bunlarla ilgili temasa geçilip şey yapılanlar yani "Evet, biz hazırız, gelip sunum yapacağız." diyecek olanlar var. Bir de bunun dışında, Komisyon üyeleri uygun görürse, bu konuyla ilgili direkt bağlantılı olmasalar bile eğitimci olmaları hasebiyle bu konu içerisinde olan eğitim sendikalarımız var. MEMUR-SEN'e bağlı EĞİTİM BİR SEN var, KAMU-SEN'e bağlı TÜRK EĞİTİM-SEN var, bir de KESK'e bağlı EĞİTİM-SEN var. Bunlara da resmî yazıyla, Komisyon Başkanlığımız tarafından bunlarla direkt de irtibata girilerek bu konuyla ilgili kendilerinden rapor isteyelim. Bir de yine aynı sendikalarımızın tarımla ilgili sendikaları var; işte KESK'e bağlı TARIM ORKAM-SEN var, TOÇ BİR-SEN var, Türk Orman Sendikaları var. Bu 6 sendikamızın da bu konuyla ilgili mutlaka söyleyecekleri vardır, sahada birer çalışan olarak, kamu görevlisi olarak bu 6 kurumdan da rapor talep edelim, önerim var.

ABDULLAH LEVENT TÜZEL (İstanbul) - Sağlık düşünmüyor musunuz?

BAŞKAN - Onu da isteyebiliriz, isterseniz sağlık da ekleyelim veya başka eklememizi istediğiniz, tarım, sağlık...

ABDULLAH LEVENT TÜZEL (İstanbul) - Çünkü, başlıkta "eğitim, sağlık" diye geçiyor.

BAŞKAN - Eğitim, tarım, sağlık, 3 başlık. Başka arzu ettiğiniz varsa çünkü bu sendikaların bütün şeyi...

ALİ GÜLTEKİN KILINÇ (Aydın) - Sayın Başkanım, İçişleri Bakanlığını dinledik ama farklı bir pencereden baktık. İşte, bu kazada da Karayolları tedbirler almış ama asıl Emniyet Genel Müdürlüğünün burada aldığı tedbirler yani tarım işçilerinin taşınmasıyla alakalı...

BAŞKAN - Dün bunun bir sunumu vardı, zannediyorum Emniyetin, dün İçişleri Bakanlığının sunumu vardı. Ha, şu olabilir: Bugün Kaza Araştırma Komisyonundan bahsettiler, isterseniz Kaza Komisyonunun kimse yetkilisi, bu toplu taşımayla ilgili, mevsimlik tarım işçileriyle ilgili bir değerlendirmeleri var mı, onlarla irtibatlaşalım, bize sunacakları bir şey varsa isterseniz onları da davet edelim.

ABDULLAH LEVENT TÜZEL (İstanbul) - Bir kısmını raporlarına sunarlar.

BAŞKAN - Veya da raporlarını... Bu konuda Kaza Araştırma Komisyonuyla ilgili de irtibata geçiyoruz, 9 tane sendikamızla irtibatlaşıyoruz, memur sendikalarıyla, bunların raporlarını bir an önce...

ABDULLAH LEVENT TÜZEL (İstanbul) - Bizim listemizde olacaktı bu alanda üretici köylü sendikaları var birkaç tane, onları dinlemek yani doğrudan sahadan geldikleri için, işte durumu yaşayanlar olarak...

BAŞKAN - Şöyle: Bunların raporlarını alalım, bize değerlendirmelerini sunsunlar, telefonlarını bizimle paylaşırsanız biz bu arkadaşlarımızı... Türkiye Çiftçi Sendikaları Konfederasyonu var, bir de ÇİFTÇİ-SEN var sizin verdiğiniz listede, bunu bizimle paylaşırsanız... Şimdi, tabii, diğerleri mesela memur sendikaları, işçi sendikaları -malum- belirlenen yasalarla birlikte kurumsal bir yapıları var, rahat ulaşabiliyoruz, buraya çağırırız, rapor isteriz fakat kendi arasında gönüllü olan alanlarla ilgili biz yine istifade edelim, mutlaka söyleyecekleri değerli şeyler vardır. Bizim de bu ÇİFTÇİ-SEN ile Türkiye Çiftçi Sendikaları Konfederasyonu, bu iki şeyi bizimle paylaşırsanız biz hemen bugünden itibaren bu arkadaşlarımızla irtibata girip onların bu konudaki değerlendirmelerini alırız.

GÖKHAN GÜNAYDIN (Ankara) - O toplantılarda olmadığım için İlhan Demiröz arkadaşımızla bir liste iletmiştim size.

BAŞKAN - Evet, o liste şurada. Ben...

GÖKHAN GÜNAYDIN (Ankara) - Friedrich Ebert Vakfının bu alanda düzenlenmiş ve basılmış son derece düzgün bir raporu var. O vakıfları çağırmanın gerekli olduğunu düşünüyorum. Arkasında da katkı veren kuruluşlar var. Hemen hemen her teşkilatı onlara ait. Bir de bir kuruluş daha vardı.

BAŞKAN - Onu ben hemen size söyleyeyim, bende hepsi.

GÖKHAN GÜNAYDIN (Ankara) - Görüştüm yöneticileriyle ve son derece onlar da iyi çalışan...

BAŞKAN - Bu Heinrich Böll Vakfı, Friedrich Ebert Vakfı, Bernard Van Leer Vakfı, İlhan Bey'in...

GÖKHAN GÜNAYDIN (Ankara) - Bernard Van Leer Vakfı, evet.

BAŞKAN - Şimdi, bu üç vakıf az önce bahsetmiş olduğum bu üç tane üniversitemizin ilgili birimlerine rapor hazırlatan vakıflar. Benim az önce bu üç tane saydığım, mesela Ankara Üniversitesi Çocuk Kültürü Araştırma ve Uygulama Merkezi, Ankara Üniversitesi Kalkınma Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi, bir de MİGA. Mesela MİGA direkt Friedrich Ebert Vakfının. Bu dediğiniz üç vakfın da kimlerle Türkiye'de, bu çalışmaları onlar adına kim yürüttü? Yani bu anlamda yaptığımız araştırmada karşımızda MİGA...

GÖKHAN GÜNAYDIN (Ankara) - Vakıfları özel olarak çağırmama konusunda şeyiniz var.

BAŞKAN - Yo, özel şey yok ama bizim bu konuda kurumsal yapıya sahip üniversitelerimiz, Ankara Üniversitesi gibi, MİGA gibi, Harran Üniversitesi gibi, Bilkent Üniversitesi...

ABDULLAH LEVENT TÜZEL (İstanbul) - Orada devletçilik tutumu var.

BAŞKAN - Yo, yo, devletçi bir tutum yok. Bunların çalışma yaptırdığı kurumları bizatihi burada çağırıp dinleyeceğiz. Yani o konuda bir, sonuçla ilgili bir sıkıntımız olmayacak.

GÖKHAN GÜNAYDIN (Ankara) - Ya, ben doğrusunun bu olmadığını düşünüyorum.

BAŞKAN - Anladım, saygı duyuyorum.

GÖKHAN GÜNAYDIN (Ankara) - Başkanla zaten bunu konuşmuştuk hatırlarsanız. Yani biz önerilerimizi getireceğiz ve bunlarda sorun olmayacak diye konuşmuştuk.

BAŞKAN - Şu anda sizin önerdiğiniz üç tane vakfın...

ALİ GÜLTEKİN KILINÇ (Aydın) - ...kurumların çıkarılması da daha önce de konuşulmuştu.

GÖKHAN GÜNAYDIN (Ankara) - Ben ilk günden bahsediyorum, siz hangi toplantıdan bahsediyorsunuz, anımsamıyorum. İlk gün biz size yetki verirken, hatırlarsınız...

BAŞKAN - Ben o yetkiyi daha kullanmadım, sizinle konuşuyorum, onu söyleyeyim.

GÖKHAN GÜNAYDIN (Ankara) - Şu anda kullanıyorsunuz, şu anda kullanmaya başladınız. Biz size "Bizim önerdiğimiz listedeki arkadaşları çağıracaktık." demiştik. Siz de "Hiçbir sorun olmaz." demiştiniz. Şimdi, burada üç tane vakıf ismi verdik size. Siz bunlardan birini bile çağırmıyorsunuz.

BAŞKAN - Bu üç vakfın Türkiye'de merkez olarak kabul ettikleri, çalıştıkları...

GÖKHAN GÜNAYDIN (Ankara) - Özür dilerim Başkanım, sözünüzü kesiyorum ama...

BAŞKAN - Estağfurullah, lütfen buyurun.

GÖKHAN GÜNAYDIN (Ankara) - Bunlar koordinatör grup ve size de o gün hatta raporlarını göndermişlerdi. Basmışlar ve yaklaşık 50 sayfalık son derece düzgün bir raporları var. Eğer bu vakıfların özel çağırılmamasına yönelik bir düşünceniz varsa bizimle paylaşın. Değilse bu çalışmayı yapmış, bu kadar insanı bir araya getirmiş, koordinatörlük yapmış bir kurum neden çağırılmıyor?

BAŞKAN - Bunların çalışmalarını yaptırdıkları, o dediğiniz raporları hazırlayan üniversiteyi çağırıyoruz biz buraya. Siz kendileriyle bir görüşün, isterseniz, önceki toplantıda tekrardan...

GÖKHAN GÜNAYDIN (Ankara) - ...böyle olacaksa, hani...

BAŞKAN - Hayır, hayır, değerlendiririz, önümüzdeki... Siz bu üç vakıfla görüşün. Varsa irtibat telefonları biz de görüşelim.

GÖKHAN GÜNAYDIN (Ankara) - Yararlı olmayacaklarını düşünsem ben sormam, yararlı olduklarını düşündüğüm için...

BAŞKAN - Bakın, size şunu söyleyeyim: Bizim çağıracağımız üç tane üniversiteyle ilgili birimlerin kendileriyle ilgili olan ilişkilerini ve bu raporu hazırlama sürecindeki katkılarını sorun. Eğer yok, bunlar nereden çıktı, biz bunları bilmiyoruz falan gibi bir yaklaşımları varsa dediğinizi tekrar değerlendiririz ama şundan emin olun, bu üç tane vakfın Türkiye'de nerelerle çalışmış, kim bunlara rapor hazırlamış diye karşımıza bir şahıs çıksa onu muhatap almayacağız ama üniversitelerin merkezleri çıkınca, bu konularla ilgili kurulan merkezleri çıkınca bizim açımızdan da kurumsal bir yapı ortaya çıktı.

GÖKHAN GÜNAYDIN (Ankara) - Bu vakıflarda bu raporları düzenleyen uluslararası alanda, bu alanda çalışmış uzmanları o kurullardan bağımsız, o vakıflarda çalışan ve dünya çapında bugünkü çalışmaları yapmış arkadaşları burada dinlemenin ne gibi bir sakıncası olabilir ki? Yaklaşık 11 tane kamu kurumu...

BAŞKAN - Ben burada "kamu kurumu" olarak tarif edilen bizim memur sendikalarımızdan 9 tane memur sendikamızın, ki bunlar 4688 sayılı Kanun'a göre Türkiye'nin en büyük STK'ları KESK, KAMU-SEN, MEMUR-SEN; bunlarla bir irtibata girip yazılı raporları almayla ilgili bir şeyimiz oldu. Şimdi, bu kurumları biz...

GÖKHAN GÜNAYDIN (Ankara) - Sizce vakıflar şey değil mi yani...

BAŞKAN - Elbette ki vakıflar... Onlardan da yazılı alalım, tamam, onlardan yazılı alalım, hiçbir sorun yok. Dinleme dediğiniz zaman bizim bu süreci en azından üç beş hafta daha yaymamız lazım.

GÖKHAN GÜNAYDIN (Ankara) - Başkanım, yani benim size olan listemden bir vakfı bile çağırmamayı üç beş hafta daha olması lazım diye anlatırsanız olmaz bu iş, anlatabiliyor muyum. Yani bir sürü yer dinliyoruz, bunların arasında bu da yapılır. Ben sizin tutumunuzdan özellikle çağırmama konusunda bir tutum algılıyorum ve bunun nedenini merak ediyorum.

BAŞKAN - Siz onların irtibat telefonlarını bize verin, biz onlarla irtibata girelim.