HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Şimdi -bu kanun maddesi yeni getirilmiyor- daha önceki hâline baktığımızda "Aykırı hareketleri görülen gümrük müşavirleri ve gümrük müşavir yardımcılarının izin belgeleri, gümrük müfettişleri, gümrük müfettiş yardımcıları, kontrolörle, stajyer kontrolörler ve gümrük ve muhafaza baş müdürleri tarafından gerek görülmesi hâlinde tedbir mahiyetinde geçici olarak alınır." diyor.

BAŞKAN - Stajyer de dâhil.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Stajyer de dâhil. Burada bir sınırlama getiriyor. Yani elini kolunu sallayan herkes biriyle de arızalı olursa, kavgalı da olursa bu belge elinden alınabilir. Şimdi bir defa burada biraz sınırlandırmış. Yeni maddede ne demiş bakıldığında? "Bakanlık müfettişleri ve gümrük ve dış ticaret bölge müdürleri tarafından gerek görülmesi hâlinde."

BAŞKAN - Altı ayla sınırlamış bir de. Öbüründe sınırsız.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Evet, diğerinde süresiz, zaman yok, alır ve bir işlem devam eder. o işlemin nasıl sonuçlanacağı belli değil. Bir altı ay olabilir, üç ay olabilir, bir sene olabilir ama burada da "gerek görülmesi hâli" biraz açık bir ifade olarak kullanılmış.

BAŞKAN - Önceki metinde de var.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Var, biliyorum. Önceki metinde de var.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Var, biliyorum. Eğer bu maddede düzenleme yapılacaksa bir süre kısıtlamasına gitmek doğru bir şey. Sürenin belirlenmesi doğru bir şey çünkü bunun ucu...

BAŞKAN - Ama orada Haydar Bey, mahkeme yolu açık, biliyorsunuz. Mahkemeye müracaat edip yapabilir.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Tabii tabii ucu açık. Diğerinde süre ucu açıktı, burada bir süre kısıtlamasına gitmiş tamam ama burada da yeni tanımda da var, diğerinde de var: "Gerek görülmesi." Gerek görülmesinin de bazı şartlara uygun olması lazım. Yani ben de burada bir müfettişsem, elimi kolumu sallayarak ben bunu gerek gördüm dememeli. Adamı iki ay üç ay mahrum ettikten sonra "Bu gerekçe ortadan kalktı, artık böyle bir şey yok." deme imkânına sahip olmamalıyım. Bana göre bir düzenleme burada yanlış yani. Biraz daha netleşmesi lazım ifadenin. Onu anlatmaya çalışıyorum. Yoksa süre doğru bana göre, bu sürenin verilmesi.

BAŞKAN - Ben Haydar Bey'in görüşlerine katılıyorum. İki önergeyi ayrı ayrı oylarınıza sunacağım.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Benim kafamı mı koparttıracaksın Başkan iki de bir böyle söylüyorsun?

BAŞKAN - Haydar Bey, belki benim kafam da olur. Ben yani senin gibi uzlaşmaz biriyle uzlaşabilme maharetini gösteren Elitaş'ta bir şey mi var acaba derler.

Ya burada senin gibi eski olan kim var şurada içimizde. Yani biz birbirimizi iyi biliriz.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Biliriz, biliriz.