| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/2215) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 07 .10.2019 |
ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Şimdi, biz 1'inci maddeyle ilgili olan önergemizde bunu çok açık bir şekilde dile getirdik, gerekçesini bildirdik ama ben avukatların mesleki sorunlarıyla ilgili birkaç hususu dile getirmek istiyorum. Bunlardan bir tanesi şu: Bir defa, bu, soruşturmaya tabi olma durumu. Bu tahdidi bir durum, daha doğrusu bunun kısıtlayıcı bir husus olduğunu düşünüyoruz ve kesinlikle...
BAŞKAN - Soruşturma olmasını...
ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Evet, soruşturma getirilmemesini istiyoruz.
Diğer bir husus: Beş yıl gibi bir süreyle sınırlandırılmasını talep ediyoruz yani beş yıl mesleki faaliyet gösteren avukatların bu şeye tabi tutulması...
Bir diğer husus Değerli Başkan, şöyle bir mesele söz konusu aslında: Şimdi, avukatların yığınla sorunları var. Biz geneli üzerinde tartışma yürüttüğümüz sırada da bunu dile getirdik. Meslekleri, uğraşları nedeniyle takibata uğrayan avukatlar var. Diğer taraftan, asgari ücretle çalışmak zorunda olan avukatlar var, vergi ödemeyen avukatlar var. Bu şartlar altında hususi damgalı bir pasaportla sorunları çözülmüş gibi bir algı yaratılmasının da doğru olmadığını düşünüyoruz.
Diğer bir taraf da Değerli Başkan ve değerli Komisyon üyeleri; avukatların kendi savunma yaptıkları dosyalarla özdeşleştikleri bir süreci biz yaşıyoruz ne yazık ki. Bunun yanında bir de teknik anlamda ben bir şeyi özellikle dikkatinize sunmak istiyorum, o da şu: Şimdi, 1941 yılında, ünlü bir hukukçu var, Ernest Fraenkel -bu, Serdar Tekin'in çevirisiyle bir makale hâline getirildi- "ikili devlet" diye bir sistemden bahsediyor. Bu nedir peki, "ikili devlet" dediği şey? Yani şöyle bir sistem var, aslında anlatmak istediği husus şu: Bir "norm devlet", bir de "tedbir devleti" diye iki şekilde tanımlıyor devletin hukuk uygulamalarını. Peki, bunun avukatlık mesleğiyle alakalı olan hususu nedir? O da şudur: Bu norm olarak yani normal hukuk işlerinde, hukukun işleyişinde, özel hukuk işlerinde avukatın yapmış olduğu savunma, avukatın mahkemeye gidiş gelişlerinde bir sorun görünmüyor.
Mesela bir alacak davasında, bir boşanma davasında gerek adaletin işleyişi ve gerekse avukatın görev yaptığı esnada bir sıkıntı yok. Ancak bunun yanında, bu tedbir diye "devletin ikili hukuk sistemi" dediğimiz ikinci aşamada avukatın önüne çok ciddi sorunlar çıkıyor. Bu nedir peki? Bu sorunların başında her şeyden önce avukatın önüne şöyle problemler çıkıyor: Bir defa, Terörle Mücadele Yasası'yla ilgili ceza davalarında avukatın önünde çeşitli engeller var. Bunlardan birincisi şudur: Savunma hakkı ciddi şekilde kısıtlanıyor ve dosya erişimi engelleniyor, avukatın dosyaya erişimi engelleniyor.
Bir diğer husus da şudur: Avukat savunma yapmış olduğu dosyayla özdeşleştiriliyor. Biraz önce aldığımız bilgiye göre -net değil ama- yüzlerce avukat şu anda cezaevinde veya takibata uğramış durumda. Bir defa, bu tedbir devletinin uygulandığı sistemde avukatın önünde ciddi engeller var.
Bir diğer husus, olağanüstü hâl uygulamaları kanun hükmünde kararnamelerle avukatın önünde ciddi engeller teşkil ediyor.
Bir önemli husus da şudur: Bir defa bu ikili sistemin uygulandığı davalarda özellikle avukatın kendi müvekkiliyle, müdafiliğini yapmış olduğu dosyayla arasına ciddi bir set konuluyor. Duruşmanın düzenine baktığınız zaman, avukat ile sanık arasında ciddi bir şekilde mesafe var. Sanık sorulan soru aşamasında kendi müdafisinden ciddi bir şekilde destek alamıyor. Bundan dolayı da çok ciddi bir engel var.
Yani ezcümleyle, biz ilerleyen saatlerde yine dile getireceğiz.
BAŞKAN - Konuşalım.
ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Evet, diğer maddelerde de bunları dile getireceğiz.
BAŞKAN - Tamam, iyi olur, bence de öyle yapalım, tamam.
ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Burada, sadece pasaportun verilmesi yeterli değil, avukatın yığınca sorunları vardır.
BAŞKAN - Onları ileriki maddelerde konuşalım.
ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Devletin özellikle siyasi davalardaki baskısı ve ikili devlet dediğimiz sistemde avukatların savunma hakları ciddi şekilde kısıtlanıyor; avukatlar cezaevinde, bunların da ciddi şekilde ele alınıp değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Bu nedenle, yeni eklemelerle kanun metni üzerinde çalışma yapılması gerektiğini düşünüyoruz.
Teşekkür ediyorum.