İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Bu maddede, birçok sayım yapıldıktan sonra pasaport sahibi kişilerin, pasaportlarını almak için "...başvuruları durumunda kolluk birimlerince yapılacak araştırma sonucuna göre İçişleri Bakanlığınca pasaport verilebilir." deniyor. Şimdi, Anayasa madde 23'te ise "Hâkim kararına bağlı olarak sınırlanır." deniyor. Şimdi, burada bir tercih karşısında bulunuyoruz. Ya Anayasa'yı değiştirelim, Anayasa madde 23'ü hâkim kararı yerine kolluk gücü kararı diyelim...

BAŞKAN - O daha kolay.

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - ...ya da Anayasa'daki madde bu şekilde yürürlükte olduğuna göre ve Anayasa madde 11'e göre Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kuralları olduğuna göre ve yasama organı da Anayasa'yı uygulamakla yükümlü biricik organ olduğuna göre o zaman bizim bu maddeyi kabul etmemiz Anayasa madde 23'ü açıkça ve bilerek ihlal etmek anlamına geliyor, 11'inci maddeyi ihlal etmek anlamına geliyor. Diğer vekillerin belirttiği diğer maddeleri, 2'nci maddeye kadar, değişmez maddeye kadar ihlal anlamına geliyor ve biz Adalet Komisyonu olarak bu maddeye olumlu oy verirsek -Türkiye Büyük Millet Meclisi Adalet Komisyonu olarak- açıkça bilerek Anayasa'ya aykırı bir düzenleme için adım atmış oluyoruz. Hani Anayasa'yı ilga, anayasal düzene karşı... Bütün bunlar çok söylenir ama dağdaki çoban veya sokaktaki yurttaşın Anayasa'yla ilgisi yok, Anayasa'yı ancak Anayasa'yı uygulamakla yükümlü olan organlar ilga edebilir. Bu bakımdan, bu konu teknik bir konudur. Açıkçası bunu kim yazdı, neden yazdı doğrusu bunu sorgulamıyorum ama şu anda bir olgu karşısında bulunuyoruz ve bu maddenin bence bu şekilde yazılması ve kabul edilmesindense hiç yazılmaması... Eğer biz bunu Anayasa madde 23'e uygun hâle getirmeyeceksek böyle bir madde hiç olmasın ve biz kanun hükmünde kararname mağdurlarına, OHAL mağdurlarına "Pasaport için yeşil ışık yaktık." biçiminde de bir bahane veya gerekçe doğmasın.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Kesinlikle buna girilmiyor zaten, bu da girmeyiversin çünkü biraz önce Sibel Hanım'ın da vurguladığı gibi biz Adalet Bakanlığından ve bu teklifi hazırlayanlardan beklerdik ki esasen Avrupa Birliğinin Türkiye'ye yönelik olarak vizeyi kaldırma çalışmalarında yargı bağımsızlığı, hukuk devleti, insan haklarının korunması ve terör tanımının gözden geçirilmesiyle vizesiz bir Türkiye hedefine yürünsün. Ama biz ise bu tür maddeleri düzenlemekle bırakın vizesiz Türkiye hedefine doğru ilerlemeyi, bundan uzaklaşıyoruz. Düşünebiliyor musunuz bir üniversite profesörü Batı üniversitesinde kürsüye sahip, ders veriyor, kürsüsü var orada ve oradakilere mesaj veriyorsunuz, siz diyorsunuz ki: Profesörümüze kürsü vermişsiniz ama eğer bizim kolluk gücümüz onay verirse ancak sizin üniversitenizde ders verebilir. Siz yurttaşınızı bu kadar aşağıladığınız zaman, hakiki yurttaş ve sözde yurttaş, özde yurttaş ayrımını bu şekilde yasalara yansıttığınız zaman hiçbir zaman vizesiz Türkiye hedefine ulaşamazsınız.

BAŞKAN - Teşekkür ederim Hocam.

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Siz kendi yurttaşınızı aşağıladığınız sürece başkası sizi daha çok aşağılar, bunu dikkatlerinize sunuyorum.