| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/2215) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 07 .10.2019 |
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Sayın Başkanım, tabii, bu pasaportlarla ilgili getirdiğimiz kanun teklifinin özü, özgürlük alanını genişletmek, vatandaşlarımızın pasaportlarını bir an önce vermek.
MURAT EMİR (Ankara) - Ama canınızın istediği yere...
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Müsaade edersen Murat Bey.
Herkese vermek. İlk geldiğinde hakikaten ben bir hukukçu olarak şunu düşündüm: Eğer bir kişiyle ilgili bir cezai soruşturma başlamış, idari işlemle pasaportu geri alınmışsa cezai soruşturma bittiğinde bu pasaportun iade edilmesi gerekir diye düşünüyorsunuz hukuk mantığı olarak ancak bunlar OHAL ilan edildikten sonra bir kanun hükmünde kararnameyle ve bu süreçteki idari işlemlerle iptal edildi ve geri alındı. Artık bir hak kanunla -sonradan kanunlaşan- veya kanun hükmünde kararnameyle alındığına göre, mutlaka yine kanunla iade edilmesi gerekiyor.
Tabii, burada soruşturma ve kovuşturmayla ilgili kısım tartışma konusu olabilir. Belki bizim tekrar kendi içimizde soruşturma kısmını bir kez daha konuşmamızda fayda olur.
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Mahkeme kararı kanunu gereksiz kılar. Hukukçu olarak onu da söyleyin bize lütfen.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Hayır, değil efendim. Bakın, arkadaşlar, Turan Bey, uzunca dinledim. Belki KHK'lerle ilgili iade işi, toplam bir kanun çıkarmak demek bu devlete ve bu millete yapacağımız en büyük kötülüktür. Kanun hükmünde kararnamelerde doğru ve yanlış, hata yapılabilir. Zaten müesseseler de bunun için kuruluyor; OHAL Komisyonu da bunun için kuruluyor, yargı da bunun için getiriliyor. Toptan bir değerlendirme değil, fert fert bir değerlendirme yapmamız lazım. Ceza hukukunda biliyorsunuz ki beraatte, 223'ün iki fıkrası var; suç işlenmediğinin sabit olması nedeniyle beraat, suç işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle beraat. Birçok zaman cezadan beraat eden kişiler idari yargıda memuriyete geri dönmeyebilir. Memur hukukunun ayrı bir statüsü var, ceza hukukunun ayrı bir sorumluluğu var. Bunu birbirine denk kılmayalım.
Orada biz "verilebilir" yerine "verilir" yazabilir miyiz? Yazabiliriz. O zaman İçişleri Bakanlığını mutlak bir bağlı yetkiye bağlamış oluruz. Diyelim ki o iade edildiği tarihteki idari işlemle, esas olan idari işlemle alındı, ona vermemiz lazım ama yeni bir işlem doğdu, yeni bir hukuki müessese, sıkıntı doğdu. Zaten 22'nci maddede var. Buna "verilir" demek otomatik olarak bunların tamamına vermek zorunluluğunu doğurur, idareyi bağlı yetkiyle kılarız. Evet, hatalı yaparsa, yapmazsa yine yargı yolu açık. Biz kimsenin hakkı sınırlansın istemiyoruz, tam tersi, genişlesin arz ediyoruz. Vatandaş gitsin, binlerce kişi gidiyor. Bakın, birçok zaman insanların hakkında dava açıldı. Haksızlık, hata, yanlış yapılabilir ama kimsenin kaçmasına, bu ülkeden gitmesine hacet yok. Yiğit adam burada durur, haksız bir yargıya muhatap oluyorsa onun ilgili yerlerine müracaatını yapar.
MURAT EMİR (Ankara) - Yiğit adamların yıllarını çaldınız ya.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Ve hukuk içinde Türkiye'de her türlü sonuç alınıyor, alınıyor ve tazminatları da veriliyor, yanlış yapılanlar düzeltiliyor.
Burada soruşturma kısmını biz kendi içimizde konuşalım. Eğer çözülürse Genel Kurulda bu konuyu müzakere edelim. İnşallah orada konuşalım.
BAŞKAN - Arkadaşlar da sabahtan beri onu konuşuyorlar burada. Yani burada kafalar karışık, bizim grubun arkadaşlarının da karışık.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - "Verilir" dediğinizde İçişleri Bakanlığını bağlı yetkiyle kılarsınız.
BAŞKAN - Bunu en azından Genel Kurula gidinceye kadar Bakan Bey'le de görüşüp netleştirmek lazım.
MURAT EMİR (Ankara) - Bağlarsın.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Murat Bey, bağlı yetkiyle kıldığınızda...
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Özgürlük de izinle, öyle şey mi olur?
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Böyle bir özgürlük yok yani, lütfen. Suç işlemenin özgürlüğü falan yok.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Otuz beş yıldır milleti rezil ettiniz.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Bakın, beyefendi, FETÖ'nün bütün o sözlerini savundunuz, teşekkür ediyorum. FETÖ terör örgütünün ne kadar söylediği husus varsa burada söylediniz, biz de sustuk, dinledik.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Ne demek? Ben hak hukuk savunuyorum, siz zulmü savunuyorsunuz.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Ne zulmü?
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - OHAL hukukunu savunuyorsunuz.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - O gece benim üzerime bomba atıldı, o gece tankın önünde bendim. 251 kişiyi şehit ettiler, neredeydiniz?
BAŞKAN - Tamam.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Siz OHAL hukukunu savunuyorsunuz.
MAHMUT ATİLLA KAYA (İzmir) - Sus be, konuşma.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Ya, bir terör örgütünü savunuyorsunuz. İnsan biraz utanır, sıkılır. Siz, Türkiye Cumhuriyeti'nin milletvekilisiniz.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Hiçbir yerde yeriniz yok. Siz Anayasa'ya bakmadınız, siz Anayasa diye bir şeye bakmadınız.
BAŞKAN - Müdahale etmeyin.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Ne Anayasa'sı? Bir kere FETÖ'ye bir söz söyleyin, hayatınızda bir kere FETÖ'ye bir söz söyleyin.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Anayasa mı var ya?
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Bir sus da terör örgütüne bir laf söyle, terör örgütüne laf söyle.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Anayasa diye bir şey bırakmadınız.
BAŞKAN - Sayın Gergerlioğlu...
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Bırak şimdi bunu. Terör örgütüne bir kere bir söz söyle duyayım seni, FETÖ'ye bir "terör örgütü" de duyayım.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Diyemez.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Bomba atanlara bir söz söyle duyayım, insanları şehit edenlere bir söz söyle duyayım.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Ben hepsini lanetliyorum.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Hayır, lanetlemiyorsun, bırak o işleri. Biz kimin ne yaptığını bilmiyor değiliz. İşinize bakın.
ADALET BAKAN YARDIMCISI ZEKERİYA BİRKAN - Çok değerli Başkanım...
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Ya, geç onu kardeşim. PKK'nın ve FETÖ'nün savunuculuklarını yapmasın. Burası Türkiye Cumhuriyeti devletinin Meclisi. Bu yasama organı hepimizin.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Adaleti konuşuyoruz.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Ne adaleti konuşuyorsun? Terör örgütünü konuşuyorsun.
ADALET BAKAN YARDIMCISI ZEKERİYA BİRKAN - Çok Değerli Başkanım, ben konuşamıyorum.
ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Hukuka aykırılığı burada dile getirmek niye sizi rahatsız ediyor?
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Ben hepsini lanetliyorum.
BAŞKAN - Tamam arkadaşlar...
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Bombayı yiyen biziz, kurşunu yiyen biziz.