ALPAY ANTMEN (Mersin) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Şimdi, yargının iş yükünün hafifletilmesi amaçlanmış burada. Belki niyet güzel ama Sayın Turan Aydoğan'ın dediği gibi ikrar delil olamaz. Babasının, kardeşinin, onun bunun yerine suçu üstlenmek isteyenler olacaktır. Belki failin HAGB'si vardır veya başka bir şekilde suçu üstlenebilir.

Bir de burada daha önemli bir şey var: 3'üncü madde "Cumhuriyet savcısı tarafından seri muhakeme usulünün uygulanması şüpheliye teklif edilir ve şüphelinin müdafi huzurunda teklifi kabul etmesi hâlinde bu usul uygulanır." Kabul ettiği anda suçu da kabul etmiş oluyor, burada bunun yanında 9'da talepte belirlenen yaptırım doğrultusunda hüküm kuracak mahkeme yani cumhuriyet savcısı bizzat temel cezayı saptayacak...

BAŞKAN - Evet.

ALPAY ANTMEN (Mersin) - Ama neye göre?

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Yarı oranında indirecek ve mahkemeye verecek.

ALPAY ANTMEN (Mersin) - Yarı oranında indirecek ve mahkemeye verecek. Ya burada temel cezanın tespitini veya vereceği cezanın tespitini mahkemeye bırakalım, cumhuriyet savcısını ceza tayininden kurtaralım ya da azami haddin yarısı diyebiliriz. Mesela bir yıl ile üç yıl arasında bir cezaysa iki yıl, bir yıl...

BAŞKAN - O zaman sistem pek uygulanmaz. Çünkü fail orada ne ceza verileceğini bilemediği için işe girişmeyebilir yani Avrupa'daki uygulamaları böyle.

ALPAY ANTMEN (Mersin) - Yani yeni bir sistem, anlaşmayla ceza belirlenmesi. Bu şekliyle daha ayrıntılı şekilde düzenlenmesi gerekir yoksa haksızlıklara yol açabilir.

Bir de özellikle (15)'inci fıkrada "Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikler belirlenir." diyor. Bu ceza hukuku olduğu için cezayla ilgili her şey yasayla belirlenir. Bu (15)'inci fıkranın da usule uygun olmadığı kanısındayım.

Teşekkür ederim.