KOMİSYON KONUŞMASI

ALAATTİN YÜKSEL (İzmir) - Sayın Başkan, ben, bildiğiniz gibi önerilere sadık kalarak yürüyorum genellikle.

BAŞKAN - Evet, lütfen önerilerin dışına çıkmayın.

ALAATTİN YÜKSEL (İzmir) - Ama, bir izin isteyeceğim yani geneli üzerinde de konuşmayacağım fakat İzmir'de TCDD'nin ortak olduğu bir kurumla ilgili belirtmem gereken bir şey var, önerilerde de var. O yüzden izin verirseniz onunla ilgili konuşayım çünkü önemli bir toplantım var, ayrılmam gerekiyor, o yüzden rica ediyorum.

BAŞKAN - Tamam o zaman, kısaca hemen toparlansanız.

ALAATTİN YÜKSEL (İzmir) - Peki, tamam, kısaca...

Değerli arkadaşlar, bizim İzmir'de şehir içi ulaşımda Türkiye'nin en uzun 80 kilometrelik metro standartlarında bir raylı sistem yapıldı. Bu raylı sistem, 80 kilometrelik raylı sistem, Devlet Demiryolları ile İzmir Büyükşehir Belediyesinin ortaklaşa kurdukları "İZBAN AŞ" adı altında bir firma tarafından şu anda işletiliyor. Bunu daha önce rahmetli Ahmet Piriştina projelendirdi ama o dönem 150 milyon avro gibi bir krediye ihtiyaç duyulduğu için, hazine garantisi verilmediği için, kredi alamadığı için başlayamadı. Sonradan yerine gelen Aziz Kocaoğlu tarafından tamamen Büyükşehir Belediyesi kaynaklarından 700 milyon TL harcanarak gerçekleştirilen bir proje bu proje. Bu arada, Devlet Demiryollarımız da 2 tane altgeçit yapıyor; 1,3 milyon gibi bir harcama yapıyor. Neredeyse tamamı İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından karşılanan bir proje, öz kaynaklarından karşıladığı bir proje. Bu proje Aliağa-Cumaovası arasında; şimdi, oradan Torbalı ve Bergama'ya uzatmayla 136 kilometreye çıkacak ve bundan sonraki bölümünde iş bölümü yapılarak protokolle belli bölümlerini TCDD'nin yapacağı, belli bölümlerini Büyükşehrin yapacağı bir proje.

Değerli arkadaşlar, şimdi, bu proje yapılırken yani Büyükşehir Belediye Başkanının buradaki anlayışı şuydu: Yani, daha önceki Belediye Başkanında olduğu gibi veya başka projelerde olduğu gibi bir sıkıntı yaşamamak üzere, TCDD'yle yüzde 50 bir ortaklık anlaşmasına imza attı. Yani, bir engel çıkmaması açısından "İzmir'de bu proje olsun da kimin olursa olsun, ister TCDD'nin olsun ister İzmir Büyükşehir Belediyesinin olsun yeter ki İzmirliler böyle önemli bir projeden yararlansın..." Bu şehir içi ulaşımda da bugün Devlet Demiryolları işte rakamlar veriyor önemli ölçüde kent içi ulaşımdaki artışlarla ilgili falan, bu projenin çok büyük bir katkısı vardır.

Burada bu protokol imzalanırken bir maddesi, bu 4/3'üncü maddesi çok ağır bir hüküm taşıyor. Burada tamamını İzmir Büyükşehir Belediyesi yapmış olmasına rağmen -devlet böyle projeler yaptığı zaman yap-işlet-devlet yapıyor, bir süre sonra da hatta kendine kalıyor- sermayenin de bu arada 125 milyona çıkarıldığı ve bunun 62,5 milyonun Devlet Demir Yollarının hissesine düşen 56 milyonu ödemiş olması da iyi bir gelişme çünkü ben onun da daha önce ödenmediğini biliyordum, güzel bir gelişme. Ama, yatırımın tamamı Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılmış olmasına rağmen "Yeter ki bu proje yapılsın." diye bir imza atılıyor. Orada bir bürokratın da bir hatası var, en azından 1/2 olması gerekirken... Burada, bakın, 2011'den beri Sayıştayın da eleştirilerine giriyor bu mesele, Devlet Demiryollarının alacaklılarının tahsiliyle ilgili eleştiriye giriyor, her seferinde de aynı görüş standart olarak yazılıyor. Şimdi, ben yeni 2013 Sayıştay Raporu'ndan -en son o olduğu için oradan alacağım- bu 4/3'üncü maddesinde, hattın ticari işletmeye açıldığı 6/3/2011 tarihinden itibaren alınması gereken hat bakım kullanım ücretiyle ilgili hat bakım kullanım ücreti, 10 adet banliyö dizisi var, onların kirası, elektrik parası, bunlarla ilgili Devlet Demiryolları kendisinin yüzde 50 ortak olduğu İZBAN AŞ'ye "Şu kadar borcunuz var, bunları ödeyin." diye her sene yazı çıkarıyor ve fatura kesiyor, gönderiyor. Fatura da bu 4/3'üncü maddede... Bu hat kullanım bedeli olarak 5 milyon avro artı 5 milyon dolar yani, o günlerde "Bu tarihten itibaren, bu 2011'den itibaren ilk üç yıl bu kira ödenecek." diye bir madde konmuş ve o günlerde hattın cirosu bile bu kadar değil, şimdi de cirosunun aşağı yukarı yarısına kadar, yarısını geçen bir rakam bu rakam. Yani, bunu, İZBAN AŞ'nin, Devlet Demiryollarının yüzde 50 ortağı olduğu İZBAN AŞ'nin böyle bir hat kullanım bedelini ödemesi fiilen de mümkün değil. Demiryolları bu faturaları kesip gönderdiğinde, kendi ortağı olduğu İZBAN AŞ ne diye itiraz ediyor? Diyor ki: "Bu tamam, öbürlerini ödüyorum, elektrik parasını, banliyö dizisini falan ama burada; bir, yol tam kapasiteyle bize tahsisli değil, biz kullanmıyoruz, yolu Devlet Demiryolları başka amaçları için de kullanıyor." İki, mali protokolün bugüne kadar imzalanmamış olmasını gerekçe gösteriyor ve biz bunu geçen yıl da evvelsi yıl da konuştuk, "Mali protokol ne zaman imzalanacak?" diye hatta burada ben size sordum Sayın Genel Müdürüm. Gaziray'ı örnek vererek -Gaziantep'te de yapıldı bu iş- orada bir mali protokol imzaladınız mı, nasıl, oradaki protokol nasıl, orada böyle bir şey var mı? diye bunları sorduğumda, siz de dediniz ki geçen seneki KİT Komisyonu toplantısında: "Ya, bir Gaziray'la beraber ikisi için bir hazırlık yapıyoruz, bunu en kısa sürede imzalayacağız." Şimdi, aradan bunca zaman geçmiş olmasına rağmen bu mali protokol imzalanmadı. Ve sürdürülebilirlik açısından da birtakım çalışmaların devam ettiğini gerekçe gösteriyor bu İZBAN AŞ ve bu faturaları, TCDD tarafından faturaları iade ediyor; 2011'de böyle, 2012'de öyle, 2013'te böyle. Fakat 2013'e gelindiğinde, Devlet Demiryolları bu sorunu çözmek yerine, mali protokolle yeni bir sözleşme imzalayarak çözmek yerine, Sayıştay da sürekli eleştirilerine aldığı için bu işi, en nihayet 2014 yılı haziran ayında alacaklıların tahsilatını sağlamak amacıyla İZBAN AŞ aleyhine dava açıyor. Yani, kendi şirketi, yüzde 50 ortak olduğu şirketi aleyhinde dava açıyor.

Değerli arkadaşlar, bu halka hizmet için yapılmış bir projedir. Yani, mantıklı bir rakam da değildir, 5 milyon avro artı 5 milyon dolar. O gün bir bürokratın hatasıyla bu imzalanmış. Ayrıca, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı da "Yeter ki bu tesis, bu proje kazandırılsın İzmir'e." diye imzalamış, en azından1/2'si olması gerekirken, o bile yüksek. Yani, bugün bunun davayla alınmaya çalışılması o projenin çalışmaması anlamına gelir ve Türkiye'nin bugün en uzun şehir içi ulaşım metro standartlarındaki raylı sistemidir, inanılmaz bir şekilde, verimli bir şekilde şu anda çalışıyor. Bu çok yazık olur yani Türkiye'nin bu konuda gerçekleştirdiği en önemli projelerinden bir tanesi atıl duruma düşebilir, çalışamaz duruma düşebilir. Ben mali protokol... Bu Gaziray'da falan imzaladınız, buralarda nasıl, oralarda böyle bir kira bedeli var mı? Bununla ilgili bu mali protokol sözleşmesi hazırlığı var mı? İmzalamayı düşünüyor musunuz bunu? Bunları sormak istiyorum.

Çok teşekkür ederim.

Ben, ayrıca çok teşekkür ediyorum böyle bir hoşgörüyle benim bunu belirtmeme izin verdiğiniz için Sayın Başkan, sağ olun.