Şimdi, Okan Hocam, bir şey söyleyeyim sadece, bilginize sunmak isterim. Sahil güvenlik komutanımızdan aldığım bilgi, bunlar resmî. Tabii bu cezalarla alakalı itirazınız olmadığını görüyoruz zaten, sorun yok fakat bunların yaptırımları şu anda sahada yok yani kabahatler dedik ya 2005'te, orada tanımlanmış olmasından dolayı sahada bir cezası yok. 56 defa sahil güvenlik, o kadar emek veriyor... Bu ekipleri yakalamak çok da zormuş anlattıkları kadarıyla, bunlar da çok ehilleşmişler bu kaçakçılıkta, sahil güvenliğin 56 defa bir adamı yakaladığı ama adamın ısrarla devam ettiği vakalar var, 45 defa, 25 defa falan. Dolayısıyla bu Kabahatler Kanunu'na uygun hâle getirilmesi ve adam yakalandığında tabiri caizse eskisi gibi bundan yırtamayacağını biliyor olması bile olayları yüzde 80 çözecek. Ayrıca, gemisini alıyorsunuz, daha ötesi var mı? Hatta şunu ben bekliyordum burada Komisyon üyelerinden; "Ya, bu kadar da olmaz ki canım yani gemisi de alınır mı? Gidiyorsunuz, örneğin bir kafeyi denetliyorsunuz, birtakım hijyen kurallarına uymuyor falan filan, kafeyi niye almıyorsunuz?" falan diyebilir diye düşündüm ama burada bugüne kadar kaçakçıların da birikmiş birtakım teamülleri var. Bunun öncelikle psikolojik olarak kırılması lazım. Zaten ben inanıyorum ki bu işe ısrarla devam eden 50 tane, 100 tane grubu ortadan kaldırdığınız zaman normal düzenine girecektir. Hem sahil güvenliğin hem diğer kolluk kuvvetlerinin hem de sizin haklı olarak korktuğunuz biraz, hepimizin de, yeni bir deneme bu, nasıl ortaya çıkacağını da çok bilmiyoruz, bu fahri su ürünleri görevlilerinin de alanını daraltmış olacak zaten. Kimseye o kadar ağır yük kalmayacağını düşünüyorum.